Türk Emekli-Sen Olağan 3
Türk Emekli-Sen Olağan 3. Genel Kurulu Ankara'da düzenlendi. Kongre öncesinde açılış konuşmasını yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, çalışma hayatı içinde emeklilerin de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Emekliliği biz çalışma hayatının bir bütünü olarak görüyoruz. Emeklilerin haklarının bu noktada karşılanması gerektiğini inanıyoruz. Emeklinin ihtiyacını bilmek için Amerika'yı yeniden keşfetmeye ihtiyaç yok. Beslenme, barınma, korunma ve sağlık ihtiyacı vardır. Sağlık ihtiyaçlarını giderecek düzenli bir sistemin oluşmadığını görüyoruz. Ülkemizde emekliler sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.
Sosyal güvenlik sisteminin dengelerinin oluşumunda ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini biliyoruz. 4 çalışanın 1 çalışmayana bakması gerekir. Bugün ise bu oran ½ bile değildir. Sistemin içerisindeki ¼ oranının tutturulması için gayret sarf edilmelidir. Sosyal güvenlik sistemindeki insan sayısı azdır. 13 milyon insanın sistemi ayakta tutmaya çalışırken, 6 milyon emekli vardır. Bu yüzden çalışana ve emekliye yük ağır gelmektedir. Bu yüzden sistem içindeki insan sayısının arttırılması gerekmektedir. Bunun ekonomideki görüntüsü kayıt dışı ekonomidir. Sigortasız ve asgari ücretlinin altında insan çalıştırmak anlamındadır bu.
Biz mücadelede güçlü olmak zorundayız. Güçlenmek ve güçlülüğü ortaya koymak için birlikteliğimizi ortaya koymak zorundayız. Sendikalılaşmak gerekmektedir. Asıl hedef sendikalaşmış bir emekli kesimine sosyal güvenlik kurumunda temsil etmek noktasına taşımak istiyoruz. Bu gerçekleştirildiği takdirde kitlesel bir tepki ortaya konacaktır.
Biz toplu pazarlık taleplerimizde taban aylığı ödemelerine ağırlık verdik. Taban aylığı uygulaması doğrudan hem çalışana hem de emekliye yansıyacak olan bir uygulamadır. En son getirdiğimiz noktada taban aylığına 30+30 bir artış getirilmesi, dengeye de 20+20 istemiştik. Burada iki önemli konu var. Birincisi taban aylığı uygulamasındaki hedefimiz sadece çalışanlar değildir. Yapılacak olan maaş artışlarının doğrudan emekliye yansımasını da sağlamaktır. İkincisi ek ödeme almayanlarla alanlar arasında farkın kapatılmasını sağlamaktır.
Kamu çalışanlarının sendikacılığının önü tıkanmak istemektedir. Bunu sendikacılığın önünden geçemeyenler yapmaktadır. O yüzden sendikacılık konusunda mücadele edilmesi önemlidir. Ülkemizde yaşadığımız sorunları çözeriz ama birleştiğimiz takdirde yaparız.
Türkiye'deki tüm emeklilerin de bir çatı altında toplamak gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır."
Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir de genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, konfederasyonlarının toplu görüşmelerin gündemine emeklilerin de alınmasını istediğini, ancak emeklilerin durumunun, söz konusu görüşme gündemine alınmadığını kaydetti.
''Ülkedeki emeklilerin yüzde 70'inin açlık sınırının altında maaş aldığını'' belirten Özdemir, konuşmasını söyle sürdürdü;
"-Türkiye Kamu-Sen' in 06.03.2005 tarihinde yapılan 2. Olağan Genel Kurul' unda üyeliğimiz gündeme alınmış ve ittifakla kabul edilmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye Kamu-Sen' e bağlı bir sendika olarak faaliyet göstermekteyiz.
-Sendikamızın bugün 69 İl'de Şubemiz, 8 İlçe'de Temsilciliklerimiz ve 4950 üyesi bulunmaktadır.
-Sendikamızın amacı Devletin Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması ve yaşatılması doğrultusunda Demokratik ve Atatürk ilkelerinden sapmadan Milli-Manevi değerlere bağlı ve saygılı, Demokrasinin korunup yerleşmesine, sosyal adaletin gerçekleşmesine ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılmasına hizmet etmeyi, Devlet, Millet bütünleşmesini temin etmek suretiyle toplum, emekli ve iş barışını tesis etmeyi, hür sendikacılık ilkeleri içerisinde üyelerinin sosyal adalet ve sosyal güvenliğe kavuşturulması çerçevesinde, üyelerin ortak ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini koruma ve geliştirme ile Türk Kamu Emeklilerini sendika kanalıyla Sosyal Güvenlik Kurumunda temsil etmektir.
Bu amacı gerçekleştirmek için ;
-Sendikamızla birlikte Merkezi Ankara' da bulunan
1- Ankara Emekli Hanımlar Dayanışma Derneği
2- Türk Sivil Emekliler Derneği
3- Türkiye Polis Emeklileri Derneği
4- Maden Tetkik Arama Emeklileri Derneği
5- Türkiye Elektrik Kuruluşları Emeklileri Dayanışma Derneği
6- Emekli Emniyet Müdürleri Sosyal Yardımlaşma Derneği
7- Polis Emeklileri Sendikası
8- Beypazarı TEAŞ Emeklileri Yardımlaşma Dayanışma Derneği ile birleşerek emekli sorunları ve Sendikal Hak Platformunu kurduk. Emekli Sorunlarını ve Sendikal Hak yasamız ile ilgili talebimizi Platform olarak Mecliste temsil edilsin edilmesin bütün Siyasi Parti liderlerine ve Grup Başkanlıklarına verildi.
-4688 sayılı Memur Sendikaları Yasası daha tasarı halinde iken, Memur Konfederasyonları ile birlikte Emeklilere de; Memur Sendikaları Yasa Tasarısındaki Hizmet Kolları kısmına Emekliler kelimesinin de eklenerek Sendikal hak kanunu istedik. Fakat Bugüne kadar bunu gerçekleştiremedik.
- Emekli sorunları ve Sendikal haklarımız ile ilgili hazırlanan kanun taleplerimiz Basın toplantılı randevular ile Siyasi parti liderlerine ve parti grupları ziyaret edilerek dosyalarımız takdim edilmiştir. Her defasında Avrupa Müktesebatında var bunu mutlaka alacaksınız denilerek oyalandık.
-Durumu birde Uluslararası ILO Türkiye Temsilciliği kanalıyla şikayet olarak Cenevre'ye gönderildi. Gelen cevapta: Hükümetinizle görüştük, Türk Hükümetlerinin bu hususta bir projesi ve teşebbüsü yok. Takipçisi olacağız dendi.
-En son olarak da Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Emekli Sendikası kurulabileceğine ilişkin ayrı bir yasal düzenleme yoktur diyerek Emeklilerin Sendika şeklinde örgütlenmesinin mümkün olmadığına karar vermiştir.
Emeklilerin haklarını savunmak ve korumak için kurulmuş olan sendikamızın kanunu çıkartılmayarak, Emekliler korumasız, savunmasız ve başı boş bir hale getirilmek istenmektedir. Örgütlü toplumdan rahatsız olanların duyarsızlıklarını şiddetle telin ediyoruz.
Mimar Sinan 70 yaşında Süleymaniye'yi 86 yaşında Selimiye'yi yapmıştır. 70 yaşına kadar olan bilgi birikimi Süleymaniye'yi ve 86 yaşında ise Selimiye'yi yaparak mesleğinin doruğuna ulaşmıştır. Şimdi ise en geç 65 yaşında emekliye sevk edilerek, yani kapı dışarı edilerek bilgisinden istifade edilmeyen, yük olarak görülen bir an önce ölmesi beklenen insanlar yaratılmaya başlanılmıştır.
-59. Hükümet döneminde Hükümet çalışana 2004 yılı TÜFE açığı için verdiği 160.- YTL seyyanen zammı bütün uğraşmalarımıza rağmen Emeklilere verilmedi.
-2006 yılında çalışan memura verilen 40+40=80 YTL destek tazminatının emeklilere de verilmesini istedik, verilmedi. Daha önce çalışana verilen haklar Emeklilere de veriliyordu. Ancak 2002 den bu yana ayrım yapılarak çalışana verilen maddi hakların bir kısmı Emekliye verilmedi.
-Emekliler ikiye bölünerek bir kısmına +100 YTL destek tazminatı verildi, büyük çoğunluğa verilmedi,
-Emeklilerin haklarını korumak için Sendikamızca yapılan Eylem ve Basın Açıklamaları aşağıdadır:
-Emeklilerin sesini duyurulabilmek için Emeklinin Hakkı gasp edildi, 22.02.2006
-Yaşlanmayan yaşlılar, 27.02.2006
-Emeklinin Feryadı, Çifte maaşa hayır, 20.03.2006
-Emekli Aç, (Taş Suyu Çorbalı Protesto-Maliye Önünde) 05.04.2006
-Neden İkinci İş, 17.04.2006
-Milletve-eri Kara delikleri Kapatıyor, 03.05.2006
-Emekliyi Süründüren Zihniyet, 09.06.2006
-Emekliler Haftası, 30.06.2006
-Suçumuz Emekli Olmak mı? 07.07.2006
-Sosyal Güvenlik Açığı, 26.07.2006
-Emekliler Sefilleri Oynuyor, (Davullu Zurnalı Protesto) 28.08.2006
-Türk Askerinin Lübnan' a gönderilmesi, 04.09.2006
-Emekliler Belediye Yardımına Muhtaç Hale Getirildi, 28.09.2006
-Kuruluş yıldönümünde Anıtkabir ziyaret edildi, Emeklilerin dertleri ile ilgili, 19.10.2006
-Vekile sağlık kıyağı, 02.11.2006
-Partilere yapılan yardımlar ve vergilerle ilgili, 24.11.2006
-Emeklilere ikinci iş yasağı ile ilgili, 12.12.2006
-Sosyal devlet anlayışı kara delik olarak görülemez, 15.12.2006
-Yeni Sosyal Güvenlik Yasası Çatırdadı, 16.12.2006
- Sendika Kurma Hakkı, 09.02.2007
- Devletin Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması ve yaşatılması
doğrultusunda Anayasa'mızın 3 1 maddesi ile ilgili, 09.02.2007
-Fatura daima emeklilere mi kesilecek, (Yolsuzluklarla ilgili) 04.05.2007
-Emeklilerin sahip olması gereken haklar, (BEDE ile birlikte) 04.05.2007
-Soyan devlet, 02.06.2007
-Emekliyi ezmek için yeni yöntemler, Sosyal Güvenlik Yasası ve çıkarılan tebliğ ile ilgili, 19.07.2007
-Emekliler de maaş promosyonu istiyor, 21.07.2007
Çeşitli konularda 27 adet basın bildirileri hazırlanıp, Basına ve Şubelerimize dağıtılmış, emeklilerin dertleri ve ülkemizin güncel konuları hakkında görüşlerimiz kamuoyuna duyurulmuştur.
En son olarak da Konfederasyonumuz Hükümet'le yaptığı Toplu Görüşme Gündem listesine "Emekliler' in durumu" şeklinde bir madde koydurmak istemiştir. Kamu İşveren Kurumu yetkilileri ile toplam 3 saatlik görüşmenin 1,5 saatinde Emeklilerin durumunun gündeme alınıp alınmaması konuşulmuştur. Bu konu Toplu Görüşme Tutanaklarına da geçmiştir. Emeklilerin durumu toplu görüşme gündemine alınmamıştır. Uzlaştırma Kuruluda Hükümet gibi emeklileri unuttu, Türkiye Kamu-Sen'in teklifini kabul etmedi. Taban aylığına zam yapmadı.
Toplu Görüşmelerin son gününde de Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Sn. Bircan AKYILDIZ' ın Basın Toplantısının sonunda yukarıda yapılanlar ve Emeklilerin durumu tarafımızdan Basın'a anlatılmıştır.
Ülkemizde bulunan 1.674.085 Kamu emeklisinin aylık ortalama yaklaşık geliri 731.- YTL. dir.
Açlık sınırının 848.- YTL olduğu Ülkemizde 1.674.085 emeklinin % 70'i açlık sınırının altında maaş almaktadır.
Emeklilere ilk önce açlık sınırının altından kurtarmak, daha sonra yoksulluk sınırı olan 1.140 YTL' nın üzerinde maaş almalarını sağlamak için sendikalaşmamız, haklarımızın sendikal faaliyet yoluyla almamız gerekmektedir.
En son gazete haberlerine göre de, 20 aylık Sosyal Güvenlik açığının 22 yıllık özelleştirme geliriyle kapanabildiği, 60. Hükümet' in en önemli işinin Sosyal Güvenlik açıklarını kapatmak olacağından bahisle, TÜRK TELEKOM, TÜPRAŞ, ERDEMİR ve PETKİM' den sağlanan tüm özelleştirme gelirini 1 yılda yutuşunu ve bu durumun her yıl tekrarlandığını, ayrıca bütçeden, Sosyal Güvenlik sistemi açıklarını finanse etmek için 13 yılda aktarılan kaynakların toplam tutarı, Kamunun toplam borç stoklarının iki katını aştığı, bu açıklar olmasaydı bütçenin fazla vereceğinden bahsedilmektedir.
Primlerin emekli aylığı ve sağlık harcamalarını karşılamadığı 2006 yılındaki prim gelirinin 40,9 milyar YTL, emekli aylığı, ödemelerinin 44,8 milyar YTL olduğu, sağlık harcamalarının 18,1 YTL olduğu, 22 milyar YTL açığı pirim gelirlerinin karşılamadığı söylenmektedir.
Çalışanlardan kesilen primlerin sosyal güvenlik giderlerini karşılamadığını söyleyenler;
1-POAŞ' ın 359 Milyon YTL vergi borcunun %50' sini siliyor, 825 Milyon YTL cezasını da 93 Milyon YTL' ye düşürüyor.
2- Geliri yüksek olandan alınan vergi oranını %40 tan, %35' e düşürüyorlar, orta gelirlerinin %25 olan vergi yükünü 2 puan artırarak %27' ye çıkarıyor, az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alıyor.
3- Sağlık Bakanlığı ve S.S.K' da ki ilâç yolsuzlukları 23 milyar dolar,
4- Borsa da hisse senedini elinde bir sene bekletene kârı ne olursa olsun vergi yok,
5- Seçim de Partilere hazine yardımı %300 artırılırken para var, Emeklilere gelince yukarıdaki hesapları yap,
6- Yabancı sermayeden alınan stopajı sıfırlayan ve Kurumlar Vergisini %30 dan, %20 düşüren Hükümet, Emekliye gelince para yok, kara delik de,
7-Anayasamızın 86. maddesinin 2. ve 3. cü paragraflarında; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenek ve yolluklar, kendilerine TC. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir, demektedir.Emeklilerin açlık sınırının altında maaş almasına göz yumanlar, kendileri çifte maaş almakta, seçim zamanlarında ise hakları bir aylık olduğu halde 3 aylık maaş ve yolluk almaktadırlar.
8-ASKİ, Kurt Boğazı Barajına su akıtacak olan Kavşak Kaya Barajı için 31.Mayıs.2005 de ihâle açıyor. Katılan firmalar 8-12 Milyon Dolar arasında teklif veriyorlar. Belediye işi kendi yapmaya karar veriyor. Belediye Başkanı açıklamasında Baraj ihâleye çıksaydı 100 Milyon Dolara mal olurdu. Biz yapıyoruz 20 Milyon Dolara mal oluyor diye açıklama yapıyor. İhale bedelleri fazla gösterilirken kara delik olmuyor. Sosyal Güvenlikler kara delik oluyor.
Sosyal Güvenlik harcamalarını kara delik gösterenleri kınıyoruz.
Sendikamızın, amacında da belirtildiği gibi Devletin Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğünün yaşatılması doğrultusunda hizmet etmeyi gaye edindiğinden, ülkemizin siyasi ve sosyal dertlerinden soyutlamamız mümkün değildir.Ülkemiz yöneticileri bir kimlik bunalımına girmiş olup kendilerine Türküm diyemiyorlar. Fırat' ın öbür tarafı tartışması yapılıyor. Fırat' ın öbür tarafı da, bu tarafı da bizimdir.
Ülkemiz de ne kadar sadece temel taşı kalmış eski kilise, sinagog, havra varsa onlar tamir ettiriliyor. Eski eserler o milletin toprağındaki kendi mührüdür. Van' da bulunan Akdamar Adasındaki 1080 yıllık kilise 3,5 trilyona tamir ettiriliyor, sanki orası Ermeni toprağı gibi onlara peşkeş çekiliyor. Adamlar bir de ayin yapmak istiyor. Halbuki aynı kilisenin 300-400 metre ilerisindeki 9 bin yıllık Ön Türk Yazıtları iklim şartları altında yok olmaya bırakılmıştır. Kiliseye harcanan paranın onda biri ile o yazıtlar bugünkü Türkçeye çevirtilip orası ören yeri haline getirilir. Oraya Türk damgası vurulurdu. Halbuki bilerek veya bilmeyerek ülkemizde Türk damgaları yok edilip, Hıristiyan damgaları vurdurulmak istenmektedir.
İstanbul Balat'ta Patrikhane çevresindeki evler pazarlıksız 250 milyara Rumca, İngilizce ve Fransızca konuşan yabancılar tarafından satın alınıyor. Hedef sur içini 2. nci Vatikan yapmak, vaziyete kimse dur demiyor? Türkler güvenlik diye yasaklanan Patrikhane çevresi Avrupa'dan gelen cebi para dolu alıcılara serbest.Atalarımızın binlerce yıl önce gerçekleştirdikleri medeniyetlerin bir yenisini gerçekleştirmek için, Cumhuriyetimizin 100. yılı size işaret olarak verilmiştir. Ülkemizi Dünyamızın en ileri teknolojilerine sahip gelişmiş en medeni ülkesi yapmak için zaman hızla ilerliyor, bu gün dünden, yarın bu günden daha fazla çalışarak, ülkemizi dünyanın en ileri ülkelerinden biri yapmak için gayret göstermeliyiz. Hedef 100. yıl 2023 tür. Hepinize şimdiden başarılar diliyorum."