Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35'inci toplantısı Ankara’da başladı
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35'inci toplantısı Ankara’da başladı.
Türkiye-AB müzakere sürecinde parlamentolar arası ve hükümetler arası komite yanında, sivil toplum kuruluşları arasında Türkiye-AB Karma İstişare Komitesinde kurumsal olarak görev yapan, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Konseyi sivil toplum kuruluşları, başta konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen olmak üzere, TOBB, TESK, TZOB, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ, MEMUR-SEN’den oluşan Türkiye –AB Karma İstişare Komitesi 35. Toplantısında Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Türkiye Kamu-Sen Genel Dış İlişkiler Sekreteri ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci’de Türkiye kanadı adına hazır bulundu.
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesinin 35. Toplantısındaki Avrupa kanadı ise yine Avrupa Ekonomik Sosyal komitenin Türkiye’deki katılımcı sivil toplum kuruluşları muadili kuruluşlarca oluşmaktadır.
AB BAKANI ÖMER ÇELİK: GELİN TÜM FASILLARI AÇALIM
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35’inci toplantısının açılışında konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu’nun aldığı karar ve AB'nin Türkiye'ye karşı tutumunu eleştirdi. Çelik, "Dışlayıcı, fasılları siyasi sebeplerle açmayan bir yaklaşımla ilerlemek söz konusu olmaz. Fasılları açarsınız, konuşuruz ve fotoğraf net bir şekilde ortaya çıkar. AB'ye sesleniyorum, gelin fasılları açalım, fasılları açarsanız net bir şekilde konuşuruz. Bundan sonraki süreç çok daha önemli" dedi.
KONCUK: MÜCADELEMİZİ, AB’YE ŞİRİN GÖRÜNMEK İÇİN DEĞİL, TÜRK MİLLETİ EN İYİYİ HAKETTİĞİ İÇİN YÜRÜTÜYORUZ
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35’inci toplantısında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “AP’nin müzakereleri askıya alma kararı, içinden geçtiğimiz süreçte son derece yanlıştır” dedi. Koncuk, “Bu toplantının Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde problem yaşandığı, Avrupa parlamentosunun Türkiye ile müzakereleri askıya aldığı bir dönemde yapılması Türkiye-AB ortaklığını vazgeçilemez olduğunu göstermek adına önemli bir misyonu yerine getirecektir.
Türkiye bir 15 Temmuz hain darbe girişimi süreci yaşamıştır ve bu süreçten sonra olağan üstü günler yaşamaktadır. Hukukun üstünlüğü, insan hakları, sendikal haklar ve demokrasi terimleri bizim için en çok bu dönemlerde önem kazanmaktadır.
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili müzakereleri askıya alma kararı, böylesine bir dönemde Türk halkının yanında yer alması gerekirken bunun tam tersini yapması, milletimizi AB’den uzaklaştırma ve Avrupa’da son dönemlerde gelişen Türkiye karşıtlığı noktasına katkı sağlamaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü öne çıkarak yapılan bu askıya alma işlemi bizim açımızdan samimi bulunamamaktadır. Bu durum aynı zamanda Türkiye’de AB karşıtlığı üzerine politika oluşturan kesimlerinde ekmeğine yağ sürmektedir.
Türkiye’de hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, temel insan hakları ve sendikal haklar konusunda pek çok eksiğimiz olduğu ve bu konularda Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır mücadele ettiğimiz ortadadır. Bu durum özellikle Türkiye-AB KİK üyeleri Avrupa kanadınca çok iyi bilinmektedir.
15 Temmuz süreci sonrası yaşanan OHAL uygulamalarının, mücadele ettiğimiz bu konularda daha da olumsuz bir resim ortaya koyması noktasında yine Türkiye Kamu-Sen eleştirilerini ve bu olumsuzlukların giderilmesine yönelik çabalarını kesintisiz devam ettirmektedir.
Bu mücadeleyi, AB’ye şirin gözükmek adına değil, Türk milletinin ve Türk kamu çalışanlarının layık olduğu, hak ettiği değerler olduğu için yürütüyoruz.
Türkiye’nin yönü AB ve gelişmiş ülkeler tarafınadır. Çünkü, Türk milleti demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, en gelişmiş insan hakları uygulamalarını, ekonomide adil dağılım ve refahı en üst seviyede hak etmektedir. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası gösterdiği demokrasi yanlısı dik duruşu ile milletimiz, demokrasiye bir kez daha sahip çıkarak 241 şehit ve binlerce gazi vererek bu değerleri hak ettiğini bir kez daha tarihe kaydetmiştir.
AB’nin ve Avrupa Parlamentosunun Türkiye’ye karşı ön yargılı, düşmanca tavır ve davranışlarını tekraren gözden geçirmesini arzu ediyoruz. Sivil toplum kuruluşları olarak bizler sosyal diyalog ve karşılıklı samimiyetle bu sürecin en kısa zamanda geride kalmasını temenni ediyoruz. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi olarak yapılacak olan çalışmalarda başarılar dileriz” dedi.
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35'inci toplantısı iki gün devam edecek ve Salı günü yayınlanacak olan sonuç bildirgesiyle tamamlanacaktır.