Türkiye İstatistik Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü’nde sözleşmeli olarak istihdam edilen 17 personel işten çıkartılmıştı
Türkiye İstatistik Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü’nde sözleşmeli olarak istihdam edilen 17 personel işten çıkartılmıştı. Aralarında Türk Büro-Sen üyelerininde bulunduğu TÜİK çalışanları için Genel Merkez tarafından TÜİK önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Eyleme, Türk Büro-Sen Genel Başkan Yardımcısı Osman Eksert, Hüseyin Aslan, A. Tahir Yüzbaşıoğlu, Cafer Seçer, Ankara Şube Başkanları ve iş akdine son verilen TÜİK çalışanları katıldı.
SUDAN BAHANELERLE İŞLERİNE SON VERİLDİ
Genel Başkan Yardımcısı Osman Eksert açıklamasında, “ TÜİK’in sözleşmeli olarak istihdam ettiği 4/C’li arkadaşlarımızın güvencesiz çalıştırılmalarına son verilmesini yıllardır talep etmemize rağmen, bu güne kadar taleplerimiz karşılık bulamamıştır. Güvencesiz istihdam sonrası da sudan bahanelerle bugün 17 arkadaşımızın işine son verilmiş, yarın ise kaç kişinin işine son verileceği bilinmemektedir. TÜİK Ankara Bölge Müdürlüğü’nde meydana gelen bu insafsız ve vicdansız uygulama korkarım tüm bölgelerde uygulanacaktır” dedi.
TÜİK YÖNETİMİNİ YILLARDIK UYARDIK
Eksert, “Bölgeler arasında uygulama birliği yok, uygulama birliğini sağlayın, Bir bölgede normal karşılanan bir uygulama, başka bir bölgede suç olarak görülmesin, Başta 4/C’li arkadaşlarımız olmak üzere, tüm çalışanların iş tanımlarını yapın, Görevi dışında hiçbir personele angarya iş yaptırmayın dedik. Ancak, biz taleplerimizi Kuruma ilettikçe, idare mevzuat birliği sağlamaktan daha da uzaklaştı. Tüm bu yanlış uygulamalara dur denilmesi, kurumun ciddiyetinin sağlanması, kamuoyu nezdinde güvenilir bir kurum imajının oluşması için, Kurum Başkanı Sayın Birol Aydemir’e detaylıca hazırlanan bir rapor da sunmamıza rağmen, bu güne kadar herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Kurumu düzeltmeye yanaşmayan yönetim, işin kolayını seçerek, güvencesiz çalıştırılan 4/C’lileri işten çıkartma yolunu seçmiştir” dedi.
4/C’LİLERİN SUÇU NE?
Osman Eksert konuşmasının devamında, “Kimdir bu 4/C’liler, Kimdir bu Anketörler, İşlerine son verilen arkadaşlarımızın kusurları nelerdir?
-Birer yıllık sözleşme ile yılda 11 ay 28 gün çalışan, Yaklaşık bin 300 TL maaş alan, İş güvenceleri bulunmayan, Bin 300 Tl maaşla Kurumunu en iyi şekilde temsil edebilmek için temiz ve düzenli giyinmeye çalışan ama asla giyim yardımı alamayan, Görevi icabı ilçelere gidebilmek için otobüs yolları gözetleyen, Akşama daireye döneceklerin verilen talimata uyabilmek için gerektiğinde kendi imkanlarını zorlayan ve ertesi gün o ilçeye yeniden giden, Yol ve yiyecek dahil sadece 28 TL harcirah alan, Anket formu almayan ve almakta imtina eden iş sahiplerine karşı korumasız ve boynu bükük olan, Gece saat 21:00 – 22:00’de bile anket formu peşinde koşan, Cumartesi, Pazar çalışmasına rağmen, bir kuruş dahi fazla mesai ücreti alamayan, 4/C’li kardeşlerimiz ne günah işedi de, böylesine vahşice, insafsız bir muameleye tabi tutuldular? Kışın bu ağır şartlarında işsiz kalmaya mahkum edildirler? Kurumu ve devleti ne kadar zarara soktular ki, işten çıkartılmaya maruz kaldılar?
Bu arkadaşlarımız yıllarını bu kuruma verdiler, ücreti az da olsa bir işimiz var dediler. En az 12 yıl bu kuruma hizmet ettiler. 23 yıl hizmet veren arkadaşımız da var. Şimdi soruyoruz;
Bu işten çıkartmalar hangi vicdana, hangi insafa sığmaktadır? Acaba arkadaşlarımız bu kuruma eski TÜİK Başkanı kadar zarar mı verdiler? Onu taltif ettiniz de, bu arkadaşlara niye kapıyı gösterdiniz?” dedi.
“KAFA KOPARMAYA GELDİK” NİDALARIYLA SORUŞTURULDULAR
Osman Eksert, “Başından peşin hükümlü, “kafa koparmaya geldik” ifadeleri ile soruşturma yapanları soruşturunuz. Kuruma yıllarını veren, kurum için her türlü özveride bulunan, bu 17 arkadaşımızın biran önce işlerine dönmesini sağlayınız. Arkadaşlarımızın işlerine dönmemeleri halinde, ülkemizin dört bir yanında tüm TÜİK Bölge Müdürlükleri önü eylem alanlarımız olacaktır. Gücünüz, yolsuzluğun ve yüzsüzlüğün kol gezdiği ülkemizde, ayakkabı kutularından milyon dolarların fışkırdığı bir ortamda ayda üç kuruş maaş alan 4/C’li kardeşlerimize mi yetiyor? Sizde vicdan, insaf, hak, hukuk, adalet denilen kavramlardan hiçbir kırıntı dahi mi kalmadı? Son olarak, bu yanlış ve acımasız olayı bir kez daha kınıyoruz. Kurumun bu yanlış uygulamalardan biran evvel dönmesini umuyoruz. Türk Büro-Sen olarak, bütün 4/C statüsünde istihdam edilen arkadaşlarımızın haklı mücadelelerinde her daim yanlarında olacağımızı kamuoyuna saygı ile bildiririz” dedi.