Belçika’nın Brüksel Kentinde, Avrupa Ekonomik Sosyal Komite Binasında bu gün başlayan 38. toplantıya Ülkemizden Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Üyesi kuruluşların başkan ve temsilcileri katılırken, Avrupa Birliği tarafından da muadil kuruluş temsilcileri katıldı.

Toplantıda vize ve göç konuları başta olmak üzere, AB düzeyinde ve ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler yanında, sivil toplum inisiyatifinin AB müzakere sürecinde daha da etkin rol oynaması hususlarının da masaya yatırılması bekleniyor.

Toplantıya ülkemiz adına, Türkiye Kamu-Sen, TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, Hak-İŞ, Memur-Sen, TESK ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yöneticileri katılmaktadır. 

38. Toplantıya Konfederasyonumuz adına Genel Başkan Önder Kahveci, Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Demirci, Yücel Kazancıoğlu ve Osman Eksert katılmıştır. 

GENEL BAŞKAN: GÜMRÜK BİRLİĞİNDE YAŞANAN ADALETSİZLİKLER DÜZELTİLMELİDİR

Toplantıda konfederasyon adına konuşan Genel Başkan Önder Kahveci, gümrük birliği uygulamalarında yaşanan adaletsizliklere dikkat çekti ve AB-Türkiye ülkeleri arasında ticaretin gelişmesi açısından önerilerde bulunarak şunları söyledi:

“2 gün boyunca son derece verimli bir toplantı geçireceğimizi umut ediyorum. Hepimizin bildiği üzere tüm dünyada ekonomik dengelerin bozulmaya başlandığı bir dönem yaşamaktayız. Gerek AB ülkeleri gerekse ülkemiz açısından ulaşım kolaylığının bulunduğu, yakın pazarların cazibesi daha da artmakta her iki tarafın birbirine olan ihtiyacı bir kere daha ortaya çıkmaktadır.  Bu noktada Gümrük Birliği uygulamasının var olan adaletsizliklerin giderilerek geliştirilmesi AB için de Türkiye için de yeni fırsatların doğmasını sağlayacaktır. Özellikle ülkemizde döviz kurlarında yaşanan artış, Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerin AB içinde daha düşük fiyatlarla alıcı bulmasına yol açacaktır. Ayrıca yine döviz kurlarına bağlı olarak ülkemizde işgücünün ve yatırım imkânlarının da EURO bazında ucuzladığı dikkate alındığında AB-Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin gelişerek sürmesi tarafların yararına olacaktır.”

GENEL BAŞKAN: TÜRKİYE KAMU-SEN OLARAK ENDÜSTRİ 4.0 ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMA HAYATININ GELECEĞİNE YÖN VERECEK PROJEYİ BAŞLATMIŞ BULUNUYORUZ

Endüstri 4.0 çerçevesinde çalışma hayatında yaşanabilecek etkilere değinen Genel Başkan Önder Kahveci, bu konuda Konfederasyon olarak başlattığımız projeyi anlatarak şunları söyledi:

“Önümüzdeki dönem için gelişen teknolojiye bağlı olarak üretim metotlarında yaşanacak dönüşümü göz ardı etmek mümkün değildir.  Çok kısa zaman dilimi içerisinde Endüstri 4.0’ın etkilerini derinden hissetmeye başlayacağımızı düşünüyoruz.  Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak Endüstri 4.0 çerçevesinde çalışma hayatının geleceğine yönelik olarak birçoğu da komitemizin üyeleri olan tarafların da katkısını umarak geniş katılımlı bir projeye başlamak üzereyiz.   ILO’nun da gündeminde olan “İşin geleceği” konusunun Komitemizin de gündemine taşınarak tartışılması ve önümüzdeki tehdit ve fırsatların ortaya konulması, AB ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve müktesebatın uyumlu hale getirilmesi noktasında önemlidir.   Bugün Avrupa’nın çağdaş ve demokratik kuralları, ekonomik ve kültürel gelişmişliği, dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alınmaktadır. Böylesine büyük ve köklü bir medeniyet projesine, Türkiye gibi medeni geçmişi ve kendine özgü kültürel değerleri olan bir ülkenin dahil olması, ülkemiz için olduğu kadar AB için de büyük bir atılım olacaktır.”

Konuşmasının sonunda sosyal politika ve istihdam başlıklarının üzerinde durulmasının, AB Türkiye ilişkilerinin sağlıklı ilerlemesi açısından önemine vurgu yapan Kahveci ,

“Elbette bir kamu görevlileri sendikaları konfederasyonu başkanı olarak AB standartlarını, ülkemizdeki diyalog mekanizmalarının geliştirilmesi, örgütlenmenin artırılması ve toplu sözleşme mevzuatının tam olarak uygulanması konusunda anahtar olarak görüyoruz.  Bu bakımdan AB ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi, yatırımların artırılması yanında bizler için son derece önemli olan ve ticari ilişkilerimizde de belirleyici rol oynayan, sosyal politika ve istihdam başlıklı 19. Fasıla özel bir önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.