Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Toplu görüşmelerin başladığı gönden bu yana Türkiye Kamu-Sen'in tüm iyi niyetli yaklaşımları sergilediğine dikkat çekerek, Konfederasyonun bir mutabakatın sağlanmasından yana olunduğunu söyledi
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Toplu görüşmelerin başladığı gönden bu yana Türkiye Kamu-Sen'in tüm iyi niyetli yaklaşımları sergilediğine dikkat çekerek, Konfederasyonun bir mutabakatın sağlanmasından yana olunduğunu söyledi. Aksi bir durumda sorumlunun siyasi irade olacağına dikkat çeken Akyıldız, "Türkiye Kamu-Sen ya masadadır, ya meydandadır. İkisinde birden olmayacaktır" dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, bir basın toplantısı düzenleyerek açlık grevine son verildiğini söyledi. Toplu görüşmelerden bir netice alınmamasının ardından başlatılan grevin 12. gününde Abdi İpekçi Parkı'nda bulunan Açlık Grevi Çadırı'nda bir basın toplantısı yapan Akyıldız, hükümetle akşam saatinde yapılacak son görüşmede mutabakat olması için iyi niyetli bir yaklaşımla eylemin sonlandırıldığını kaydetti.
Akyıldız yaptığı açıklamada, 2003 yılı toplu görüşme sürecinin masada neticelenemediği hatırlatarak, "Bu görüşmelerin birinci aşaması uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve konu Uzlaştırma Kurulu'na intikal ettirilmişti. Uzlaştırma Kurulu Kararlarını hepiniz biliyorsunuz. Bu kararlar çerçeve olarak Türkiye Kamu-Sen'in 2003 yılı toplu görüşme masasında savunduğu ana ilkeleri büyük ölçüde karşılamaktadır. Ancak içerik olarak taleplerimizi karşılaması sözkonusu değildir. Üçüncü aşamada siyasi irade bugün bizi bir değerlendirme yapmak üzere toplantıya çağırmıştır. O toplantıda elbette uzlaştırma kurulu kararları alt çıta olmak üzere değerlendirme yapılmalıdır" edi.
Türkiye Kamu-Sen'in, 2002 yılında ortaya çıkan Uzlaştırma Kurulu Kararlarının uygulanmasında ısrarcı olduğunu da belirten Akyıldız, "Zira bu kararların uygulanmaması nedeniyle ciddi anlamda kamu çalışanlarının kayıpları sözkonusudur. Bunu bir örnekle açıklamak mümkündür. Son üç yıldır uygulanmakta olan TÜFE artı 2 puanlık refah payıyla, yani enflasyonun üzerinde uygulamalarla 2002 yılı sonu itibarı ile yüzde 5.8'lik reel kazanım elde edilmiştir. Ama 2003 yılının 30 Haziran itibarı ile kamu çalışanlarının yüzde 7'nin üzerinde reel kayıpları sözkonusudur. Bunların telafisi için ısrarlı bir takibimiz ve o toplu görüşme masasında ciddi bir mücadelemiz sözkonusu olmuştur. Başlangıçta 2003 yılında kayıp yoktur diyen siyasi irade, sonunda 2003 yılı kayıplarını karşılamak için 160 milyon lira ödemeyi önermiştir. Bunun anlamı şu; kamu çalışanlarının 2003 yılında kaybı vardır, bu tescil edilmiştir" diye konuştu.
Akyıldız, siyasi iradenin 2003 yılına kadar bütçe hedeflerini saptırmamak ve makro büyüklüklerde sapmaya sebebiyet vermemek için ödemeyi 2004 yılında yapmayı düşündüğünü de belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hükümet, 2004 yılı için de her iki altı aylık için artı yüzde 6'lık ücret zammı önermiştir. 2003 yılında çalışanların kaybı vardır. Ancak maaşlara yansıtılmadan yüzde 6 artı yüzde 6'yı düşünmek, hangi insafla bağdaşacaktır? Bunu hatırlatmak isterim. Türkiye Kamu-Sen uzlaşıcı bir tavır sergilemektedir . Türkiye Kamu-Sen, uzlaşmak için masaya oturmaktadır. Ancak, maalesef masada bütün mücadelemize ve gayretlerimize rağmen, netice alma imkanı kalmadığı için bu çadıra dönmek zorunda kaldık. Bizi buna mecbur eden siyasi iradenin kendisidir. Şimdi uzlaştırma kurulunun kararlarını tartışılır hale getirmek hukuken ve etik olarak doğru değildir. Uzlaştırma Kurulu 4688 sayılı kanunla kurulan ve kanun koyucu bu kurulu oluştururken ortaya koyduğu gerekçelerle Uzlaştırma Kurulu'nun ne anlama geldiğini açıklamıştır. Kanun koyucu Uzlaştırma Kurulu, uluslararası sözleşmelere özellikle ILO sözleşmelerine dayandırmış ve görüşmelerden bir netice alınamazsa, bir uzlaşma sağlamak üzere özellikle Yüksek Hakem Kurulu Başkanını başkan tayin etmiş ve akademik kurul tarafından belirlenecek doğrudan çalışma hayatıyla ilgili akademisyenlerden oluşan bir kurul teşkil etmiştir. Şimdi Uzlaştırma Kurulu Kararlarının gerekçesiz olduğunu iddia etmek, ekonomik gerekçelere ve ekonomik hedeflere dayanmadığını iddia etmek, ne kadar haklıdır, ne kadar hukukidir? Kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz."
Gelinen noktada kamu çalışanlarının, sanal olmayan taleplerinde ısrar edeceğini vurgulayan Akyıldız, "Çıta bellidir. Çıta da 2003 yılı kayıpları Uzlaştırma Kurulu'nca 200 milyon lira olarak tespit edilmiştir. Bize göre bu eksiktir. Ancak siyasi iradeyle bunu tartışma imkanı bulabileceğimiz bir zemin vardır" dedi.
Uzlaştırma Kurulunun 2004 yılının ilk altı ayında yüzde 10, ikinci altı ayında yüzde 8'lik ücret zammını önerdiğini de kaydeden Akyıldız, sözlerine şöyle devam etti:
"Ayrıca sosyal yardımları gündeme getirerek ulaşım yardımı 30 milyon lira, 20 milyon lira gıda yardımı ve yıllardır sinirlerimizi bozan kira yardımına bir anlam kazandırmıştır. Ama bu çerçeveyi inkar etmek, bu çerçevenin yanlış olduğunu beyan etmek bir zafiyettir diye düşünüyoruz. Bugünkü görüşmede bu zaafiyetin oluşmaması için Türkiye Kamu-Sen, uzlaşıcı tavrını, uzlaşma masasında, Uzlaştırma Kurulu raporları çerçevesinde savunmaya devam edecektir. Biz inanıyoruz ki Uzlaştırma Kurulu Kararları ana çerçeve olarak siyasi irade tarafından da kabul edilecektir. Eğer bu kararlara siyasi irade direniş gösterirse, biz yine inanıyoruz ki buna Sayın Başbakan daha önce olduğu gibi müdahale edecek ve Uzlaştırma Kurulu değerlendirmeleri sonucunda bir mutabakat metni imzalanacaktır. Bunu sayın Başbakandan bekliyoruz ve Türkiye Kamu-Sen, bütün iyi niyetini, bütün uzlaşıcı tavrını sonuna kadar sürdürecektir. Bunun örneğini vermeye hazırdır. İşte bunun ilk örneğini veriyoruz. Türkiye Kamu-Sen ya masadadır, ya meydandadır. İkisinde birden olmayacaktır. Bugün masaya dönüyoruz. Uğur getirsin diye uzattığımız sakallarımızı kestik. Yeniden başlayacağız. Açlık grevine de şu andan itibaren son veriyoruz. Çadırlarımızı kaldırıyoruz, yuvaya dönüyoruz. Bu bir iyi niyet gösterisidir, bu bir samimiyet gösterisidir. Bu uzlaşıcı tavrın en iyi örneğidir. Bu tavrı siyasi iradede bu gün toplu görüşme masasında göstermelidir. Umut ediyoruz ki bu anlayışı toplu görüşme masasına taşıyacaklardır. Eğer taşımazlarsa meydanları bize kendileri göstermiş olacaklardır. Sorumlu da onlar olacaktır."
"Eldeki imkanlar verilebilecek noktadaysa vermek için mücadele etmek başka bir şeydir, vermemek için mücadele etmek başka bir şeydir" diyen Akyıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
"Umarım bu kez vermek için mücadele eden bir siyasi irade ile karşı karşıya kalırız. Dileğimiz uzlaşmacı ve samimi bir görüntüyü görmek ve mutabakat zaptı imzalamaktır. Eğer bir mutabakat olursa bu başarı Türkiye Kamu-Sen'in, sizlerin başarısı olacaktır."