Türk Eğitim-Sen'den anlamlı ziyaret
Türk Dil Kurumu'nun kuruluşunun 72
Türk Eğitim-Sen'den anlamlı ziyaret
Türk Dil Kurumu'nun kuruluşunun 72. yıldönümündeki ziyaretçileri Türk Eğitim-Senliler oldu. Ziyarette sıkıntılarını aktaran Başkan Akalın, Türkçe için yapılan mücadelede herkesi görev almaya çağırdı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, "Türk dili, dil olmaktan çıkarılıp çeşitli yerlere hizmet ettiriliyor. Dileğimiz bu dilin yapılan çalışmalarla Atatürk'ün emrettiği şekliyle geliştirilmesidir. Bu yönde sendika olarak her zaman hizmete hazırız" dedi
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Haluk Şükrü Akalın, dil ve dille birlikte yaşamsal bazda oluşan yabancılaşma ve yozlaşmaya karşı sadece Türk Dil Kurumu'nun değil aynı dili konuşan herkesin bu mücadeleye katkıda bulunması gerektiğini, dildeki yabancılaşma nedeniyle de 'yabancı dille öğretime' karşı olduklarını söyledi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan ve yönetim kurulu üyeleri, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Haluk Şükrü Akalın'ı TDK'nın 72. kuruluş yıldönümü nedeniyle ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında Türk dilinin önemi ve dilde meydana gelen yabancılaşmayla ilgili sorunlar ele alındı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, "Türk dili, dil olmaktan çıkarılıp çeşitli yerlere hizmet ettiriliyor. Dileğimiz bu dilin yapılan çalışmalarla Atatürk'ün emrettiği şekliyle geliştirilmesidir. Bu yönde sendika olarak her zaman hizmete hazırız" dedi. TDK Başkanı Akalın da dil konusunda kurumun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Akalın, kurum olarak 2,5 yıldan beri üyesiz bir şekilde kendisi dahil iki kişi ve gönüllü hocalarla çalışmalarını sürdürmeye çalıştıklarının altını çizerek, TDK'nın içerisinde bulunduğu zor durumu yumuşak bir üslupla anlatmaya çalıştı. Akalın, TDK ile ilgili hazırlanan kanun tasarısını hükümetin gündemine aldığını, bu gelişmenin de sevindirici olduğunu kaydederek, Türkçe'nin Türk milletinin en önemli kültür değeri olduğunu, dil olmazsa ne insanın, ne kültürün, ne de uygarlıkların olabileceğini vurgulayarak, dilde meydana gelen yabancılaşma ve yozlaşmayı anlattı. Dilde yaşanan yabancılaşmanın ötesinde Türk milletinin yaşamsal hayatında da bir yozlaşma ve bozulma olduğu yorumunda bulunan Akalın, "İş yeri adlarının yer aldığı tabelalar yabancı dilde yazılıyor. Eskiden mahalle ve semt pazarları vardı. Buralardan alışverişler yapılırdı. Şimdi büyük alışveriş merkezleri kuruldu. Buralarda iş yerlerinin belli metrekareleri dolarla tutuluyor, tabelaları yabancı, kimi iş yerlerinde dolarla alışveriş yapılıyor. Lokantaların yerini fast-food'lar, dondurulmuş gıdalar aldı. İnsanlar buralara gittiklerinde 'Acaba ben Türkiye'de miyim?' diye kendine soruyor" şeklinde konuştu. Akalın, bu konuda mücadelenin sadece TDK'ya veya ilgili bakanlığa düşmediğini, aynı dili konuşan ve toplumları oluşturan tüm fertlere, sivil toplum örgütlerine de görevler düştüğünü söyledi. Dilde yaşanan yabancılaşmanın kültürel etkileşimden değil kültürel etkilenmeden kaynaklandığı söyleyen Akalın, "Kültürel etkileşim karşılıklı olur. Alınır verilir. Kültürel etkilenme ise tek yönlü olur. Karşılıklı olmaz. Genellikle bu, gizli sömürge altındaki ülkelerde görülür" dedi.
Akalın, ayrıca Türkçe dilindeki yabancılaşma konusunda eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu yüzden yabancı dille eğitime karşı olduklarını bildirerek yabancı dilin yabancı dil dersinde öğretilmesinin en doğrusu olduğunu kaydetti.