Türk-Haber-Sen ve TRT çalışanları, TRT Genel Müdürlüğü önünde bir gösteri düzenleyerek TRT'de yaşanan kadrolaşmayı ve başıboşluğu protesto etti
Türk-Haber-Sen ve TRT çalışanları, TRT Genel Müdürlüğü önünde bir gösteri düzenleyerek TRT'de yaşanan kadrolaşmayı ve başıboşluğu protesto etti. Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut yaptığı açıklamada, TRT'ye bir türlü Genel Müdür atamayan ve ekonomik yaptırım uygulayarak TRT'yi yıpratan hükümeti, yetkisini kullanamayıp olaylara seyirci kalarak kurumu yönetemeyen TRT yönetimini ve bu boşluktan yararlanarak dış destekli küresel örgütlerle işbirliği yapıp kuruma saldıran ve yıpratan sözde bir sendikayı kınamak için biraraya geldiklerini ifade etti.
Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut'un yaptığı basın açıklaması metni:
Değerli TRT Çalışanları,Meslektaşlarım,Kıymetli Basın Mensupları;
TRT'de en fazla üyeye sahip yetkili sendika olan Türk Haber Sen adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada;
TRT'ye bir türlü Genel Müdür atayamayan, üstüne üstlük ekonomik yaptırım uygulayarak TRT'yi yıpratan hükümeti,
Yetkisini kullanamayıp olaylara seyirci kalarak Kurumu yönetemeyen, acz içindeki TRT yönetimini,
Bu boşluktan yararlanarak dış destekli küresel örgütlerle işbirliği yapıp Kuruma saldıran ve yıpratan sözde bir sendikayı kınamak,
Ve Türk halkının malı olan TRT'ye sahip çıkmak amacıyla toplanmış bulunmaktayız.
Değerli Basın Mensupları,
Bugün burada toplananlar gerçek TRT çalışanlarıdır.
Onlar; çiftlikte, tekkede değil, 7 televizyon ve 14 radyo kanalı ile 24 saat kamu yayıncılığı yaparak Türk halkını aydınlatan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nun fedakâr mensuplarıdır.
Geçtiğimiz günlerde, sözde bir sendika, İstanbul'da bir eylem düzenledi.
Bir avuç sözde sendikacı, işe gelmeyen, devlet memuru niteliği bulunmayan, kanuna, yönetmeliğe uymayan, bu yüzden disiplin cezası almış kişileri ve yabancı ülkeler tarafından finansa edilen bir derneğin temsilcileriyle birlikte TRT'yi, yandaşları vasıtasıyla, kamuoyuna şikâyet etti ve saldırdı.
Peki, son zamanlarda TRT'ye sürekli ve bilinçli bir saldırı içerisinde olanlar kimlerdir biliyor musunuz?
Bunlar; Genel Kurullarında, Türk Bayrağını asmayan, İstiklal Marşı'nı söylemeyen, Atatürk'e tahammül edemeyen, bu ülkenin fethini işgal olarak nitelendiren, çocuk katili terör örgütüyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ni aynı kefeye koyup barış çağrısı yapanlardır.
Ne acıdır ki, basın kuruluşlarımız, 30- 40 kişi ile yapılan eylemde söylenen yalan, yanlış ve iftiraları, araştırmadan, soruşturmadan sayfalarına ve ekranlarına taşıdılar.
Böylece, TRT'yi yıpratmış ve kamuoyunu da yanlış bilgilendirmişlerdir.
Basınımızı, haberleri kaynağından öğrenme sorumluluğuna davet ediyoruz.
İdeolojik ve sınıf sendikacılığı yapan sözde sendika ve yandaşları, kendi düşüncesi ve inancından olmayanlara bir türlü tahammül edememişlerdir.
Bunlar; ülkede daha önce, insanları sağcı-solcu, Alevi-Sünni, ilerici-gerici, dinli-dinsiz diye ayırmış, hoşgörüden, insanlıktan, demokrasi ve insan haklarından nasibini almamış zavallı çıkar gruplarıdır.
Sözde sendika, yasadışı talepleri yerine getirilmediğinden ve ideolojik düşünceleri ekrana yansımadığından dolayı, TRT'yi sansürcülükle suçlayarak kamuoyu nezdinde yıpratmaktadır.
Çalışanları hedef gösteren, çalışma barışını bozan, böylece Kurumun özelleştirilmesi ve taşeronlaştırılmasına zemin hazırlayan bu anlayışı şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
TRT Anayasal bir kuruluştur. Anayasanın ve kanunların vermiş olduğu yetki çerçevesinde, milletin kendini bulacağı yayınlar yapmak zorundadır.
Her kurumda olduğu gibi TRT'de bazı tatsız olaylar yaşanmaktadır.
Cumhuriyetin kurumları ile kavgalı olanlar, bölücüler, Avrupa fonlarından beslenen ihanet şebekeleri, Türk Milletinin kültürüne, tarihine, diline ve dinine düşman olanlar, çıkar ve menfaatleri kesilenler, her defasında küçük disiplin olaylarını dahi bahane ederek, bunları bir fırsat gibi değerlendirerek;
-"TRT'de binlerce insan çalışmadan milyarlarca lira maaş alıyor, vergilerimize yazık değilmi, burayı ya kapatalım, ya da özelleştirelim" çığlıkları atıp TRT'ye saldırıyorlar.
TRT düşmanlarına sesleniyoruz;
TRT ne çiftliktir, ne de tekkedir.
TRT personeli, mesai, tatil kavramı olmadan, 24 saat fedakârca kamu yayıncılığı görevini yapmaktadır.
Her devlet memuru gibi almış olduğu maaşın karşılığını vermek için canla başla çalışmaktadır. İhanet şebekelerinin iddia ettiği gibi çok maaş almamaktadır. Bugün TRT, kurumlar arası maaş sıralamasında 35-40'ncı sıralarda yer almaktadır.
İddia edildiği gibi çalışmadan maaş alanlar var ise, bunların yakasına yapışmak TRT yönetiminin görevidir.
Ayrıca TRT'de fazla personel bulunmamaktadır. Bugün Avrupa'da kamu yayıncılığı yapan kurumlarda çalışanların sayısı TRT'nin 5-6 katıdır.
Oysa TRT'de yayında çalışacak personel kalmamıştır. Vericiler başta olmak üzere, teknolojisi eskimiş, TRT'yi gözden çıkartan ve şaşı bakan hükümetin mali yardım yapmaması yüzünden, teknolojik yatırım yapılamaz hale gelmiştir.
TRT, Türk Milletinin ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünün çimentosudur. TRT, milli ve manevi değerlerimizi, dilimizi, dinimizi, geleneğimizi, kültürümüzü ve tarihimizi yaşatan ve geliştiren bir Kurumdur. Tüm bu hizmetleri yapan TRT'nin rehberi; Atatürk ilke ve inkılâpları ile Anayasa ve yasalardır.
Değerli Basın Mensupları, Değerli meslektaşlarım,
TRT son dönemlerde özellikle sadece olumsuz yönleri ile gündeme getirilmektedir.
Bütün bunların sorumlusu, Anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olduğu halde üç buçuk yılda, TRT kanununu çıkaramayan ve Kuruma Genel Müdür atayamayan iktidardır.
Her şeye tüccar mantığı ile bakan iktidarın tek icraatı, TRT'nin gelirlerini azaltmak, itibarını ayaklar altına almak, yıpratmak ve özelleştirilmesine zemin hazırlamak olmuştur.
Hükümetin kurulmasından bu yana TRT ikinci defa vekâleten yönetiliyor. Böylece hükümet TRT'den kendi çıkarları doğrultusunda azami şekilde faydalanıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümete sesleniyoruz;
Doğru, dürüst, tarafsız yayıncılığın devamı için, ülkenin ve milletin birliğinde önemli rolü bulunan TRT'ye derhal Genel Müdür atanmalıdır.
TRT Kanunu çıkarılarak, kurum Anayasa'da ifade edilen, idari ve mali özerk yapısına kavuşturulmalıdır.
Kurumun iktidarlardan bağımsız olarak özerk yapısını sürdürebilmesi ve kamu yayıncılığı görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için AB ülkelerinde olduğu gibi mali kaynağa kavuşturulmalıdır.
TRT'ye sahip çıkıp, gerekli yatırımların yapılmasını sağlamadığınız takdirde, toplum ve özellikle gençlerimiz televole kültürüyle yetişecek, aile değerlerini, kimliğini ve kişiliğini kaybedecek ve yok olup gidecektir.
Değerli Basın Mensupları, Sevgili TRT Çalışanları,
TRT Yönetimi de buradan yükselen sese kulak vermelidir.
TRT'de uzun zamandır bir yönetim boşluğu bulunmaktadır. Ancak, Vekâleten yönetimi, problemlerin çözülememesinde bir gerekçe olarak kabul etmiyoruz.
Yönetim çalışanlara güven vermelidir, moral ve motivasyon vermelidir.
Yetişmiş tecrübeli kadrolar, her yönetim değişikliğinde veya küçük soruşturmalarla görevden alınıp atıl durumda tutulmaktadır. Bu davranışı insanlık onuruna yakışmayan bir davranış olarak görüyor ve bu insanların çeşitli görevlerde değerlendirilmelerini istiyoruz.
Görevdeki TRT Genel Müdür Vekilinin, bir gazetede yer alan "TRT'de bir kadrolaşma var adamlara güç yetmiyor" şeklindeki açıklamasını üzüntü ile karşılıyoruz. Sizi yetkinizi kullanmaya davet ediyoruz.
TRT Yönetim Kurulu ve üst yönetimini de gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz.
Mali sıkıntı çeken TRT, kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmeli, atıl bırakılmış olan prodüktörlere görev verilip, dış yapımlar azaltılmalıdır.
Vericilerin özelleştirilmesinden vazgeçilmeli, buralara teknolojik yatırım yaparak, özel kanallara hizmet satar hale getirilmelidir.
TRT'de en fazla üyeye sahip yetkili sendika olan Türk Haber-Sen'in kanunlardan aldığı güç doğrultusunda, çalışanların ve Kurumun menfaatine ilişkin talepleri dikkate alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Değerli Basın Mensupları,
Bu açıklamamız; TRT'ye duyarsız kalan, gözden çıkartan, içinde bulunduğu durumu kendi çıkarları için kullanan hükümete, yönetime ve bu boşluktan faydalanan sözde sendika ve kuruluşlara bir uyarı niteliğindedir.
Unutulmamalıdır ki, sabrımız zafiyet göstergesi değildir.
TRT çalışanları başta olmak üzere, Türk halkını; toplumun değerlerine saygılı, ilkeli, tarafsız ve doğru yayınlarıyla, insanlarımızı aydınlatarak kamu yayıncılığı yapan TRT'ye sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Saygılarımla...