TÜRK TELEKOM VATANDIR, SATTIRMAYIZ! Türk Haber-Sen Türk Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin Rekabet Kurumu'nun kararının iptaline ilişkin olarak Danıştay'da iptal davası açtı
TÜRK TELEKOM VATANDIR, SATTIRMAYIZ! Türk Haber-Sen Türk Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin Rekabet Kurumu'nun kararının iptaline ilişkin olarak Danıştay'da iptal davası açtı. Dava dilekçesinin Danıştay'a verilmesi öncesinde bir açıklama yapan Türk Haber Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, "Çalışanların ve Türk Milletinin değerlerine sahip çıkma mücadelesi sürecektir. Topraklarımızın ve değerlerimizin parça parça yabancılaştırılmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.
TÜRK HABER SEN GENEL BAŞKANI İSMAİL KARADAVUT'UN TÜRK TELEKOM'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN REKABET KURUMU'NUN KARARININ İPTALİNE İLİŞKİN DANIŞTAY'A AÇILAN DAVA ÖNCESİ YAPTIĞI KONUŞMA METNİ:
Çok değerli kamu çalışanları,
Sayın basın mensupları,
Bildiğiniz gibi, Türk Telekom'un ihalesi, 01.07.2005 tarihinde yapılımış, bu ihale Rekabet Kurumu ve Bakanlar Kurulu tarafından da onaylanmıştır. Bakanlar Kurulunun kararı Cumhurbaşkanımız tarafından incelenmektedir.
Cumhurbaşkanımızı bilgilendirmek ve bu şaibeli kararı iade etmesi için, 81 ilde bir mektup kampanyası başlatılmıştır ve devam etmektedir
Bugün ise, Rekabet Kurumu'nun vermiş olduğu kararın yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a dava açmak amacıyla burada bulunmaktayız.
Rekabet Kurumu, ihaleyi çok kısa sürede incelemiş ve Türk Telekom'un %55 oranındaki kamu payının devri işleminin "Hakim durum yaratmaya veya hakim durumu güçlendirmeye, yönelik rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğurmayacağına ve bu nedenle başvuru konusu işleme izin verilmiştir" denilmek suretiyle ihaleyi onaylamıştır.
Dava konusu kurumu stratejik açıdan ve kamu düzeni bakımından değerlendirdiğimizde Anayasa'nın Haberleşme Hürriyeti Başlıklı 22.maddesinin 2.paragrafında "Haberleşme gizliliği esastır" hükmü bulunmaktadır. Gizliliği kavram olarak objektif bir biçimde sağlayacak olan temel güç kamu otoritesidir. Türk Telekom kamu adına Anayasa'dan kaynaklanan bu yetkiyi sabit hat alanında kullanmaktadır. Gizlilik esasını da Anayasal dayanarak kamu adına sağlamaktadır Yani, kamu sabit hat sektöründe gizliliği sağlayacak ve aynı zamanda denetleyecek fiili ve etkin güç, kamu adına Türk Telekomundur.
Avrupa ülkelerinin hiç biri, Türkiye gibi Telekom'unun yüzde 55'ini yabancılara stratejik satış yapmamıştır. Bu durum Anayasa'nın açık bir biçimde 19(ncu maddesine güvenlik açısından aykırıdır.
Diğer taraftan özelleştirme süreci ile birlikte fiili kamu tekeli durumunda olan Türk Telekom yabancı özel sektör tekeli ne dönüşmüştür
İnternet servis sağlayıcılığı biriminin, Kablu TV için yapıldığı gibi, ayrı tüzel kişiliğe kavuşturulmadan Türk Telekomun özelleştirilmesi mevcut sorunları azaltmayacağı gibi gelecekte bu sorunlar artarak devam edecektir.
4046 Sayılı yasanın "İlkeler" başlıklı 2. maddesinin ((g) fıkrasına " "stratejik" konularda devletin sahip olacağı imtiyazlı hisse oluşturulması" konulu husus yer almış ancak söz konusu hissenin ne şekilde kullanılacağı kamuoyuna açıklanmamıştır.
Yine Mülkiyet yaygınlığı Türk Telekom ihalesinde göz önünde bulundurulmamıştır. Çoğunluk hissesi yabancı iki grup elinde toplanmıştır. Bu şekilde mülkiyetin yaygınlığı esasına aykırı olarak 4046 Sayılı yasanın 2.maddesinin (e) fıkrasına aykırılık olmuştur.
Rekabet kurumu bütün bunları gözardı etmek suretiyle yapılan ihalede sakınca görmemiş ve onaylamıştır.
Rekabet Kurumu'nun, kararı, iptal konusu davalı idare işlemi, rekabete ilişkin hukuki mevzuata ve bu mevzuata ilişkin bizzet kurumun kendisi, yani Rekabet Kurumu'nca belirlenen tespitlere açıkça aykırılık içermektedir. Ayrıca, iptale konu rekabet kurumu işlemi, yürürlükte kaldığı sürece, büyüklüğünü ve önemini kamu oyunca bilinen Türk Telekom hizmetinde çalışanlar ve bu hizmetten yararlananlar bakımından, kısaca tüm Türkiye açısından telafisi güç zararların doğumuna neden olacaktır. Bu nedenle idarenin savuna sürecisinin kısaltılarak dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması gerektiğini talep etmekteyiz.
Değerli basın mensupları, Maliye Bakanımızın geçtiğimiz günlerde özelleştirme ile ilgili düşünceleri basında yer almıştır. Kar etsede-zarara vetsede ne var ne yok elimize geçeni satacağız diyor. Öncelikle bu anlayışı kınıyoruz. Türk Milleti AKP'yi ülkenin değerlerini, batan geminin malları gibi satın diye iktidara getirmemiştir.. Böyle bir mantık, anlayış dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesi, Telekomunu, Türkpraşını, Petkimini, Erdemir'ini, rekor üstüne rekör kıran, hır yıl 500 kuruluşun arasında en ön sıralarda yer alan kurumları yok pahasına satmamıştır. Yani yabancılaştırmamıştır, yani peşkeş çekmemiştir.
Bu kurumlar, Yine sayın başbakanın ifade ettiği gibi, pislik içinde olmamıştır, çalışanlar yan gelip yatmamıştır. Bunu da vergi rekorları kırarak göstermiştir , sayın başbakanı ve maliye bakanı utandırmıştır.
Yani, Sayın başbakanın özelleştirmeye karşı tutumu, satacağı kızını, malını kötüleyerek, içini boşaltarak, zarar ettirerek satarız mantığı da, Maliye Bakanının görüşü de çok yanlış ve tehlikelidir.
Çalışanların ve Türk Milletinin değerlerine sahip çıkma mücadelesi sürecektir. Topraklarımızın ve değerlerimizin parça parça yabancılaştırılmasına müsaade etmeyeceğiz.