Türk Emekli-Sen Yaşlılar Haftası nedeniyle aşağıdaki mesajı ayınlamıştır:
Kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşıyan en değerli varlıklarımız yaşlılarımıza saygı göstermek, hürmet etmek, korumak ve ihtiyaçlarını gidermek; inancımızın, örf ve adetlerimizin bir gereğidir.
Aksakallı büyüklerimiz, ninelerimiz; kendinden sonra gelecek olan neslin kaderini ve sorumluluğunu, kalbinde, beyninde, gönlünde hissederek gelecek nesillere yön verdiler. Bu ideal ile sorumluluk duyan yaşlılarımıza saygı; Türk toplumunun insani, vicdani, tarihi borcudur. “Bir neslin kaderini, bir evvelki nesil tayin eder.”
Yaşlıların toplum içerisinde daha saygın olmaları ve hayatlarını daha rahat, daha mutlu sürdürmeleri için her türlü tedbiri almaya mecbur olan devlet, sosyal güvenlik şemsiyesini genişletmiştir. Diğer yandan, bakım, barınma ve sağlık sorunlarının çözülmesi için gereken düzenlemeleri de hemen yapmalıdır.
Her yaş döneminin kendine has özellikleri ve güzellikleri vardır. Yaşlanmak her şeyden elini çekip, bir kenarda ölümü beklemek anlamına gelmiyor. İnsan hangi yaş döneminde olursa olsun yapacağı güzel ve hayırlı şeyler vardır. Yaşlılarımız yeni nesillerin önünde canlı örnekler, yaşayan tecrübe ve evlerimizin bereketi, ışığıdır. Dahası varlığı şerefimiz olan yaşlıları kaybedince arkasından gözyaşı dökmeden kıymeti bilinmeli ve bu duygu onlara hissettirilmelidir.
Doğa kanunları gereğince her canlı yaşadığı müddetçe yaşlanır; fiziksel olarak zayıflar, bundan kaçış yok. Bu nedenle çoğu zaman desteğe ihtiyaç duyar. İşte bu durumda yaşlılarımıza vereceğimiz destek bizleri toplumsal olarak mutlu edecektir.
Yaşlılara göstereceğimiz saygı ve hürmet, toplumun kültür seviyesi ve gelişmişlik düzeyini de ortaya koymaktadır.
Gelişmiş ülkelerde hiçbir kaygı taşımadan kalan ömürlerini huzurlu ve mutlu bir biçimde sürdürmekte olan yaşlılara, özellikle Türk Dünyasında özel bir önem verilmekte, toplumun aksakallıları olarak saygı ve itibar görmektedir. Kültürümüz, inancımız, töremiz çok güzeldir. Yaşlılara daima hürmet ederiz. Ancak devletimizin de yaşlı, özürlü ve muhtaçlarımıza insan gibi yaşamalarını temin etmesi boynunun borcudur.
Yaşlılar, huzur içerisinde, kimseye muhtaç olmadan geçinebilecekleri bir gelir düzeyi ile rahatça muayene ve tedavi olacakları bir sağlık sistemi bekliyor.
Bu dönemde yaşlıları sosyal ortamlardan uzaklaştırmak, dışlamak, onları mutsuzluğa ve yalnızlığa itmek demektir. Hâlbuki Allah Resulü (s.a.s) “ Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler ve otlayan hayvanlar olmasa idi, üzerinize azap yağardı.” buyurarak ağarmış saçı, bükülmüş beli ile yaşlıların, içinde yaşadıkları toplum için rahmet kaynağı olduklarını, diğer insanların onlar sayesinde nimete kavuştuğunu bildirir.
Bu nedenle özellikle “sağlık” konusunda hassas sınıfta değerlendirilen yaşlılarımızın muayene ve tedavi giderleri bütçelerine yük olmamalıdır. Tedavi ve ilaçtan katkı payı alınmamalıdır.
Yaşlıları; çalışmayan, verimsiz, tüketen, hastalıklı insanlar gibi görmek onlara en büyük haksızlık, vefasızlık ve saygısızlıktır.
Kültürümüz, aksakallarımıza verilen değer ile yaşatılabilir. Yaşlısına hürmet etmeyen, saygı göstermeyen toplumlar köksüz çınar gibidir.
Devletimizin ebedi varlığı; dün ve bugüne sahip çıkan, yarını düşünenler sayesinde mümkün olacaktır. Dün Yaşlılar, bugün orta yaş kuşağı, yarın ise gençliktir. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen ecdadımıza, çınarlarımıza gözümüz gibi bakalım… Yarın çok geç olabilir…
Yaşlılar haftası kutlu olsun. Evlerimizin bereketi; ellerinizden,
Öpüyor, saygılar sunuyoruz.
Nalan AKCAN Osman ÖZDEMİR
Birleşik Emekliler Derneği Türk Emekli-Sen
Genel Başkanı Genel Başkanı