Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk düzenlenen basın toplantısında meclisde görüşülmesine devam edilen Sosyal Güvenlik Reformu'na tepki gösterdi
Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk düzenlenen basın toplantısında meclisde görüşülmesine devam edilen Sosyal Güvenlik Reformu'na tepki gösterdi. Tasarının mecliste kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi için her türlü girişimde bulunacaklarını vurgulayan Koncuk,"memurlarımızın sağlık ve emeklilik hakları ayrı bir kanunla düzenlenmediği, tüm sigortalıların emeklilik ve sağlık hakları en yüksek ortak paydada buluşturulmadığı sürece Türkiye Kamu-Sen, sosyal güvenlikte yapılmak istenen değişikliklere destek vermeyecektir."dedi. Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri İsmail Koncuk konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sosyal güvenlik gibi 70 milyon vatandaşımızın tamamını doğrudan ilgilendiren bir konuya gösterdiğiniz hassasiyet, zaten durumun önemini ve ciddiyetini de ortaya koymaktadır. Türkiye Kamu-Sen'in tüm uyarılarına, vatandaşlarımızın tepkilerine rağmen AKP, sosyal güvenlik mevzuatını değiştirme inadını sürdürmektedir. Mecliste görüşülen tasarı, vatandaşlarımızın sağlık ve sosyal güvenlik haklarını budamak amacı taşımaktadır. Bu düşünce, milletimizin ihtiyaçlarını ve taleplerini görmezden gelen bir anlayışın ürünüdür.
Sağlık ve emeklilik giderlerini karşılayamadığı gerekçesi ile vatandaşlarımıza sunulan sağlık hizmetlerine katkı payı getiren, emekli maaşlarını düşürme yolunu seçenler, kendilerini gazilerimizle aynı sınıfa koyarak, kendileri için sağlıkta katkı payını sıfırlamışlardır. Mecliste son anda yapılan bir değişiklikle, özel sağlık kuruluşlarının alabileceği fark ücreti tavanı, belirlenen hizmet bedelinin % 20'sinden, %100'üne çıkarılmıştır. Görülmektedir ki; hükümet sermayenin taleplerine boyun eğerken, milletimizin taleplerini hiçe saymaktadır. Ülkemizde çalışanların yarısı kayıtdışı iken, kayıtdışılıkla mücadelede hiçbir açlımı olmayan hükümet, sosyal güvenliğin finans sorunlarını kayıt altındaki çalışanlarımız ve emekli, dul ve yetimlerimiz üzerinden çözmeye çalışmaktadır.
Emek platformu çatısı altında gerçekleştirdiğimiz eylemler ses getirmiştir. Emekli olabilmek için gerekli prim gün sayısı işçiler ve esnaflar için 9000 günden 7200 güne düşürülmüş, aylık bağlama oranları artırılarak çalışanlarımızın zararları bir nebze olsun giderilmeye çalışılmıştır. Bu değişiklikler işçi, memur tüm çalışanlarımızın bir araya gelerek oluşturduğu güç birliği sayesinde gerçekleşmiştir. Ancak atılan bu adım, yapılan bu düzenlemeler asla yeterli değildir.
Norm ve standart birliği en yüksek ortak paydada oluşturulmadan, memurlar bu kanunun kapsamından çıkarılmadan Türkiye Kamu-Sen'in kısmi düzenlemelerle bir mutabakat sağlaması mümkün değildir. Çünkü hükümet, her alanda olduğu gibi sosyal güvenlikte de memurlarımıza saldırmakta, memurlarımızın mevzuatını yok ederek, memurluk statüsünü ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. İktidara geldiğinden beri memurlarımıza karşı politikalar üreten AKP'nin memur düşmanı olduğu bu kanun çalışmasıyla bir kez daha belgelenmiştir. Bundan sonra, AKP'nin memur karşıtı faaliyetlerini herkese, her platformda anlatacağız.
Yapılması planlanan değişikliklerle, tüm sigortalıların aynı hak ve yükümlülüklerle sosyal güvenlikten faydalanması imkanı kalmamıştır. Tasarıya göre memurlar 9000 gün, diğer sigortalılar ise 7200 gün prim ödeyerek emekli olabileceklerdir. Emekli ikramiyelerindeki memurlar aleyhine olan adaletsizlik devam edecektir. Hatta çıkarılmaya çalışılan bu kanun, memurları bile eski ve yeni olarak ayıracaktır. Eski ve yeni memurların maaşları, emeklilik hakları ve emekli aylıkları farklı olacaktır. Bu ikili uygulama en az 40 yıl boyunca sürecektir. Dolayısı ile memurlar arasında bile farklılık yaratacak bu tasarının bütün sigortalılar arasında norm ve standart birliğini nasıl sağlayacağı merak konusudur.
Anayasa Mahkemesi, 5510 sayılı kanunu memurlar yönünden iptal etmiştir. Mahkeme memurların emeklilik ve sağlık haklarının farklı bir düzenlemeyle belirlenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Tasarı bu haliyle Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararının gerekçelerini ortadan kaldırmamaktadır.
Türkiye Kamu-Sen, başından beri memurların emeklilik ve sağlık haklarının ayrı bir kanunla düzenlenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle bu kanuna karşıdır. Tasarının mecliste kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi için her türlü girişimde bulunulacaktır. Cumhurbaşkanının veto etmemesi durumunda da Anayasa Mahkemesi'nin tasarıyı iptal edeceğinden eminiz. Anayasa mahkemesi'nin bu tasarıyı iptal etmesi için de muhalefet partileri ile birlikte hareket edeceğiz.
Bir kez daha belirtiyoruz ki, memurlarımızın sağlık ve emeklilik hakları ayrı bir kanunla düzenlenmediği, tüm sigortalıların emeklilik ve sağlık hakları en yüksek ortak paydada buluşturulmadığı sürece Türkiye kamu-Sen, sosyal güvenlikte yapılmak istenen değişikliklere destek vermeyecektir."