KİM HAKLI?
Üç yılı aşkın bir süredir milleti süslü laflarla oyalayanlar mı? Türkiye'nin geleceğine ipotek koyanlar mı? Dış politikada pasif davranıp Türkiye'nin başına çorap örenler mi? Kendi iç sorunlarımızı Genel Valiye havale edenler mi? Memleketi bu güne kadar bir çırpıda gözlerini kırpmadan, küresel eşe dosta peşkeş çekenler mi? Çiftçiye; "ananı da al git", köylüye; "gözünüzü toprak doyursun", memura; "açlıktan ölen memur mu var", askere; "askerlik yan gelip yatma yeri değil" diyenler mi?
Yoksa bütün bu maraz sözlere "adam sende" deyip "bana dokunmayan bin yıl yaşasın, biz şimdilik işimize bakalım" diyen zihniyet mi?
Yalanla peynir gemisinin yürümeyeceğini görenler, zamanlarını yalan söyleyerek oyalamak istedikleri ancak oyalanmayıp kendilerinden yalanlarının hesabını soranlara çamur atmakla harcamaya başladılar
KİM HAKLI?
Üç yılı aşkın bir süredir milleti süslü laflarla oyalayanlar mı? Türkiye'nin geleceğine ipotek koyanlar mı? Dış politikada pasif davranıp Türkiye'nin başına çorap örenler mi? Kendi iç sorunlarımızı Genel Valiye havale edenler mi? Memleketi bu güne kadar bir çırpıda gözlerini kırpmadan, küresel eşe dosta peşkeş çekenler mi? Çiftçiye; "ananı da al git", köylüye; "gözünüzü toprak doyursun", memura; "açlıktan ölen memur mu var", askere; "askerlik yan gelip yatma yeri değil" diyenler mi?
Yoksa bütün bu maraz sözlere "adam sende" deyip "bana dokunmayan bin yıl yaşasın, biz şimdilik işimize bakalım" diyen zihniyet mi?
Yalanla peynir gemisinin yürümeyeceğini görenler, zamanlarını yalan söyleyerek oyalamak istedikleri ancak oyalanmayıp kendilerinden yalanlarının hesabını soranlara çamur atmakla harcamaya başladılar. Bu çırpınış hayra alamet değildir. Memleketin de , milletin de , kamu çalışanlarının da hayrına olacak bir tutum değildir. Bu tavır sadece günü kurtarma tavrıdır. Günü şu veya bu şekilde kurtardınız.Ya yarını ne yapacaksınız. Yalan söylediğiniz insanlara, gerçeklerle yüzleştiğinizde, ne cevap vereceksiniz?.
Değerli Türkiye Kamu-Sen gazetesi okuyucuları, kamu çalışanları, ülkenin yönetim noktasında bulunan bürokrat dediğimiz kamu yöneticileri, gazetemizin manşetini dikkatle inceleyin. Yapılanlarla karşılaştırın, siyasi iktidarın verdiği sözleri hatırlayın, yerine getirilip getirilmediğini araştırın. Araştırmaya vaktiniz yoksa; yanınızdakine sorun. Süslü lafların karın doyurmadığına şahit olacaksınız. Siyasi iktidarın insanları pansuman tedbirlerle, yüzeysel çözümlerle oyaladığını göreceksiniz. Daha doğrusu Türk milletinin gururuyla oynandığına, mağdur edildiğine şahit olacaksınız. Bunun içinde siz de varsınız.
Biz gazetemizin bu sayısında siyasi iktidarın kamu çalışanları için söz verip de yerine getirmediği vaatlerini ön plana aldık. Okuyucularımızın taktirlerine sunduk. Okuyucularımızdan sayın Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in sözleri ve Türkiye Kamu-Sen'in araştırmalarını dikkatlice okumalarını, tepkilerini buna göre göstermelerini bekliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle ya da bundan sonra iktidar olacak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleriyle görüşmeye devam edeceğiz. Bizimle görüşmek istemeyen siyasi iradeyi, görüşmek isteyecek Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle değiştirmek için de seçime kadar mücadele edeceğiz. Bunu da hakkımızı aramak, bize doğruları söyleyecek iktidarla çalışmak için yapacağız. Bu bizim hem birey hem de demokratik kuruluş olarak hakkımızdır. Bu hakkı kullanmak için de hiç kimseden izin almayız. Çünkü bu hakkı bize Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veriyor. Bunun üzerinde hiçbir kuvvet tanımayız. Kararımızı verdik; Seçime kadar bize yalan söyleyenlerin başı ağrıyacak. Seçime kadar mücadele edeceğiz, ama mutlaka hakkımızı alacağız. Kazanan ise Türk milleti olacak.
Unutmayın bizim ilkemiz; önce ülkemiz
Gazeteden