Türk Haber-Sen, Türk Telekom'un özelleştirilmesi hakkındaki Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için de Danıştay'da dava açtı
Türk Haber-Sen, Türk Telekom'un özelleştirilmesi hakkındaki Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için de Danıştay'da dava açtı. Danıştay'a dava açılması öncesinde bir açıklama yapan Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, peşkeşi durdurmak amacıyla yeni bir adım daha attıklarını söyledi.
Karadavut'un açıklaması şöyle:
Çok değerli kamu çalışanları,
Sayın basın mensupları,
Türk Telekom'un Özelleştirilmesinin, yani yabancılaştırılmasının, yani peşkeş çekilmesinin Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasının, iptalini ve yürütmeyi durdurmak amacıyla bugün bir kez daha Danıştay'a gelmiş bulunmaktayız.
Daha önce Ankara 6'ncı İdari mahkemeye ve Rekabet Kurumu'nun kararının iptali içinde Danıştay'a dava açmıştık.
Türk Haber Sen olarak, bu şaibeli ihalenin yüce adaletten döneceği inancı içerisindeyiz.
Çünkü, 22 milyon sabit telefon, 19 milyon aktif sabit telefon, 734 bin ADSL, 75 bin ankesörlü telefon, 200 bin ATM, 87 bin kilometre fiber optik kablo hattı bulunan dünyanın 13. büyük şebekesine sahip, 4 milyar doların üzerinde menkul ve gayrimenkulu bulunan, yıllık net karı 3 milyar doları aşan bir kurumun, iki yıllık karı karşılığında satılması, söz konusudur.
Türk Telekom'un bankalara kısa vadeli hiçbir borcu yoktur. Uzun vadeli borcu 30 milyon dolardır. Türk Telekom'un pasif kaynaklarının değeri 12.5 milyar dolardır. Öz kaynaklarının değeri ise 9.3 milyar dolardır. Bu bedelin içinde imtiyaz yoktur, Pazar payı yoktur. Sahip olduğu iletişim ağı yoktur.
Değerli basın mensupları,
İhale şaibelidir. Çünkü,hazırladığımız 10 sayfalık dava dilekçesinde bunun şaibeli ve anayasaya, kanunlara aykırı olduğunun belgeleri mevcuttur.
Daha önce dört kez işletme hakkının istenildiği halde Türk Telekom'a verilmeyen, 3.nesil olarak adlandırdığımız, frekans bandı ihalenin yapılacağı günün akşamı imtiyazı bedelsiz olarak devredilmiştir. Böylece Türk Telekom'un değeri artmış ve alan şirket haksız kazanç elde etmiştir.Diğer şirketlerin bundan haberi olmamıştır.
Türk Telekom kamu hizmeti yaptığı için, en küçük yerleşim birimlerine kadar bu hizmeti götürmekle yükümlüydü. Ancak, 5369 Sayılı Evrensel Hizmetin Sağlanması ile ilgili kanun uyarınca, bu hizmetleri, yine devlet verecektir. Bu kanunu ihaleden 6 gün önce çıkardıkları için kapalı teklifler bu kanundan önce verildiğinden Türk Telekomun değeri yükselmiştir Bu da rekabet hakkını delici işlem olarak, ihaleyi sakatlamıştır.
Ayrıca, 81 il için bedelsiz tahsis edilmiş olan 2 milyar doların üzerinde değeri olan telefon numaralarının kullanım bedellerinin Türk Telekom'a aktarılması ve bunların değer tespitinde nazarı itibara alınmaması, değer tespitinin de yasaya aykırı olarak yapıldığının açık göstergesidir.
Türk Telekom'un satışı değer kazananTürk Lirası üzerinden yapılmadı da hiçbir getirisi olmayan ve sürekli değer kaybeden dolar üzerinden yapılmıştır.. Burada kamu yararı gözetilmemiştir. Hükümet TL üzerinden borçlanmakla övünürken, neden bu ihalede Türk lirası ve faizi ele alınmamıştır.
Bu ihale Anayasanın Haberleşme Hürriyeti Başlıklı 22. maddesine aykırıdır. Çünkü artık gizlilik kalmamış, bütün haberleşme hizmetleri kamudan alınmış, yabancı tekellere teslim edilmiştir.
Bu ihalede, ülkenin güvenliği ve stratejik önemi hiç dikkate alınmamıştır. Amerika Birleşik Devletleri telekomünikasyon hizmetlerinin yabancılara devredilemeyeceğine ilişkin kanunlar çıkartırken, Avrupa ülkelerinin hiç birisi telekom hizmetlerinin stratejik satışını yapmazken, Türkiye GSM 'de dahil olmak üzere haberleşme gibi çok önemli bir hizmetin tamamını yabancılara vermiştir.Bugün askeri bölgelerde fotograf çekilmesi yasak denilirken, ülkemizin en ücra köşesinde hizmet veren telekom yabancılara yani Arap sermayesine, Ermeni diyasporasının arkasında olduğu iddia edilen, ne idiğü belirsiz bir inşaat şirketine verilmiştir.
4046 Sayılı Kanunun ilkeler başlıklı 2.maddesinin "e" fıkrasında "Mülkiyetin yaygınlığının yanı sıra, yönetim sorumluluk ve yetkilerini üstlenebilecek ortak grubun temini" esası bulunmaktadır. Özelleştirme amaçlarından birisi olarak gösterilen Mülkiyet Yaygınlığı Türk Telekom ihalesinde göz önünde bulundurulmamıştır. Ç oğunluk hissesi yabancı iki grup elinde toplanmıştır. Bu husus 4046 Sayılı yasanın 2.maddesinin "e" fıkrasına aykırıdır.
Yine 4046 sayılı yasanın ilkeler başlıklı 2. maddesinin "g" fıkrasında "Straetejik konularda devletin sahip olacağı imtiyazlı hisse oluşturulması konulu husus yer almıştır. Söz konusu hissenin ne şekilde kullanılacağı kamuoyunda bilinmemektedir.
Bütün bu saydıklarımız ve diğer sebeplerden dolayı, Bakanlar Kurulu'nun 25.07 2005 tarih ve 2005/ 9146 sayılı kararının iptaline, yürütmenin dava sonuna kadar durdurulmasını istemekteyiz.