"Türkiye'den kan istedik, kan verdi
"Türkiye'den kan istedik, kan verdi. Can istedik, can verdi. Para istedik, para verdi. Bugün ses istemeye geldik" diye duygusal bir girişle konuşmasına başlayan Denktaş, hükümetin baskısı ile Kıbrıs görüşmelerine katıldığını anlattı. Kıbrıs'ın 1960 anlaşmalarına göre Türkiye girmeden AB'ye giremeyeceğini belirten Denktaş, Kıbrıs için kaçan trenin AB üyeliği olmadığını, kaçanın Rum treni olduğunu kaydetti.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "olmazsa olmaz" olarak nitelenen taleplerinin Annan Planı'nda yer almaması halinde, anlaşmanın referandumda kabul edilmemesi için çalışacağını açıkladı. Denktaş, "AB, Türkiye'yi almak isteseydi Kıbrıs'ı önüne engel olarak koymazdı. Kimse bizi zorla AB'ye götüremez. AB'ye girmek uğruna haklarımızı gasp ettirmeyiz" diye konuştu.
Ankara Ticaret Odası'nın düzenlediği "Türkiye AB İlişkileri ve Kıbrıs Sorunu" başlıklı konferansta konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, taleplerinin Annan Planı'nda yer almaması halinde, anlaşmanın referandumda kabul edilmemesi için çalışacağını açıkladı. 1 Mayıs'a kadar çözümün mümkün olmadığını dile getiren Denktaş, "Kimse bizi topla tüfekle AB'ye sokamaz" dedi.
Bir mitinge dönüşen konferansta konuşan Denktaş, bugün gördüğü ilginin kendisini mutlu ettiğini, kendisine güç verdiğini söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, geçmişte ''Annan planının Kıbrıs Türklerinin imhası anlamına geldiğini'' söylediğini, hala bu görüşlerinin arkasında olduğunu söyledi. Görüşmelerde Rum tarafının AB üyeliğinin verdiği rahatlıkla hareket ettiğini ifade eden Denktaş, henüz başarılı bir açılım yapılamadığını da kaydetti.
Denktaş, AB'ye girilecekse bile, bunun tarafların uzlaşması sonucu olacağını belirterek, ''Kimse bizi topla tüfekle AB'ye sokamaz'' diye konuştu.
Kıbrıs sorununun Türkiye için namus ve şeref davası olduğunu belirterek "Açız dedik, doyurdunuz, bütçe dedik verdiniz, kan dedik verdiniz, devlet dedik tanıdınız. Bizimle bu devleti yaşatmak için etinizden tırnağınızdan kesip bize verdiniz" diye konuştu. Denktaş, "Kıbrıs ayakta dursun diye, Yunan olmasın diye" şimdi ses istemeye geldiklerini belirtti.
Denktaş Kıbrıs'ta ekonomiyi istenilen seviyeye çıkarılamadıysa bu suçun cezasının Kıbrıs'ın elden gitmesi olmayacağını savunan Denktaş "Biz Türkiye'nin önünde engel olarak görüldüğümüz için üzgünüz, bahtsısız. Bu haksızlığa layık olmadığımızı düşünüyoruz" dedi.
Denktaş, Kıbrıs'ın 1960 anlaşmalarına göre Türkiye girmeden AB'ye giremeyeceğini belirterek, Kıbrıs için kaçan trenin AB üyeliği olmadığını, kaçanın Rum treni olduğunu kaydetti.
Denktaş, Kıbrıs müzakerelerinde istediklerini alamamaları halinde, geri çekilip Annan planının kabul edilmemesi için mücadele edeceklerini söyledi. Denktaş, ''İmza atamayacağımızı bildikleri için imza istemiyorlar'' diyerek, şöyle konuştu:
''Eğer istediklerimizi alamıyorsak, olmazsa olmazlarımızı temin edemiyorsak, yapacağımız şey, bir noktada bu görüşmeler burada tıkanmıştır, bunları temin edemiyoruz, ey halkım, ey gencim, ey anavatanımın insanı, durum böyledir diyerek, sizlere duyurmak, orada geri çekilip Annan planının kabul edilmemesi için mücadele etmektir''
''(Böyle bir durumda) çekileceğiz ve halkımıza (Annan planını) kabul etmeyin diyeceğiz. Bunu söylemek hakkım, çünkü pazarlıktayım'' ifadesini kullanan Denktaş, Kıbrıs'ı Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde önüne engel olarak koymaktan öte haksızlık ve adaletsiz görülmediğini,Türk milletinin buna boyun eğmemesi gerektiğini kaydetti.
Denktaş, ''AB bizi koruyacak durumda ise hak ve hukukun korunmasını sağlayacak kurum ise, soruyoruz? Niye 1960 anlaşmalarındaki haklarımızı gözardı ediyorsunuz'' diye konuştu.
''Mühim olanın, 1 Mayıs'a kadar çözümün sağlanması değil, Kıbrıs Türklerinin haklarını koruyan sağlam bir anlaşma yapmak olduğunu'' ifade eden Denktaş, AB'nin Türkiye'ye yıl sonuna kadar zaman tanıdığını anımsatarak, ''O zamana kadar bizlere de zaman verilsin ki, bu konuları iyice tartışalım ve aceleyle yanlış yapmayalım'' dedi.