Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız il temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Yüksek İstişare Kurulu toplantısında alınan kararları basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız il temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Yüksek İstişare Kurulu toplantısında alınan kararları basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Bildirgede şu görüşlere yer verildi:
Tüm kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan toplu pazarlık süreci 15 Ağustos 2005 Pazartesi günü başlayacaktır. Bu süreçle ilgili olarak 05 Ağustos 2005 Cuma günü yapılan Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'nda alınan görüşler doğrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu çalışanlarının bilgilerine sunuyoruz.
1. Sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği, mücadelemizin sadece ücret sendikacılığından oluşmadığının bilincindeyiz. Devletin memuru olarak, ülkemizin içinde bulunduğu, ülkemiz insanını ve vatanımızın geleceğini tehdit eden bazı olumsuz gelişmelere karşı duyarsız kalmamız düşünülemez. Bu noktada özellikle son günlerde tekrar baş gösteren terör eylemlerinin öncelikli hedefleri arasında kamu çalışanlarının yer aldığını görmekteyiz. Yapılan saldırıları şiddetle kınıyor, şehit düşen vatandaşlarımıza, kamu çalışanlarımıza ve güvenlik görevlilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyoruz.
2. Bir yandan ülkemiz içinde bazı güç odakları kötü emellerine ulaşabilmek için hain planlarını uygulamaya koyarken, diğer yandan bilinçli ya da bilinçsizce çıkarılmaya çalışılan ve sosyal devlet anlayışını yok etme amacında olan reform adı altındaki tasarılar gündeme getirilerek, mevcut haklar geriye götürülmek istenmektedir.
3- Öte yandan memur olgusu Kamu Personel Rejimi tasarısı ile ortadan kaldırılmaya çalışılırken, kamu görevlileri arasında yandaş memur oluşturularak kamu hizmetlerinin bu yandaş kadro ile gördürülmesi istenmektedir. Siyasi irade bu amacına ulaşmak için "Lüzumsuz istihdam, 800 bin ATM memuru bulunuyor" gibi ifadeler kullanmakta, "çalışmadan ücret alan memur" tiplemesiyle memurun itibarını zedelemektedir.
4. Ekonomik ve siyasi düzenlemelerin yanında, çalışma hayatı ile de ilgili AB normları çerçevesinde bir düzenleme yapılmaması ciddi bir eksikliktir. Kamu hizmetlerinde bütünlüğün sağlanamaması, bunu gerçekleştirecek olan kamu görevlilerinin bu güne değin göz ardı edilmesinden ve yok sayılmasından kaynaklanmaktadır.
5. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu pazarlık hazırlıklarını tamamlamıştır. Ancak bilinmelidir ki; konfederasyonumuz açısından birincil öncelik Türk Devleti'nin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüdür. Ekonomik ve sosyal taleplerimiz bunlardan sonra gelmektedir. Çünkü devlet olmadan memur da olmaz.
6. BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi, ILO'nun 87, 98 ve 151 Sayılı Sözleşmeleri, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ve ülkemiz tarafından onaylanmış bulunan diğer sözleşmeler; Anayasamızın 90. maddesine göre, kamu çalışanlarına, toplu görüşme yerine toplu sözleşme yapmayı , uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan anayasal bir hak olarak vermektedir.
Geçen yıl yapılan toplu görüşmelerde varılan mutabakat neticesinde, Sayın Başbakan'ın grevli-toplu sözleşmeli-siyasete ve yönetime katılma hakkını da içeren sendikal hak sözünün yerine getirilmesi önceliğiyle, Türkiye Kamu-Sen, 2006 yılı için Kamu İşveren Kurulu ile toplu pazarlık masasına oturacaktır.
7. Geçtiğimiz yıl imzalanan 50 maddelik mutabakat metninin henüz hayata geçirilmemiş olması, kamu çalışanlarının siyasi iradeye olan güvenlerini derinden sarsmıştır. Kamu çalışanları kendilerini aldatılmış ve kandırılmış hissetmektedir. Türkiye Kamu-Sen, toplu pazarlık görüşmelerine alacaklı olduğu mutabakat metninin uygulanması konusu ile başlayacaktır.
8. Memurumuzun fedakarlığıyla geçmiş yıllarda yaşadığımız ekonomik krizlerin piyasalar üstündeki etkileri atlatılmış, GSMH büyümüş, ekonomik göstergeler tahminlerin üstünde bir performans göstermiştir. Geçen yıl büyüme hızı yüzde 9,9; kişi başına düşen milli gelir, 2004 yılı sonunda 4 bin 200 dolar olarak gerçekleşmiştir.
10. Bütün bu veriler ışığında, bu yıl dördüncü defa oturacağımız toplu pazarlık masasında hükümetin "kaynak yok" mazeretinin konfederasyonumuz nezdinde kabul edilebilir hiçbir gerekçesi kalmamıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak bizler yaşamakta olduğumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden hak ettiğimiz payı istiyoruz. Hükümet kamu çalışanlarına borçludur. Sayın Başbakan'ın kamu çalışanlarından durumlarının düzeltilmesi için istediği üç yıllık süre de dolmuştur.
11. Umut dağıtan propagandalar toplumsal gerçekleri örtbas etmeye yetmemektedir. Son yıllarda gasp, kap-kaç, fuhuş gibi adi suçlarda ve boşanmalarda görülen artışın temelinde ekonomik sorunların yattığı gerçeğinden yola çıkarak, bir an önce yalnız memurların değil, emekliler, işsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaşları yeniden düzenlenmelidir.
12. Toplumsal gerginliklerin sebebi, ekonomik yükün ve gelirin paylaşımında adaletin olmamasıdır. Siyasi iktidarın en önemli görevi ise bu adaleti sağlamaktır. Hükümet, bugüne kadarki uygulamalarında küresel sermayenin taleplerini, milletin taleplerine tercih etmiştir. IMF ve Dünya Bankası politikalarından vazgeçilerek, sosyal politikalara ağırlık verilmeli; kamunun kâr eden, stratejik kuruluşlarının özelleştirilmesi derhal durdurulmalıdır.
13. Türkiye Kamu-Sen olarak siyasi iktidarı, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda adil olmaya davet ediyoruz.
14. Bu bağlamda kamu kesimindeki ücret adaletinin sağlanması ve eşit işe-eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi ile ilgili taleplerimizi siyasi iradeye ileteceğiz. Ek ödeneği ya da tazminatı bulunmayan kurumlarda görev yapan ve düşük ücret alan kamu çalışanlarının ücretlerine "denge tazminatı" adı altında bir iyileştirme yapılması zorunlu hale gelmiştir.
15. Kamu işçilerine ödenen ücretle memur maaşları arasındaki makas giderek açılmaktadır. Kamu kesiminde ortalama net işçi ücretleri ortalama memur maaşının 2,97 katıdır. Kamudaki ücret adaletinin sağlanması için yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır.
16. Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmaması nedeniyle 730 YTL olması gereken en düşük memur maaşı, bugün 541 YTL'de kalmıştır. Uzlaştırma Kurulu'nun bu güne kadar almış olduğu kararlar uygulansaydı, en düşük memur maaşı şimdikinden yüzde 35, ortalama memur maaşları ise yüzde 20 oranında daha fazla olacaktı. Uzlaştırma Kurulu'nun önceki yıllarda aldığı kararlar bizim kazanılmış haklarımızdır.
17. 2002-2004 yılları arasında ücret politikalarının olumsuz etkisi dışında, yalnız TÜFE artışları ile memur maaşları kıyaslandığında, memur maaşlarının reel olarak yüzde 16,73 oranında eridiği görülmektedir. Son iki yıllık süreçte ortalama memur maaşı TÜFE oranında artsaydı, bugün 881 YTL olacaktı.
18. Kamu çalışanlarının ücret sisteminde en düşük memur maaşı asgari geçim haddine çıkarılmalıdır. (Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin yaptığı çalışmalara göre çalışan tek kişinin asgari geçimi için gerekli tutar, 880 YTL'ye ulaşmıştır.) Toplu pazarlık süreci içerisinde, kamu çalışanlarının haklarıyla ilgili olarak ihtiyaç ve beklentilere cevap verecek bir tutum içinde olunacağını siyasi irade duyurmuştur.
Kamu çalışanları açıklamalar çerçevesinde bu duyarlılığı siyasi iradeden beklemektedir. Siyasi iradenin bu talepler karşısında hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.
Bu çerçevede;
- 8 Ağustos 2005 tarihinden başlayarak, illerde basın kuruluşları ve siyasi parti il başkanlıkları ziyaret edilerek, toplu pazarlık süreci ile ilgili destekleri alınacak ve bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır.
- 15 Ağustos 2005 tarihinde Ankara'da Toplu Sözleşme çadırı kurularak basın açıklamalarının ardından toplu sözleşmeye katılacak heyet başbakanlığa kadar uğurlanacaktır. Pazarlık süreci bu çadırdan takip edilecektir.
- 15-30 Ağustos 2005 tarihleri arasında da şube başkanları topluca kurumları gezerek bildiri dağıtacaklardır.
- 15-30 Ağustos 2005 tarihleri arasında "Her şeyi göze aldık" eylemleri gerçekleştirilecektir.
- Toplu pazarlık sürecinin sonrasında arzu edilen neticenin alınamaması durumunda da "Her şeyi göze aldık" eylemlerinin dozu artırılarak, genel grev de dahil olmak üzere her türlü eylem gerçekleştirilecektir.
Ülkenin dört bir yanından gelen bütün kamu çalışanlarının yasal temsilcileri olan il temsilcileri tüm bu kararların dışında genel başkanlara eylem ve etkinlikler konusunda tam yetki vermiştir.
Türkiye Kamu-Sen'in milletimizi rahatsız edecek bir gerginliğin müsebbibi olmak gibi bir niyeti yoktur. Türkiye Kamu-Sen siyasi iradeden omurgalı siyaset beklemektedir. Ya olduğunuz gibi görünün; ya göründüğünüz gibi olun.
Kamuoyuna duyurulur.
Akyıldız, basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in memurlara seyyanen zam yapılacağı açıklamalarının hatırlatılması üzerine Akyıldız, yapılan çalışmaları olumlu karşıladıklarını söyledi. Akyıldız, Bakan Şahin'in, "2006 kamu çalışanları için en avantajlı yıl olacak" sözlerine ise "Biz toplu görüşme masasında siyasetin ne kadar kıvrak olduğunu biliyoruz. Söylemlerden çok uygulamalar önemlidir. Söylemler bizim için önemli değildir. Umarım Bakan Şahin'in bu sözü yerine getirilir" karşılığını verdi.