Türkiye Kamu-Sen’in 2 buçuk aydır tüm Türkiye genelinde sürdürdüğü “Tüm Ek Ödemeler Emekliliğe Sayılsın, Emekli Maaşı Düşmesin” kampanyası bugün Başkent Ankara ile tüm illerde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklamalarının ardından Türkiye’nin dört bir yanında toplanan dilekçelerin Başbakanlık’a gönderilmesiyle sona erdi" />
Türkiye Kamu-Sen’in 2 buçuk aydır tüm Türkiye genelinde sürdürdüğü “Tüm Ek Ödemeler Emekliliğe Sayılsın, Emekli Maaşı Düşmesin” kampanyası bugün Başkent Ankara ile tüm illerde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklamalarının ardından Türkiye’nin dört bir yanında toplanan dilekçelerin Başbakanlık’a gönderilmesiyle sona erdi Türkiye Kamu-Sen’in 2 buçuk aydır tüm Türkiye genelinde sürdürdüğü “Tüm Ek Ödemeler Emekliliğe Sayılsın, Emekli Maaşı Düşmesin” kampanyası bugün Başkent Ankara ile tüm illerde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklamalarının ardından Türkiye’nin dört bir yanında toplanan dilekçelerin Başbakanlık’a gönderilmesiyle sona erdi. Kampanya kapsamında toplanan 511 bin 907 dilekçe kargo aracılığıyla Başbakanlık’a iletilirken, dilekçede memur emeklilerinin maaşlarının işçilere göre yüzde 15 ile yüzde 60 arasında, emekli ikramiyelerinin ise yarı yarıya daha az olduğuna vurgu yapıldı. Bu adaletsizliğin giderilmesi için memurlara çalışırken ödenen ek ödeme, fazla mesai, ek ders, döner sermaye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine sayılması ve emekli ikramiyesi hesaplamasında baz alınan otuz yıllık sınırın kaldırılması istendi. 2 buçuk aydır süren Dilekçe kampanyamıza Türkiye genelinde yüz binler imza atarken, Bilboard reklamlarından basın açıklamalarına kadar birçok alanda yer alan kampanyamız, tüm vatandaşlar ve başka Konfederasyonlara bağlı sendika üyeleri ve yöneticileri tarafından da büyük ilgi gördü. KONCUK:ÇÖZÜM MİLLET İÇİN OLMALI, BÖLÜCÜLER İÇİN DEĞİL Memur emeklisinin çektiği çileyi ve yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için Türkiye Kamu-Sen’in ortaya koyduğu iradeyi Başkent Ankara’da Kızılay Meydanı’nda şiddetli yağan yağmur altında düzenlediğimiz basın açıklamasında anlatan Konfederasyon Genel Başkanımız İsmail Koncuk, son dönemde terör örgütüyle yapılan pazarlıkları eleştirerek, “Terör örgütüne çözüm değil, Türk memuruna çözüm” istiyoruz derken, “çözüm milletimiz için olmalıdır, bölücüler için değil” dedi. KONCUK: SEN KİMSİN Kİ, MİLLİYETÇİLİKTEN BAHSEDİYORSUN Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Rotasyon ve milliyetçilik bağlamında yaptığı açıklamalara da sert çıkan Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “İngiltere’de büyümüş ve İngiliz vatandaşı olan Maliye Bakanı’nın milliyetçilik konusunda bize söyleyecek lafı olamaz” dedi. Koncuk, “Maliye Bakanı diyor ki, milliyetçi olmak kağıt üzerinde milliyetçi olmakla olmaz, bu ülkenin her yeri bizim vatanımızdır. Elbette bu ülkenin her yeri bizim vatanımızdır, elbette devlet memurlarının her biri bu ülkeyi karşılıksız seviyor. Biz vatanseverliği de milliyetçiliği de, Türkiye’den beslenmemiş olan, İngiltere’de büyümüş olan, bu ülkeyi ve vatandaşını yeterince tanımamış olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten Allaha şükür daha iyi biliyoruz. Masa başında 40 bin insanımızın katili bebek katili Öcalan’la pazarlığa oturacaksın, memurlar üç kuruş para istediğinde milliyetçilikten dem vuracaksın, hadi oradan. Sen Kimsin ki, milliyetçilikten bahsediyorsun? Milliyetçiliği ayaklar altına alanların, devlet memurlarının talepleri karşısında artık milliyetçilikten bahsetme hakkı tamamıyla sona ermiştir. Bunu da buradan tüm milletimize ilan ediyorum.” dedi. KONCUK: HÜKÜMET MEMUR EMEKLİSİNE ZULMEDİYOR Memur emeklilerinin yaşadığı drama dikkat çeken Genel Başkan İsmail Koncuk, Hükümetin memur emeklilerine zulmettiğini belirtti. Koncuk, “Türkiye’de ekonomik alanda görülen haksızlıkların başında memur emeklilerinin yaşadığı dram gelmektedir. Devlet memurlarının çalışırken aldıkları maaş ile emeklilik maaşları arasında çok büyük farklılıklar vardır. Memurlara çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders, fazla çalışma ücreti gibi ödemeler yapılırken; bu tür ödemeler prime esas kazançtan sayılmamakta ve emekliliklerinde de bu ödemeler emekli maaşlarına dâhil edilmemektedir. Yapılan bu tür ödemelerin emeklilik maaşlarına yansımaması, memurların çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında büyük bir uçurumun oluşmasına neden olmaktadır. Bir memur çalışırken aldığı maaşın ancak yarısı kadar emekli maaşına hak kazanabilmektedir. Bu nedenle, devlete yıllarca hizmet etmiş memurların emekliliklerinde yoksulluk sınırının altında maaş almaları acı bir kader haline gelmektedir. 2008 yılında yapılan sözde Sosyal Güvenlik reformu, işçiler ile memurlar arasında sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı bakımından eşitlik getirmek amacıyla çıkarılmıştı. Kanun, memurların bütün haklarını budadı ama memur emeklilerinin içler acısı haline ve insan haklarına dahi aykırı olan bu haksızlığın sürmesine göz yumdu. Hükümet, memur emeklilerine adeta zulmetmeyi tercih etti.” dedi. KONCUK:EMEKLİLİK SEFALETE DÖNÜŞMESİN DİYE BURADAYIZ Memur emeklisine uygulanan haksızlığın hangi vicdana sığdığını soran Genel Başkan İsmail Koncuk, “Biz, hak yerini bulsun, nimette de külfette de adalet ve eşitlik olsun istiyoruz.” Dedi. Koncuk, “ Bizler, bugün burada adalet istemek için toplandık. Hiçbir memurun emekliliği sefalete dönüşmesin diye toplandık. Çalışırken brüt maaşları ve çalışma süreleri aynı olan bir memur ile işçinin emekli olması durumunda, işçi emeklisinin maaşı memur emeklisinden %15 ile %60 oranında daha fazla.İşçilerin çalıştıkları sürelerin tamamı kıdem tazminatına sayılıyor ama memurlara “30 yıldan fazla süre çalışırsan, ikramiye vermem” deniliyor. Oysa emeklilikte yaş sınırı 65’e çıkarıldı ve bir memurun emekli olabilmesi için en az 40-45 yıl çalışması gerekiyor. Böylece memurların en az 10-15 yılı, emekli ikramiyesi hesabında iç ediliyor. Sonuçta bir memur aynı şartlardaki bir işçiye nazaran yarı yarıya daha az emekli maaşı alıyor. Soruyorum sizlere memur emeklilerine uygulanan bu haksızlık hangi vicdana, hangi adalet anlayışına sığar? Biz işçilerimizin emekli maaşlarının ve kıdem tazminatlarının yüksekliğini değil, memurlarımızın emekli maaşı ve ikramiyelerinin düşüklüğünü ve yaşanan adaletsizliği dile getiriyoruz. Biz, hak yerini bulsun, nimette de külfette de adalet ve eşitlik olsun istiyoruz.” dedi. KONCUK: DİĞER KONFEDERASYON ÜYE VE YÖNETİCİLERİ DE KAMPANYAYA DESTEK VERDİ Memurların mutlu bir emeklilik hayali kuramadığını belirten Genel Başkan Koncuk, Türkiye Kamu-Sen olarak bu adaletsizliği gözler önüne sermek ve bu haksızlığa dur demek için Dilekçe Kampanyası başlattıklarını ifade etti. Genel Başkanımız başka sendikaların yöneticilerinin dahi bu kampanyaya destek verdiğinin altını çizdi. Koncuk, “Memurun emekli olmasıyla birlikte gelirinde yaşanan bu düşüş, memurlar için emekliliği bir kâbusa dönüştürmektedir. Memurlarımız, mutlu bir emeklilik hayali kuramamakta, emekli olanların çoğu, geçimini sağlamak için ikinci bir iş aramaktadır. Bu nedenle de emekli olmak istememektedirler. Yıllarca Devlete hizmet ettikten sonra emekli olan 2 milyona yaklaşan memur emeklisi ve gelecekte emekli olacak memurlarımız, bu zulmü hak etmemektedir. Daha çocuğunun üniversite masrafları bitmeden, oğlunu evlendirmeden emekli olmak istemeyen kamu çalışanını bu tablo karşısında kim haksız bulabilir? Çalışanları arasında ücret adaletsizliğini gidermek zorunda olan hükümet, işçi-memur ayrımında yaşanan bu adaletsizliği görmelidir. Biz de Türkiye Kamu-Sen olarak, yaşanan adaletsizliği gözler önüne sermek ve bu haksızlığa dur demek için tüm Türkiye çapında dilekçe kampanyası gerçekleştirdik. Memurlarımız hazırlanan dilekçelerle yaşadıkları adaletsizliği dile getirdiler ve bu haksızlığın giderilmesini iktidardan talep etiler. Kampanyamız ülke genelinde büyük ses getirdi. Öyle ki, başka sendikaların yöneticilileri dahi Konfederasyonumuzu telefon ve faks yağmuruna tutarak, kampanyamıza destek verdiler.” dedi. KONCUK: İKTİDARIN GÖREVİ ADALETİ SAĞLAMAKTIR, BU ZULÜM SON BULMALI, ADALET SAĞLANMALIDIR. Türkiye’nin 81 vilayetinden memurların feryatlarını kağıtlata dökerek Başbakan’a gönderdiklerini kaydeden Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Yetkililer, milyonların feryadına kulak tıkayarak bu sorunu yok sayamazlar” dedi. Koncuk, “Kısa zamanda yüz binlere ulaşan dilekçe sayısı, bugün itibarı ile ülke genelinde 511 bini aşmış durumdadır. Sadece Ankara’da toplanmış olan gördüğünüz bu dilekçeler, basit bir hak talebinin ötesinde bir feryat, bir haykırıştır. Şu an her ilimizde toplanan dilekçeler, il temsilcilerimiz tarafından ayrı ayrı bir eylemle Başbakanlığa gönderilmektedir. Emekliliği kâbusa dönüşecek 2,5 milyon memurun ve 2 milyon dolayındaki memur emeklisinin gönülden dileğini ve yasal hakkını dile getiren bu dilekçeler ile memurlarımız “Emeklilikte sefalet kaderimiz olmasın” diye haykırmaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır memurlarımızın ve memur emeklilerinin kanayan yarası haline gelmiş olan bu soruna parmak basıyor ve iktidardan adalet istiyoruz. Memurlarımız bu adaletsizliği ve bu zulmü hak etmemektedir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından, 81 ilinden memurlarımız feryatlarını kâğıda döktüler, Başbakan’a gönderiyorlar. Yetkililer, milyonların feryadına kulak tıkayarak, sorunu yok sayamazlar. Sorunlara kulaklarını tıkayanlara, 511 bin dilekçe ile sesimizi duyuracak, adalet isteğimizi ileteceğiz. İktidarın görevi adaleti sağlamaktır. Memur emeklilerine yapılan bu zulüm de son bulmalı, adalet sağlanmalıdır. Bilinmelidir ki, bu sorun sürdüğü müddetçe, milyonların feryadı, milyonların ahına dönüşecek ve sorumluların yakasına yapışacaktır. “ dedi. Şiddetli yağmur altında yapılan basın açıklamasına, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Celal Karapınar, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güzel, Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz, Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, Genel Merkez Yöneticilerimiz, emekliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yapılan basın açıklamasının ardından toplanan imzalar Başbakanlık’a gönderilmek üzere kargo görevlilerine teslim edildi.
Paylaş
twittle