08
08.01.2009 ÜLKEN İÇİN, ÇOCUKLARIN İÇİN, GELECEĞİN İÇİN TÜRK MALI KULLAN!
Türkiye Kamu-Sen başlattığı kampanya ile "Türk malı" kullanımı konusunda kamuoyunu harekete geçmeye davet etti. Bu kapsamda "Daha Güçlü Bir Türkiye İçin Türk Malı Tüketelim" sloganıyla başlatılan kampanyanın tanıtımı için basın toplantısı düzenlendi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız yaptığı konuşmada Türkiye'de üretilen ürünlerin tüketilmesi, devletimiz ve kendi geleceğimiz açısından hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Türkiye Kamu-Sen olarak, yerli malı tüketilmesi konusunda vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, ülkemizde üretim yapan ve istihdam sağlayan işletmeleri destekleyerek güçlenmelerini ve daha fazla işçi çalıştırmalarını sağlamak amacıyla bir kampanya başlatıyoruz" dedi.
Kampanyanın hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Türkiye Kamu-Sen olarak bizler de siyaseti kullanmadan, siyasete alet olmadan, siyasi rüzgarları arkamıza almadan, mütevazi ama samimi bir kampanya başlatıyoruz. Bu doğrultuda ulaşabildiğimiz bir tek vatandaşımız bile bizim için fark yaratacak, bizi amaçladığımız hedefe ulaştıracaktır. Bu nedenle bizlere destek vermek üzere buraya gelmiş bulunan tüm sivil toplum kuruluşu temsilcilerine ve sesimizi kitlelere duyuracak olan siz değerli basın mensuplarımıza şükranlarımı sunuyor, hoş geldiniz diyorum. Kampanyamıza gösterdiğiniz teveccühü, bu kampanyanın hedefine ulaşması için atılmış büyük bir adım olarak gördüğümü de mutlulukla ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar;
2006 yılında Türkiye'de ve dünyada ortaya çıkan göstergeler, bir ekonomik krizin belirtilerini taşımaktaydı. O tarihlerde yetkilileri bu konuda uyardığımızda, felaket tellallığı yapmakla suçlanmıştık. Oysa amacımız felaketi çağırmak değil, ülkenin bir buz dağına doğru yol aldığını herkese anlatabilmekti. Bugün bu konuda ne denli haklı ve samimi olduğumuz ortaya çıkmıştır. O dönemde bizi anlamakta güçlük çekenler, şimdi de ekonomik krizle ilgili olarak alınan tedbirlerin yetersizliğini fark edememektedirler. Uyarılarımıza kulak tıkadıkları sürece de kendi kısır döngüleri ve çelişkileri içinde kaybolup gideceklerdir. Yaşamakta olduğumuz krizin nedenleri ve boyutları, alınacak tedbirlerin de içeriğini belirlemektedir. Ekonomik krizin tüm dünyayı aynı anda etkiliyor olması dolayısıyla ülkemiz, çözümü dışarıdan gelecek birkaç milyar dolar kredide değil, kendi iç dinamiklerinde aramak zorundadır.Dışarıdan gelecek her türlü etki, ülkemizi biraz daha dışa bağımlı hale getirecek, krizi belki öteleyecek ama etkilerini daha da artıracaktır. Bu nedenle ülkemizin öz değerlerine dönmesi ve vatandaşlarımızın bu konuda bilinçlenmesi daha da önem kazanmıştır. Son bir yıl içinde ülkemizde faaliyet gösteren ve bizim insanımıza istihdam sağlayan yüzlerce şirket kapanmış ya da faaliyetlerine ara vermiştir. Buna bağlı olarak, işsiz sayısında bir yılda 300 bin dolayında artış görülmüştür.Ülkemizde üretim yapan şirketler kapanmazsa, çiftçilerimiz üretim yapmaktan vazgeçmezse, işsizlik artmaz, kriz derinleşmez. İşte, yaşamakta olduğumuz krizden çıkışın ipucu da burada yatmaktadır. Ülkemizde üretim yapan şirket ve kişilerin ürettiği mal ve hizmetlere olan talebin daralması, çalışanlarımızın işsiz kalmasına ve ekonomik kriz sarmalında daha karanlık bir döneme girmemize neden olmaktadır. Ülkemizde üretim yapanlar, toplumumuzun can damarı, nefes borusudur. Yerli malı yada Türk malı, adına ne dersek diyelim, ülkemizde üretilen ürünlerin ve üreticilerin desteklenmesi bu açıdan bakıldığında son derece önemlidir.Ürünlerin etiketine, ismine, markasına ve barkoduna bakmadan yaptığımız her alışveriş, işsizler ordusuna bir insanımızın daha eklenmesine neden olabilir.Ülkemizde üretilen ürünlerin tüketilmesi konusunda göstereceğimiz hassasiyet ise kendimizin, eşimizin, çocuğumuzun, yakınımızın, komşumuzun veya ülkemizin herhangi bir ferdinin iş bulmasını sağlayacak önemli bir etkendir. Bilinçsizce dışarıda üretilen ürünleri tüketen işsiz vatandaşlarımız, işsiz kalmalarının bir nedeninin de kendileri olduğunu asla akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Kısaca Türkiye'de üretilen ürünlerin tüketilmesi, devletimiz ve kendi geleceğimiz açısından hayati bir öneme sahiptir. Türkiye Kamu-Sen olarak, yerli malı tüketilmesi konusunda vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, ülkemizde üretim yapan ve istihdam sağlayan işletmeleri destekleyerek güçlenmelerini ve daha fazla işçi çalıştırmalarını sağlamak amacıyla bir kampanya başlatıyoruz. Kampanya kapsamında kısıtlı bütçemizle hazırladığımız afiş, pankart ve çıkartmaları ülkemizin dört bir yanında kurumlara, işyerlerine, alışveriş merkezlerine dağıtarak, toplumumuzu bilinçlendireceğiz. Bu konuda tüketicilerimize düşen, karamsarlığa kapılmadan, tüketimden kaçınmadan, yerli malı kullanmak; yetkililere düşen ise memur, işçi, çiftçi, emekli başta olmak üzere tüm tüketim kesiminin alım gücünü artırarak, tüketiciye destek olmaktır.
Bu kampanya kapsamında bizim ülkemizde üretim yapan, bizim insanımıza iş veren bir firmamızın bile ayakta kalmasını sağlayabilirsek, bir tek vatandaşımızın dahi işini kaybetmesini önleyebilirsek, bir işsizimiz Türkiye Kamu-sen'in başlattığı bu kampanya sayesinde iş bulabilirse, bir tüketicimiz, Türkiye Kamu-Sen'in uyarılarını dikkate alarak yerli malı kullanmaya başlarsa, kendimizi Türkiye Kamu-Sen olarak amacımıza ulaşmış sayacağız.
Çünkü bu kampanya onlar için hayati bir önem kazanmış olacak. Bizler karanlığa bir kibrit çaktık, sizlerin duyarlılığı ve milletimizin desteğiyle herkes bu ışığa koşacak ve karanlıklar aydınlanacaktır.
Yerli malı üretelim, yerli malı tüketelim, ürettiğimiz mallara Türkçe isim verelim, hem dilimiz, hem malımız yaşasın, insanımız iş, aş bulsun diyor; "Daha Güçlü Bir Türkiye İçin Türk Malı Tüketelim" kampanyamıza tüm milletimizin destek vereceği umuduyla hepinize saygılar sunuyorum."
Kampanyaya TÜRK-İŞ, TESK, TZOB, HAK-İŞ, TİSK VE TOBB'dan da destek geldi. Toplantıya katılımcı sivil toplum kuruluşlarından temsilciler geldi.