Konfederasyonumuza bağlı Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu tarafından yapılan basın açıklamasında, “Çalışma barışını zedeleyen, sendikal ayrımcılığa sebebiyet veren; hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu Danıştay İçtihat kararları ile kesinleşen ve uygulanmasının telafisi zor durumlar yaratacak olan dayanışma aidatına 4
Konfederasyonumuza bağlı Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu tarafından yapılan basın açıklamasında, “Çalışma barışını zedeleyen, sendikal ayrımcılığa sebebiyet veren; hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu Danıştay İçtihat kararları ile kesinleşen ve uygulanmasının telafisi zor durumlar yaratacak olan dayanışma aidatına 4. Dönem Toplu Sözleşme Metninde asla yer verilmemelidir” denildi.
Açıklamada yetkili sendikaya seslenen Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu “Yerel Yönetim Çalışanlarının çözüm bekleyen yüzlerce sorunu varken, her şeyi çözdünüz de sıra sözleşme aidatına mı kaldı. ” Allah Gözünüzü Doyursun.” Artık “Memurun Cebinden Elinizi Çekiniz.” ifadelerine yer verdi
Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu yaptığı açıklamada;
“Yerel Yönetimlerde özellikle belediyelerde görev yapan kamu görevlilerinin yıllardır çözülemeyen birikmiş sorunları çalışanları bunaltmış ve heyecanlarını yitirmelerine sebep olmuştur.
İçişleri Bakanlığı hiçbir zaman yerel yönetimlerde çalışanları düşünme fırsatı bulamamış ve çalışanların sorunlarının çözümünde sorumluluk almamıştır. Yerel yönetimlerde çalışan yaklaşık 125.000 kamu görevlisi sahipsiz bırakılmıştır.
Her kamu görevlisinin sorunlarının muhatabı olacak, çözüm üretecek bir yetkili bakanlığının olması gerekir. Belediyelerdeki denetim boşluğunun giderilmesi, çok başlı keyfiyet içeren uygulamaların son bulması için Yerel Yönetimler Bakanlığın kurulmalı ki keyfi uygulamaların önüne geçilebilsin. Böylece yerel ve yerli kaynaklar daha sağlıklı ve kontrollü kullanılması sağlanmış olacaktır.
Yıllardır biriken problemlerin çözülmesi, kurumlardaki çok başlı uygulamaların önüne geçilmesi, keyfiyetin önlenmesi daha doğrusu yerel yönetimlerde de sosyal hukuk devletinin ve yasaların varlığını hissettirmek için mutlaka Yerel Yönetimler Bakanlığı kurulmalıdır.
Kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem toplu sözleşmesinin, 4. Bölüm yerel yönetim hizmet koluna ilişkin toplu sözleşmenin 1. Maddesinin 2. Fıkrası “ Sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın 2 katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslardan yararlanır”
Bu fıkra Anayasamızın 51. Maddesine, TCK 118. Maddesine ve 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları toplu sözleşme kanunun 28. Maddesine aykırıdır. ( Madde 28 2. Paragraf toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz)
Bu maddenin 2. fıkrası sendikal ayrımcılığa sebebiyet verdiğinden, çalışanlar üzerinde baskı unsuru olduğundan daha önce kurumlarda yapılan sözleşmelerde dayanışma aidatı alınamayacağına dair Danıştay 11. Dairesinin içtihat oluşturmuş kararları vardır.
Çalışma barışını zedeleyen, sendikal ayrımcılığa sebebiyet veren; hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu Danıştay İçtihat kararları ile kesinleşen ve uygulanmasının telafisi zor durumlar yaratacak olan dayanışma aidatına 4. Dönem Toplu Sözleşme Metninde asla yer verilmemelidir.
Yerel Yönetimler Hizmet kolunda yetkili sendika, tüm yasaları yok saymış, kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen 3. Dönem Yerel Yönetimler Hizmet Kolu Sözleşme Metnine koydurduğu sözleşme aidatını 4. Dönem sözleşme Metninden çıkarmalıdır. Çünkü ilgili maddenin iptali için sendikamızın açmış olduğu dava, Danıştay 11. Dairesinde çok önemli bir karar aşamasına gelmiştir. Danıştay savcısı 14 Nisan 2017 tarihinde görüşünü bildirmiş” Belirtilen nedenlerle, davaya konu Toplu Sözleşmenin 4. Bölümünün 1. Maddesinin 2. Fıkrasının iptali gerektiği düşünülmektedir.” Diye mütalaasını vermiştir.
Yasaların ilgili maddeleri ve savcının görüşü açıkça gösteriyor ki Danıştay dairesi adli tatil sorası bu maddeyi iptal edecektir.
Mevcut içtihat kararları ortadayken yargıyı ve kurumları daha fazla yormayalım, yıpratmayalım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Jülide Sarıeroğlu’nu yargı kararlarına uymaya ve davet ediyoruz.
Yetkili sendikaya, sesleniyoruz. Yerel Yönetim Çalışanlarının çözüm bekleyen yüzlerce sorunu varken, her şeyi çözdünüz de sıra sözleşme aidatına mı kaldı. ” Allah Gözünüzü Doyursun.” Artık “Memurun Cebinden Elinizi Çekiniz.” Ya da kuruluş amaçlarınızı belirten Sendika Tüzüğünüzün 3. Maddesinde yer alan “…. hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi esas alır.” İfadesini tüzüğünüzden çıkartınız”
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İlhan KOYUNCU
Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Merkezi