Kamu görevlilerinin 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin mali ve özlük haklarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmelerinin üzerinden tam bir yıl geçti
Kamu görevlilerinin 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin mali ve özlük haklarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmelerinin üzerinden tam bir yıl geçti.
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi, yaptığı araştırmayla toplu sözleşmenin birinci yılında kamu görevlilerinin geldiği noktayı gözler önüne serdi.
Memurlara %6+5 zam verilmesi kararlaştırılırken enflasyon farkının %1,8’i ellerinden alınmıştı
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz yıl Ağustos ayında imzalanan toplu sözleşme sonucunda memurlara 2016 yılı için %6+5 zam yapılmasına karar verilmiş, buna karşın memurların 2016 yılı başında alacağı enflasyon farkının %1,8 oranında düşürülmesine göz yumulmuştu.
Bununla birlikte Maliye Bakanlığı tarafından %15’lik gelir vergisi diliminin 2016 yılı için yalnızca 600 lira yani %5 oranında artırılması kararlaştırılınca, kamu görevlilerinin yılın ilk aylarından itibaren %15’ten %20’lik vergi dilimine geçmesi ve alacağı maaş zammının büyük bölümünü gelir vergisi olarak geri ödemesi de kesinleşmiş oldu.
Vergi dilimleri nedeniyle memurların aylık zararı ortalama 50 TL’yi buldu
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ortalama memur maaşı, 2 bin 407 lira 22 kuruş, en düşük dereceli memur maaşı ise bin 811 lira 12 kuruştu. Toplu sözleşme hükümlerine göre memur maaşlarına 2016 yılının başında enflasyon farkı ödemesi ile birlikte %6,9, Temmuz ayında ise %5 oranında zam yapıldı. Bu zamlarla birlikte ortalama memur maaşı 296,62 TL artarak 2 bin 703 lira 84 kuruşa, en düşük dereceli memur maaşı ise 221,77 TL’lik artışla 2 bin 32 lira 89 kuruşa yükseldi. Bu artışların ortalama memur maaşına yansıması %12,32; en düşük dereceli memur maaşına yansıması ise %12,24 oldu.
Memur maaşlarını enflasyon %8,79; vergi ise %1,9 eritti
Toplu sözleşmenin imzalanmasının üzerinden geçen bir yıllık sürede TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon %8,79 olarak gerçekleşti. Ancak kamu görevlilerinin erkenden %20’lik vergi dilimine girmesi nedeniyle, memurların vergi dilimleri nedeniyle yaşadıkları kayıp bir önceki yıla göre aylık ortalama 50 TL’yi buldu. Buna göre memur maaşları enflasyondan dolayı %8,79; vergi dilimindeki adaletsizlik nedeniyle de %1,9 eridi. Hal böyle olunca kamu görevlileri geride kalan bir yıl içinde maaşlarına yapılan ortalama %12,32’lik artışa karşın %10,69’luk da bir kayıp yaşamış oldu.
Memur maaşları genel enflasyona ve ödedikleri vergi artışına göre değerlendirildiğinde alınan %12,32’lik zamdan geriye yalnızca %1,63’lük bir zam kalmış oldu. Yani ortalama memur maaşına yapılan 296,62 liralık zammın 252,55 lirası doğrudan eridi ve ortalama maaş alan bir memurun elinde aylık yalnızca 44,07 lira kaldı.
Son bir yılda gelir 296,62 lira, harcamalar 440,82 lira artış gösterdi
Buna karşın vatandaşlarımızın kendisi ve ailesi için zorunlu olarak tüketmek durumunda olduğu mal ve hizmet fiyatlarındaki ağırlıklı ortalama artış ise 440,82 liraya ulaştı. 2015 yılının Temmuz ayında 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama harcaması 4.284,66 lira iken bu rakam 2016’nın aynı ayında 4.725,48 liraya yükseldi.
Memur maaşları zorunlu harcamalar karşısında %5,3 eridi
Aylık zorunlu harcamalar karşısında değerlendirildiğinde kamu görevlilerinin çok daha vahim bir durumla karşı karşıya kaldıkları görüldü. Buna göre son bir yıl içinde ailenin mutfak masrafı ve diğer zorunlu harcamaları toplamda 440,82 lira zamlanırken aldıkları maaş zammı 296,62 lirada kaldı. Böylece memur maaşları geçtiğimiz yıla göre aylık zorunlu giderler karısında 144,2 lira erimiş oldu. Harcamalar karşısındaki erime %5,3’e ulaştı.
Sözde toplu sözleşme zaferi kâğıt üzerinde kaldı, gerçekler memurun cebini yaktı
Toplu sözleşme imzalandığında yetkili konfederasyon tarafından memurlar adına tarihi bir başarı elde edildiği iddia edilmişti. Ancak toplu sözleşmenin üzerinden henüz bir yıl geçmiş olmasına rağmen enflasyona ve vergi artışına göre değerlendirildiğinde memurların ellerinde aylık yalnızca 44 liralık bir zam kaldı; harcamalar karşısında ise maaşlar %5,3 eridi. Toplu sözleşmede yapılan ihmal nedeniyle 2017 yılında memur maaşlarına yalnızca %3+4 zam yapılması üzerine anlaşılmış olması, toplu sözleşmenin olumsuz etkilerinin önümüzdeki yıl memurlarımızın daha büyük bir zarara uğramasına neden olacağı görülüyor.
Koncuk: Siyasi buhranı milletimiz sayesinde atlattık ama diğer yandan da ekonomik bir buhran yaşıyoruz
Araştırma hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Toplu sözleşmeyi neresinden tutsak elimizde kalıyor.” dedi. Sorumlu sendikacılık anlayışı gereği, ülkenin içinde bulunduğu bu dumanlı havada ekonomik gerçeklerin göz ardı edilerek kamu görevlilerine mağduriyet yaşatan oluşumların unutulmaması gerektiğinin altını çizen Koncuk, ”Her ne kadar ülkemiz 15 Temmuz itibarı ile büyük bir siyasi badireyi savuşturmuş olsa da hayatın gerçeklerine dönme zamanı gelmiştir. Yaşadığımız sorunlar, ekonomik olumsuzlukların üstünün örtülmesi için gerekçe olmamalıdır. Araştırma Geliştirme Merkezimizin yaptığı bu çalışma, memurların toplu sözleşmenin imzalanmasından bugüne kadar geçen bir yıllık sürede ekonomik olarak hiçbir kazanım elde edemediğini açıkça ortaya koymuştur. Toplu sözleşme sistemine geçildiğinde memurların kazanımların artacağını ummuştuk ancak iş bilmez sendikalar nedeniyle, kazanımlarda dahi bir geriye gidiş yaşanmaktadır.
Ev ekonomisi, aile ekonomisi çok boyutlu ve çok yönlü bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırma Geliştirme Merkezimiz de kamu görevlilerinin ev ekonomilerini, gelirlerindeki ve giderlerindeki değişimleri bütün parametreleri göz önünde bulundurarak değerlendirmektedir. Buna göre memurların gider kalemlerinde yaşanan zamların yanında, son yıllarda vergi dilimlerindeki adaletsizlik de aile bütçesine ek bir yük getirmeye başlamıştır.
Bir taraftan genel enflasyon bir taraftan enflasyondan bağımsız bir şekilde sürekli artan mutfak masraflarına ek olarak her geçen yıl ağırlaşan vergi yükü de memurlarımızın bütçesinde oluşan kara deliğin başlıca sebeplerinden biri haline gelmiştir. Dolayısıyla bir toplu sözleşme pazarlığı yapılırken, kamu görevlilerini temsil ettiğini iddia edenlerin mutlak surette memur maaşlarına etki eden değişkenleri göz önünde bulundurması ve buna göre karar vermesi gerekmektedir.
Toplu sözleşmenin üzerinden bir yıl geçti. Memurlar gerçeklerle yüzleştiler ve bu toplu sözleşmenin bir zafer değil memurlar ve emekliler için tam bir hezimet olduğunu yaşayarak gördüler. 2016 yılının bitmesine 4,5 ay daha var. Memurlarımızın kayıpları bu sürede daha da artacak ama asıl sorun 2017 yılında başlayacak. Kamu görevlilerine 2017 yılı için %3+4 zammın dışında hiçbir artış öngörülmedi. Bu noktadan bakıldığında toplu sözleşme hükümlerini hangi açıdan ele alırsak alalım memurlara katkı yapmadığını görüyoruz. Yani her yönüyle bu toplu sözleşme elimizde kalıyor. Siyasi buhranı milletimizin sağduyusu ve kahramanlığı ile atlattık ama bir ekonomik buhran var ve bu buhranı ancak idarecilerin kararlarıyla atlatabiliriz. Bunun için de kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin maaşlarında ek bir iyileştirme bekliyoruz” şeklinde konuştu.