Diyanet-Sen in Üye Sayısı 5
Diyanet-Sen in Üye Sayısı 5.173 Düştü
Ankara İkinci İş Mahkemesince 27.05.2004 tarihinde yapılan son duruşmada; 32.403 olarak ilan edilen Diyanet-Sen'in üye sayısı 5.173 üyenin mükerrer ve personel sayısından fazla üye gösterildiği tespit edilerek 27.230'a düşürüldü. Konu ile ilgili Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal ESER'in bir basın açıklaması yaptı.
ESER'in açıklaması şöyle:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 31.05.2003 tarihi itibariyle Kamu Görevlileri Sendikalarının Üye Sayıları ve Her Hizmet Kolunda Yetkili Kamu Görevlileri Sendikası ve Bağlı Bulundukları Konfederasyonların üye sayılarıyla ilgili 06.07.2003 tarih ve 25160 sayılı Resmi Gazete'de Bakanlık Tebliği ile ilan edilen sendika üyelerine ilişkin kayıtların bir kısmının doğru olmadığı ANKARA İKİNCİ İŞ MAHKEMESİ'nin 27.05.2004 günü verdiği bir kararla ortaya çıkmıştır.
Sendikamız tarafından konuya ilişkin Ankara İkinci İş Mahkemesinde açılan dava sonuçlanmış; MEMUR-SEN KONFEDERASYONU'na bağlı Sayın Ahmet YILDIZ'ın Genel Başkanı olduğu DİYANET- SEN yetkililerinin;
1. Üyesi olmayan pek çok ilçede, üyesi varmış gibi üye formları düzenledikleri,
2. Bazı üyeleri mükerrer olarak kaydettikleri,
3. Bazı yerlerde personel sayısından fazla üye gösterdikleri,
Bakanlığın da bunları geçerli üye olarak kabul ettiği mahkemece tespit edilerek, 6 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazete'de 32.403 olarak ilan edilen Diyanet-Sen üyesinin gerçekte 27.230 olduğuna, 5.173 kişilik fazla üyenin kayıttan düşürülmesine karar verilmiştir.
Bu durum da göstermektedir ki düzenlemiş oldukları bir toplantıda Diyanet'te güven kaybı olduğunu ileri süren Diyanet-Sen'in bu tavrı, gerçek güven kaybının kendilerinde olduğu Türk Mahkemesince tescil edilmiştir.
Türk adaletinin tecelli ettiğini, Türk Milletine ve değerli Diyanet ve Vakıf çalışanlarına saygı ile duyururuz.
Bildiğiniz gibi son günlerde din, diyanet ve din görevlileri üzerinde menfi propagandalar yapıldığını üzülerek izlemekteyiz. Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak bu tür söylemlerin pratikte bir faydası olmadığına da inanıyoruz. Din, diyanet ve din görevlileri üzerinden kimse siyaset yapmasın. Büyük fedakarlıklarla görev yapan din görevlileri ve diyanet çalışanları topluma sundukları hizmet itibariyle örtüşen bir ücret almamaktadırlar. Memur kesimi arasında en az maaşı din görevlileri almaktadır. Ortalama maaşları 530 milyon civarında olan din görevlileri, bu güne kadar hep beklediler. Kendilerine saygılı olduğunu, onların meselelerine çözüm üreteceklerini iddia eden bütün iktidarların sabırla icraat yapmalarını beklediler. Mevcut iktidarı da icraat yapmaya, din görevlilerinin mali ve özlük haklarını iyileştirmeye davet ediyoruz. Aynı şartlarda çalışan Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarının maaşlarının da bir an önce iyileştirilmesini ısrarla talep ediyoruz. Yetkilileri, memur kesimleri arasındaki ayrımcı, kayırıcı uygulamalardan vazgeçmeye, aynı işi yapan herkese eşit ücret vermeye davet ediyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı yaklaşık 25 yıldır, genelgelerle, yönergelerle yönetilen bir kurum durumundadır. Personelin özlük ve mali haklarındaki kayıpların ana sebebini bu durum oluşturmaktadır. Başkanlık 6.300 vekil imam-hatibin görev yaptığı bir kurum konumundadır. Bu durum mutlaka düzeltilmeli, vekil imam-hatiplerin asaleten atanmaları sağlanmalıdır.
Buradan yetkililere seslenerek Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Teşkilat Kanunlarının çıkarılmak üzere TBMM'ye sevk edilmesini talep ediyoruz.
Bu gün itibariyle tüm memur kesimlerinde bir çok rahatsızlık had safhaya çıkmıştır. 15 Mayıs itibariyle uygulamaya konulan Yan Ödeme Kararnamesi "Ekran tazminatı" kesilmiş, hatta geriye doğru Ocak 2004 tarihinden beri bu adla ödenen meblağın da tahsil edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu yanlıştır, bu memurla oynamaktır, bu haksızlıktır. Derhal düzeltilmelidir.
Diğer taraftan yan ödeme kararnamesi ile Din Hizmetleri Sınıfında çalışmakta olan ve memur kesimi içerisinde en az maaş alan İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım ve Murakıpların tazminat oranlarının yükseltilmemesi düşündürücüdür. Yetkilileri bu farklı uygulamadan vaz geçmeye, Din Hizmetinin omurgasını oluşturan Din görevlilerinin de tazminat oranlarını 15 Haziran tarihi itibariyle yükseltmeye davet ediyoruz.
Hizmet kolumuzda bunun gibi yüzlerce problemin yanı sıra, Diyanet yetkilileri de zaman zaman problem çıkarmaktadırlar. Diyanet yetkililerinin, Diyanet çalışanlarının sendikal faaliyetler de kapsam dışı kalmaları için çalıştıkları duyumunu almaktayız. Aslında bunu kamuoyu önünde açıklamalı, hatta sendikal hak aramanın doğru olup olmadığına da açıklık getirerek, asra yön verecek Diyanet görüşünü ortaya koymalılar. Hatta şeffaflığı, katılımcılığı ve demokrasiyi niçin özümseyemediklerini de belirtmeliler.
Bütün bunların yanı sıra kendisini iktidarın yandaşı ve hatta sendikası olduğunu iddia etmekten çekinmeyen MEMUR-SEN KONFEDERASYONUNA bağlı DİYANET-SEN mahkeme kararıyla da sübut bulan hayali ve gerçek dışı karalama kampanyalarına devam etmektedir. Bu kampanyalar neticesinde bir çok il ve ilçede bazen Milletve-eri, çok zamanda AK Parti İl ve İlçe teşkilatları devreye sokularak, üyelerimiz istifa ettirilmeye zorlanmakta, din görevlileri üzerinde iktidar partisi baskısı yapılmakta, hatta buna zaman zaman Diyanet Yöneticileri de alet edilmektedir. Buradan iktidar partisi yetkililerini kendilerinin böyle bir çalışmaları olmadığına, din görevlilerini siyasallaştırma gibi bir amaçlarının bulunmadığına, bilgileri dışında hareket eden parti yöneticilerini cezalandıracakları hususunda açıklama yapmaya davet ediyoruz. Diyanet çalışanlarının hiçbir siyasi partinin baskısında tutulamayacağını açıklamaya davet ediyoruz.