Akyıldız:
MİLLETİN VE ÇALIŞANLARIN VERDİĞİ AVANS DOLDUTürkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hak mücadelesinde adalet ve kalkınmanın gerçekleşmesi için kamu çalışanlarının oyunu alan hükümetin avansının dolduğunu kaydetti
Akyıldız:
MİLLETİN VE ÇALIŞANLARIN VERDİĞİ AVANS DOLDUTürkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hak mücadelesinde adalet ve kalkınmanın gerçekleşmesi için kamu çalışanlarının oyunu alan hükümetin avansının dolduğunu kaydetti.
Türkiye Kamu-Sen, Genişletilmiş İl Temsilcileri ve Şube Başkanları toplantısı Ankara Tes-İş salonunda büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların Genel Başkanları ile Genel Merkez Yönetimi, il temsilcileri ve şube başkanlarının katıldığı toplantıda konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 2005 yılı kamu çalışanlarına verilecek zammın yüzde 8 dolayında ifade edildiğini ve bunu kabul etmeyeceklerini belirterek, "2005 zammı kesinlikle yüzde 8 olmayacak" dedi.
Kamu çalışanlarının müktesap haklarının gasp edilemeyeceğini, Uzlaştırma Kurulu Kararlarının uygulanması gerektiğinin altını çizen Akyıldız, toplu sözleşme görüşmelerinde Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmasında ısrarcı olacaklarını kaydetti.
Toplu sözleşme masasını,toplu sözleşme dışında bir görüşmeye çevrilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Akyıldız, "2004 yılı toplu sözleşme masası, siyasi irade için oldukça çetin bir masa olacaktır. Buna kararlıyız. Bu hak mücadelesinde adaleti ve kalkınmayı gerçekleştirmek için bizden ve vatandaşımızdan oy alarak tek başına iktidar olanlar, geliri ve yükü paylaşmada adil olmak zorundadır" diye konuştu.
Akyıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
"Siyasi irade ben istediğim zaman hukuk vardır, istemediğim zaman hukuk yoktur hakkına sahip değildir. Bu yıl ki toplu sözleşmelerde Uzlaştırma Kurulu kararları bizim ısrarımız olacaktır. Demokratik haklarımızı siyasi irade iade etmek zorundadır. Mali ve sosyal hakları bizimle görüşmeden hareket etme hakları yoktur. Yoksa siyasi iradeyi hukuk dışı ilan ederiz. 2004 yılı toplu sözleşme masası siyasi irade için çetin olacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak kararlıyız.Buradan siyasi iradeye seslenmek istiyorum; hak mücadelesinde adalet ve kalkınmayı gerçekleştirmek için bizden ve vatandaşlardan oy alanlar, hakkın paylaşımında, gelirin ve yükün paylaşımında adil davranmak zorundasınız. Milletin ve çalışanların size verdiği avans artık dolmuştur."
Akyıldız'ın konuşmasının ardından il temsilcilerinin toplu sözleşme süreci içerisinde ve sonrasında eylem ve etkinliklere yönelik görüşleri alındı. Konuşmalardan sonra oluşturulan komisyonla sonuç bildirgesi hazırlandı. Hazırlanan bildirge Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız tarafından kamuoyuna duyuruldu. Sonuç Bildirgesinin tam metni şöyle:
TÜRKİYE KAMU-SEN GENİŞLETİLMİŞ İL TEMSİLCİLERİ ŞUBE BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLGİRGESİ
Tüm Kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren ve bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan toplu sözleşme süreci 15 Eylül 2004 Çarşamba günü başlayacaktır. Bu süreçle ilgili olarak 11 Eylül 2004 Cumartesi günü yapılan Türkiye Kamu-Sen Genişletilmiş İl Temsilcileri, Şube Başkanları Toplantısı'nda alınan görüşler doğrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu çalışanlarının bilgilerine sunuyoruz.
1. Sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği, mücadelemizin sadece ücret sendikacılığından oluşmadığının bilincindeyiz. Devletin memuru olarak, ülkemizin içinde bulunduğu, ülkemiz insanının ve vatanımızın geleceğini tehdit eden bazı olumsuz gelişmelere karşı duyarsız kalmamız düşünülemez. Bu noktada özellikle son günlerde K.Irak'ta soydaşlarımıza uygulanan soykırımı şiddetle kınıyoruz. Bu konuda üzerimize düşen her türlü görevi Türkiye Kamu-Sen olarak üstlenmeye hazır olduğumuzu bildiririz.
2. Bir yandan ülkemiz içinde bazı güç odakları kötü emellerine ulaşabilmek için hain planlarını uygulamaya koyarken diğer yandan bilinçli ya da bilinçsizce çıkarılmaya çalışılan başta Kamu Yönetimi Reformu ile üniter devlet yapımız parçalanmaya çalışılmakta, diğer yandan da bu kanun tasarısının devamı niteliğinde olan ve memur olgusunu ortadan kaldıracak Kamu Personel Rejimi yürürlüğe konulmaya çalışılmaktadır.
3. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu sözleşme hazırlıklarını tamamlamıştır. Ancak bilinmelidir ki; konfederasyonumuz açısından birincil öncelik Türk Devleti'nin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüdür. Ekonomik ve sosyal taleplerimiz bunlardan sonra gelmektedir. Çünkü devlet olmadan memur da olmaz.
4. BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi, ILO'nun 87 Sayılı Sözleşmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı Sözleşmesi, ILO'nun 98 Sayılı Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı'nın 5. ve 6. maddeleri, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ve ülkemiz tarafından onaylanmış bulunan bu sözleşmelerin; Anayasamızın 90. maddesi, hükmüne göre değerlendirilmesi sonucu, kamu çalışanlarına, toplu görüşme yerine toplu sözleşme yapmayı , uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan anayasal bir hak olarak vermektedir. Türkiye Kamu-Sen de bu yıl, kaynağını Anayasamızdan alan bu hakla 2005 yılı için Kamu İşveren Kurulu ile toplu sözleşme masasına oturacaktır.
5. Bilindiği gibi ilki 2002 yılında olmak üzere daha önce iki kez toplu görüşme masasına oturduk. Ancak 2002 yılında yapılan toplu görüşmeler, Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı günlerin hemen ertesinde olağan üstü bir durum arz etmekteydi. 2004 yılı toplu sözleşmesi artık bu olağan üstü durumların ortadan kalktığı, herkesin eteğindeki taşları dökeceği bir zeminde yapılacaktır.
6. Gelinen süreçte memurumuzun da fedakarlığıyla, artık ekonomik krizin piyasalar üstündeki etkileri atlatılmış, GSMH büyümüş, ekonomik göstergeler hükümet yetkililerinin deyimiyle tahminlerin üstünde bir performans göstermiştir. 2004 yılının ilk altı ayında büyüme hızı yüzde 13,5 olarak ölçülmüştür. Başbakana göre kişi başına düşen milli gelirin 2004 yılı sonunda 4 bin doları aşması beklenmektedir.
7. Bütün bu gelişmeler ışığında, bu yıl üçüncü defa oturacağımız toplu pazarlık masasında hükümetin "kaynak yok" mazeretinin konfederasyonumuz nezdinde kabul edilebilir hiçbir gerekçesi kalmamaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak bizler yaşamakta olduğumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz.
8. Geçen yıl toplu pazarlıklar esnasında Başbakanın zam isteyen çalışanlara, işsizleri ve asgari ücretlileri örnek göstermesi, toplumun sosyal kesimlerini karşı karşıya getirerek ortamı germek ve bu durumdan faydalanmak için yaptığı siyasi bir manevradan başka bir şey değildi. Kaldı ki; ülkemizdeki işsizliğin ve asgari ücret seviyesinin müsebbibi kesinlikle kamu çalışanları olmadığı gibi her iki sorunun muhatabı da hükümetin bizzat kendisidir.
9. Kamu görevlisi olmak, belli şartları taşımayı, belli bir eğitim düzeyini, yapılan soruşturma ve sağlık testlerinden müsbet sonuç alınmasını ve yapılan sınavlarda başarılı olmayı gerektiren bir durumdur. Dolayısıyla her isteyen kamu görevlisi olamamaktadır. Bu özelliklere sahip olan kamu görevlileri, devletin verdiği ayrıcalıklı görevleri yerine getirmektedir. Buna rağmen bizler hükümetimizden kabul edilemez bir ücret değil, insanca bir yaşama yetecek kadar ücret istiyoruz.
10. Her ne kadar taleplerimiz toplumun değişik kesimlerine çok yüksek ücretler istiyormuşuz gibi iletilse de aslında amacımız kamu çalışanlarını açlık sınırından kurtarmak ve yoksulluk sınırına çekmek içindir. Taleplerimizin içinde refah ücreti dahi bulunmamaktadır.
11. Uzlaştırma Kurulu'nun 2002 ve 2003 yıllarında aldığı kararlar bizim kazanılmış hakkımızdır. Hak ettiğimiz ancak bu güne değin verilmeyen haklarımızı almak istiyoruz.
12. Bizleri açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edenler, ikinci bir iş yapma yasağı ile ekonomik özgürlüğümüzü; siyaset hakkımızı kısıtlayarak demokratik haklarımızı; il dışına çıkma yasağı ile seyahat özgürlüğümüzü; grev, toplu sözleşme gibi haklarımızı kısıtlayarak uluslar arası haklarımızı gasp etmektedir.
13. Kamu Yönetimi Reformu ile yapılmak istenen ve üniter devlet yapımızı tehlikeye sokacak düzenlemeler; kamu personel kanunu tasarısı ile memurluk güvencesinin kaldırılması kabul edilemez.
14. Kamu görevlileri arasından yandaş memur oluşturularak kamu hizmetlerinin bu yandaş kadro ile gördürülmesinden vazgeçilmesi ve memurlara yapılan baskıların bir an önce kaldırılması gerekmektedir.
15. Ekonomik ve siyasi düzenlemelerin yanında çalışma hayatı ile de ilgili AB normları çerçevesinde bir düzenleme yapılmaması ciddi bir eksikliktir. Kamu hizmetlerinde bütünlüğün sağlanamaması bunu gerçekleştirecek olan kamu görevlilerinin bu güne değin göz ardı edilmesinden ve yok sayılmasından kaynaklanmaktadır.
16. İşsizliğe çare olacak, dar gelirlileri rahatlatacak sosyal politikalar, bir an önce düzenlenerek hayata geçirilmelidir.
17. "Türkiye Arjantin olmaz!" sloganı ile sorunlar daha fazla göz ardı edilemez. Yazılı ve görsel basının umut dağıtan yayınları, toplumsal gerçekleri örtbas etmeye yetmemektedir. Son yıllarda adi suçlarda görülen artışın temelinde ekonomik sorunların yattığı gerçeğinden yola çıkılarak, bir an önce yalnız memurların değil, emekliler, işsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaşları yeniden düzenlenmelidir.
18. Toplumsal gerginliklerin sebebi, ekonomik yükün ve gelirin paylaşımında adaletin sağlanamamasıdır. Siyasi iktidarın en önemli görevi ise bu adaleti sağlamaktır. Türkiye Kamu-Sen'in milletimizi rahatsız edecek bir gerginliğin müsebbibi olmak gibi bir niyeti yoktur.
19. Bizler insan olarak doğduk, sadece insanca yaşamak ve insan gibi ölmek istiyoruz.
20. Bu nedenle siyasi iktidarı, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda adil olmaya davet ediyoruz.
21. Bu süreç içinde;
- 15 Eylül 2004 Ankara'da Toplu Sözleşme çadırı kurularak basın açıklamalarının ardından toplu sözleşmeye katılacak heyetin başbakanlığa kadar uğurlanması
- Aynı gün tüm illerde kitlesel basın açıklamaları yapılarak taleplerle ilgili basın ve kamuoyunun bilgilendirilmesi
- 17 Eylül 2004 Ankara ve metropol illerde hükümetin vaadleri yazılı balonlar basın açıklamaları ile "hükümet sözünü tut" , "yeter artık..." eylemi gerçekleştirerek toplu sözleşme sonucuna göre balonun patlatılıp patlatılmayacağı
- 21 Eylül 2004 Tüm illerde, öğle yemekleri yerine simit dağıtılarak tespit edilecek bir kurum önünde basın açıklaması yapılması
- 24 Eylül 2004 "psikolojimizi bozdunuz vizite eylemi"
- 28-29-30 Eylül 2004 "her şeyi göze aldık" şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile Ankara'da toplu sözleşme seyrine göre gerçekleştirilecek eylem ve etkinlikler
- 15-30 Eylül 2004 arasında şube başkanları topluca kurumları gezerek bildiri dağıtacaklar.
- Toplu sözleşme sürecinin sonrasında arzu edilen neticenin alınamaması durumunda tüm illerde kitlesel yürüyüşler yapılacak ve "ampul patladı" eylemi gerçekleştirilecektir.
Ülkenin dört bir yanından gelen bütün kamu çalışanlarının yasal temsilcileri olan şube başkanları tüm bu kararların dışında genel başkanlara eylem ve etkinlikler konusunda tam yetki vermiştir.
Türkiye Kamu-Sen diğer konfederasyonlarla birlikte genel grev de dahil her türlü karara uyacaktır.
Kamuoyuna duyurulur.