Hükümet, bütçe açıklarını kapatmak için “emeklilik yaşı yükseltilmelidir” şeklinde açıklamalar yapıyor.
Marifet emeklinin yaşını 53’e yükseltmek değil, 53 yaş üzerinde olduğu halde iş bulamayan, dolayısıyla iş gününü dolduramadığı için emekli olamayan binlerce işsize iş verip, bir an önce onların ailelerini geçindirecek bir gelire sahip olmaları, daha sonra emekli olmalarını sağlamaktır.
Gerçi hükümetin emekliye reva gördüğü maaş yetmediği için, zavallı emekli ikinci bir iş yapmaya mecbur bırakılmakta, bulabilen çalışmakta, bulamayan avare avare gezmekte, kahvelerde oyun oynamaktadır.
Bin bir güçlükle zar zor emekli iş gününü doldurabilenler için de, Hükümet’in emekli yaşını 53’e yükseltmek istemesi bir hayal kırıklığı meydana getirmektedir.
Büyüme oranları açıklandı, beklenenin altında. Ekonomistler; “büyüme durdu, vatandaş tüketmeyi durdurdu” diyorlar. Ekonomi Bakanımız; “fren balataları sıyrılmaya başladı, büyümede iç talebin desteği gecikiyor” diyor.
İç talep ne ile yükselecek, piyasa ne ile desteklenecek, kimler destekleyecek ?...
2,5 milyon memuruna, 10 milyon emeklisine gerçek enflasyonun altında maaş artışı verirsen, memur ve emekli yani sabit gelirli ancak zorunlu giderlerini karşılar, harcama yapamaz, bu durumda piyasa nasıl desteklenecek?..
İlk önce sabit gelirli olan emekliler hükümetçe desteklenecek ki, onlarda piyasaya açılsın, alış veriş yapsın, talep artsın.
TÜİK’in açıkladığına göre son yıllarda Türkiye’de gelir dağılımı daha da kötüye gidiyor. Emekliye, dula, yetime yeterince maaş verilmeyince 74 milyon vatandaşın ürettiği toplam milli gelirin % 46,7’si nüfusun en zengin % 5,8’ine gidiyor. Milletin % 94’ü gelirin % 53 ile yetinmek zorunda kalıyor. Bu politikalar zengini daha zengin, fakiri daha fakir hale getirirken gelir dağılımının da bozulmasına neden oluyor. Değişen ne oldu, hani siz düşeni tutup kaldıracaktınız?
Emekliler olarak, insanca bir yaşam, nimette de külfette de adalet, hakça bir paylaşım istiyoruz. Ama bu anlayış, emeklilere; “mezara az kaldı dayanın” diyor. Sosyal devlet gelirini hakça ve adaletle dağıtan değil midir? Emeklilerin bu ülke için yarattığı değerler, ürettiği hizmetler ne çabuk unutuluyor, bir kalemde siliniyor. Hani ahde vefa böylemi ödeniyor? Dualarımıza talip olun, beddualarımıza uğrarsanız sonunuz felaket olur…21.09.2012
Nalan Huriye AKCAN Osman Özdemir
Birleşik Emekliler Derneği Türk Emekli-Sen
Genel başkanı Genel Başkanı