Memur maaşlarına Temmuz ayı itibarı ile %5 oranında zam yapıldı
Memur maaşlarına Temmuz ayı itibarı ile %5 oranında zam yapıldı. Ancak kamu görevlilerinin büyük bölümü daha önce %15’lik gelir vergisi diliminden %20’lik dilime geçtikleri için, aldıkları zam da büyük oranda eridi.
Öyle ki, gelir vergisinin alt dilimi 2016 yılı için yalnızca 600 TL artırılınca, memurun sırtındaki vergi yükü de bir kat daha arttı. Memur maaşları Nisan ayından itibaren azalmaya başladığı için memurlar 15 Temmuz’da alacakları zamlı maaştaki artışı hissetmeyecekler bile. Buna göre %5 olarak açıklanan Temmuz zammının memurun cebine yansıması %1 ile %3 arasında değişirken, sözleşmeli personelin maaşları ise Ocak ayının gerisinde kalmaya devam edecek.
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezinin yaptığı araştırmaya göre Gelir vergisi oranlarını belirleyen kazanç dilimlerinin yıllar içinde neredeyse hiç artmaması nedeniyle çalışanlar, daha yılın ilk aylarında bir üst kazanç dilimine geçiyor ve ödedikleri gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıkıyor.
Doktor, öğretmen, hemşire, KİT çalışanı, sözleşmeli personel gibi birçok kamu görevlisinin ödeyeceği gelir vergisi oranı Nisan ayından itibaren %20’ye yükseldi. Böylece Hükümet, memurlara ikinci yarıyıl zammı olan %5 artışı daha vermeden, vergiler yoluyla %5 kesinti yapıp, zaten verdiğini fazlasıyla geri aldı. Diğer kamu görevlileri ise önümüzdeki birkaç ay içinde aynı makûs kaderi paylaşacak; Eylül ayına gelindiğinde bütün memurların ödeyeceği gelir vergisi oranı %20’ye çıkmış olacak ve enflasyon yükselmeye devam ederken maaşları artmak yerine azalacak.
Hal böyle olunca Temmuz ayı gelmeden maaşları azalan milyonlarca memurun cebine Temmuz ayında gerçekte %5 değil çok daha düşük bir artış yansıyacak.
Temmuz zammı kit çalışanının maaşını artıya çeviremedi
KİT’lerde ya da diğer kuruluşlarda çeşitli adlar altında sözleşmeli olarak çalıştırılan sözleşmeli personel, gelir vergisi bakımından en mağdur kesim oldu. Gelir vergisi matrahı 3500 TL olan sözleşmeli personel Temmuz ayında %5 oranında yani yaklaşık 130 lira zam aldı. Ama zaten bu çalışan Mart ayında %20’lik üst vergi dilimine geçerek maaşından 175 lira kaybetmişti. Yani Temmuz zammı, KİT çalışanının cebine hiç yansımadığı gibi maaşı da Temmuz zammına rağmen 45 lira geriledi.
Doktorun Temmuz zammı gerçekte %1,43; öğretmenin zammı ise %1,33’te kaldı
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre; 1. derecenin 4. kademesindeki 25 yıllık bir uzman doktor, döner sermaye ödemesi hariç, Nisan ayında aylık yaklaşık 495 lira vergi öderken, bu rakam Mayıs’ta 660 lira olmuştu ve bu doktorun maaşı Mayıs ayında 165 lira azalmıştı. Şimdi ise maaşına 225 lira zam gelecek ama gerçekte cebine yansıyacak olan rakam yalnızca 60 lira olacak. Buna göre bir uzman doktor Temmuzda aslında %5 değil %1,43 zam almış olacak.
Haziran ayına kadar maaşından 330 lira gelir vergisi kesintisi yapılan 4. derecenin 1. kademesindeki 25 yıllık bir öğretmen, bir üst dilime çıkınca 440 lira gelir vergisi ödedi ve bu öğretmenin maaşı da geçtiğimiz ay 110 lira azaldı. Temmuz zammının bu öğretmene yansıması yaklaşık 150 lira olurken; vergiden dolayı yaşadığı kayıp hesaba katıldığında gerçekte bu öğretmen yalnızca 40 lira yani %1,33 zam almış olacak.
Çalışma, hemşirelerin de adaletsizlikten payını fazlasıyla aldığını ortaya koydu. Buna göre döner sermaye ödemesi de alan 1. derecenin 4. kademesindeki bir hemşirenin maaşından, şu anda 337,5 lira gelir vergisi kesilirken vergi oranında yaşanacak 5 puanlık artışla ödeyeceği vergi; Temmuz ayında 450 liraya yükselecek. Yılın ikinci yarısı için yapılan %5’lik zammın hemşirenin maaşına yansıması ise 150 lira dolayında olacak. Böylece bir hemşire 150 lira zam alırken ödediği vergi miktarı da 112,5 lira artacağı için, bu hemşirenin maaşına ancak 37,5 lira zam gelecek. Hemşirenin Temmuz zammı gerçekte %1,29 olacak.
Memur unvanlı kamu görevlilerinin maaşı Ekim’de 65 lira düşecek
Araştırma, düşük maaşlı kamu görevlilerinin de gelir vergisi oranının %20’ye yükselmesi dolayısıyla kayıplar yaşayacağını ortaya koydu. Buna göre üniversite mezunu, 16 yıllık, 3. derecenin 2. kademesindeki memur ünvanlı bir kamu görevlisi, şu anda aylık 195 lira gelir vergisi öderken, bu rakam %20’lik dilime geçtiği Ekim ayında 260 liraya yükselecek.
Bu memurun Temmuz ayında alacağı zam miktarı yaklaşık 135 TL olurken vergi dolayısıyla yaşayacağı kayıp 65 lira olacak. Böylece memurun eline Temmuz zammından geriye yalnızca 70 TL kalacak. Buna göre bir memurun aldığı %5’lik Temmuz zammı, Ekim ayında %2,6’ya düşmüş olacak.
Böylece memurun ödediği vergi hem enflasyon artışını hem de maaşına yapılan oransal artışları geride bırakmış olacak.
Koncuk: “Son 10 yılın en yüksek zammını aldık diye sevinenler, memurun maaş sistemini dahi bilmemektedir”
Konu ile ilgili olarak açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, toplu sözleşme görüşmelerinin memurların temel sorunlarını çözmek yerine hem iktidarın hem de yetkili konfederasyonun şovuna dönüştürüldüğünü söyledi.
Genel Başkan İsmail Koncuk, “Başta sözleşmeli personel olmak üzere kamu görevlilerinin kanayan yarası olan vergi dilimi sorununa yeterince eğilmeyen yetkili konfederasyonun, bugün %5’lik maaş artışına sevinirken memurların büyük çoğunluğunun Mart ayından beri bir üst vergi dilimine geçtiğini ve maaşlarının zaten düştüğünü dahi görecek yetkinlikten uzak olduğu görülmektedir.” dedi.
Koncuk; Toplu sözleşme görüşmeleri sonrasında 4/C’li personelin mahkeme kararı ile almaya hak kazandığı 650 lira tutarındaki ek ödemeyi, 150 liraya düşürdüğü için dahi sevinen bu konfederasyonun her başarı diye nitelendirdiği olayın aslında bir Pirus Zaferi olduğunu ifade etti. “Bunların zafer dediği şey, aslında yıkıcı kayıplar pahasına elde edilmiş züğürt tesellisidir.” diyen Genel Başkan, gelir vergisi dilimlerinin özellikle son yıllarda neredeyse hiç artmaması nedeniyle memurun cebinden alınan verginin artık dayanılamaz boyutlara geldiğini, böyle giderse önümüzdeki yıllarda maaş zamlarının memurun cebine dahi girmeden tamamen vergiye gideceğini belirtti.
Gelir vergisi sisteminin memur maaşlarının reel gelişimi üzerinde ve adil bir gelir dağılımı konusunda son derece olumsuz bir etkiye sahip olduğunu belirten İsmail Koncuk, son 10 yılın en yüksek zammını aldık diye sevinen bu konfederasyonun, memurun gelir ve gider kalemlerini dahi hesap edip, buna göre strateji belirleyecek durumda olmadığını ifade etti. Son 10 yılın en yüksek maaş zammı denilen %5’lik artışın maaşlara gerçek anlamda yansımasının %1 ile %3 arasında değiştiğini, bunun da önümüzdeki 6 aylık dönemde yaşanacak enflasyon artışıyla eriyip gitmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Koncuk, “Toplu sözleşme, yalnızca kamuoyu oluşturularak, PR yapılarak, yanlış yönlendirmelerle yürütülecek bir propaganda süreci değil, memur, emekli, dul, yetim ve bunların aileleriyle yaklaşık 20 milyon insanımızın geleceğinin belirlendiği son derece ciddi çalışma ve öngörü gerektiren ciddi bir iştir. Bu konfederasyon bir türlü bu ciddiyeti gösterecek ve memurların gerçek sorunlarına eğilecek tutumu sergileyememiştir.” dedi.