Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi… Daha doğrusu Başmüfettişiydi
Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi… Daha doğrusu Başmüfettişiydi. Kamu çalışanı olarak görev yapmaya başladığı ilk günden Başmüfettişliğine kadar, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve halkının çıkarlarını koruma azim ve kararlılığında oldu hep.
Bu ülkenin geleceğini karartan zehir tacirlerinden yolsuzluk şebekelerine kadar her biriyle mücadele etmiş ve birçok başarıya imza atmış ve her adımda “Masum bir insanı kurtarmak insanlığın tümünü kurtarmak gibidir” anlayışıyla hareket etmiş.
Yıllardır bu gayri meşru çetelere karşı yaptığı mücadele onu insanlar nezdinde her geçen gün zirveye doğru taşıdı ve Türk Time dergisinin bu yıl düzenlediği “Yılın Altın Adamları” ödül töreninde Genel Başkanımızı İsmail Koncuk “Yılın Sendikacısı” ödülünü alırken Başmüfettiş İlter Kuşoğlu ise “Yılın Mücadele Adamı” ödülüyle taçlandırıldı.
İlter Kuşoğlu ödülünü alırken yaptığı konuşmada; Ülkesi ve halkı için yıllarca tavizsiz bir şekilde sürdürdüğü mücadelesinin takdir edilmesini ve ödüllendirilmesi sürecine katkıda bulunanlara teşekkür ederek, 20 yıldır yaptığı bu azimli mücadelesini yarınlarda da aynı mücadele ve kararlılıkla yürüteceğini ifade ediyordu.
Ancak bu kutsal mücadeleye her nedense! izin verilmedi. Yarınlar için çabalaması istenmedi belkide. İlter Kuşoğlu, 19 Aralık 2012 Çarşamba günü yayımlanan Resmi gazete’deki 2012/841 sayılı kararname ile başka bir göreve atanmak üzere kızağa çekildi.
“Bir mücadelenin özeti ve akibeti” diyerek durumu özetliyor aslında İlter Kuşoğlu ve diyor ki, “Temennim, bir emanet olarak kabul ettiğim ve leke getirmesizin adam gibi taşıdığıma inandığım sancağı, bundan sonra kavrayacak, sahip çıkacak birilerinin var olmasıdır. Dualarım hep ama hep onlarladır” diyerek özetliyor.
Hakkında alınan bu kararın nedenleri ve niçinlerini kendisinin bildiğini ve yakın zamanda kamuoyununda öğreneceğini söyleyen Kuşoğlu, bu ülkenin çocuklarının gözlerine gönül rahatlığıyla bakmanın verdiği hazzı anlatırken, dudaklarından üstad Necip Fazıl’ın şu dizeleri dökülüyor;
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
Ey bin bir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak kurulduğumuz gündem bu yana, haksızlıklara karşı duranlarla kader birliği yaptık. Bu vatanın ekmeğinin yiyip vatanın evlatlarına ihanet edenlerin karşısında durduk. Biliyoruz ki, İlter Kuşoğlu, bizler gibi çileye talip olanlardan. Bu yol Hak yoluysa, bu yolda çekilen çilede görülen eziyette ibadet boyutundadır. İlter Kuşoğlu gibiler, Türkiye Kamu-Sen gibi kurumlar güçlükle karşılacaklar, çile çekecekler ki bu ülke aydınlığa çıksın. Şu bilinmelidir ki, Ne İlter Kuşoğlu, ne de bizler yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Biliyoruz ki, “haksızlıklar karşısında susanlar, dilsiz şeytanlardır” biz asla dilsiz şeytan olmayacağız. Baskılar, haksızlıklar, sürgünler zalimlerin harcı ise bu zulme karşı koymak bizim boynumuzun borcudur.
SUÇU NEYDİ?
*Devlete ait silah ve mermileri taşıma hakkı olmayan gözde bürokrata verilmesi olayının üstüne gitti,
*93 Milyar dolar boyutundaki dahilde işleme rejimindeki suistimaller incelemeye, araştırmaya ve soruşturmaya kalkıştı,
*Devletin eminlik ve güvenilirlik vasfına dayanarak ihbarda bulunan şahsın resmi yazı ile kaçakçılık yapanlara bildirilmesinin suç olduğunu dile getirerek soruşturma açılmasını istedi,
*Kamera kayıtlarında görüntüler doğrultusunda rüşvet aldıkları, kaçakçılara yardım ettikleri ortaya çıkan makam ve mevkii sahiplerinin yargılanmasını talep etti,
*Kaçakçılık soruşturmalarının yürütüldüğü savcılıklara soruşturmaların sekteye uğratılması, sonuçsuz kalması maksadına dönük sahte genelge gönderenlerden hesap sordu,
*Her türlü teknik altyapıya sahip sınır kapısından yurt dışına çıkışı gerçekleştirilen kilolarca eroin’in yakalanmasını sağladı,
*Terör örgütüne yardım suçlaması ile yargılaması devam eden personelin Sabiha Gökçen Hava Limanı Dış Hatlar terminalinde görevlendirilmesinin gaflet ve delaletin ötesinde ihanet olduğunu yazdı,
*Okul önlerinde uyuşturucu satan şebekelere ilişkin ihbarla ilgili görev ve operasyon yetkisinde bulundu,
*Kısacası, makam ve rakamlar karşısında eğilmeksizin Devletinin ve Milletinin çıkarlarını herkese ve her şeye rağmen koruduğundan dolayı…
Türkiye Kamu-Sen olarak Gümrük ve Ticaret Bakanı sayın Hayati Yazıcı’yı yapılan bu haksızlığı düzeltmeye davet ediyoruz.
TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL MERKEZİ