Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları Antalya Bölge İstişare Toplantısı çerçevesinde teşkilat yöneticilerimizle bir araya geldi.
Covid-19 tedbirlerine uyularak gerçekleştirilen istişare toplantımıza Antalya, Burdur ve Isparta illerindeki teşkilat yöneticilerimiz katılırken, coşku ve heyecan doruğa çıktı. Bölge İstişare toplantımızda yaklaşan yetki dönemi ve Ağustos ayında yapılacak olan toplu sözleşme öncesinde sendikal çalışmalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
İL TEMSİLCİSİ: TÜRKİYE KAMU-SEN BAYRAĞINI TOROSLARDA ŞEREFLE DALGALANDIRIYORUZ
Antalya İl Temsilcimiz Yılmaz Danabaşoğulları toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye Kamu-Sen Antalya Bölge İstişare toplantımızda sizleri ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye Kamu-Sen bayrağını Antalya’mızda ve Toroslarda dalgalandırmaktan gurur duyuyoruz. Kamu çalışanlarının hak mücadelesinde yetkiyi alacağız ve memurlarımızın gerçek temsilcisi olarak masaya oturacağız” dedi.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: ZOR ZAMANLARDA ÖRNEK SENDİKACILIK YAPIYORUZ
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’da yaptığı konuşmada, “İstişare toplantılarımızın ikincisini Antalya da gerçekleştiriyoruz. Bu zor şartlarda sendikacılık yapmak, alana inmek oldukça güç ama sizler hem kamu görevini en güzel şekilde yürütürken sendikacılığı da herkese örnek olacak şekilde yapıyorsunuz. Bu güzel toplantıda emeği geçen tüm teşkilat yöneticilerimize teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
ÖNDER KAHVECİ: ANDIMIZ MİLLİ ŞUURU İÇİNDE BARINDIRAN BİR SÖYLEMDİR
Genel Başkanımız Önder Kahveci ise katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında çalışma hayatı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Genel Başkan Kahveci, Danıştay’ın Andımız konusundaki kararına değinerek, “Konfederasyonumuza bağlı Türk Eğitim-Sen’in açmış olduğu Andımız ile ilgili davaya ilişkin son günlerde basın yayın organlarına yansıyan haberleri sizlerde yakından takip ettiniz. Türkiye Kamu-Sen bu davanın tarafıdır. Bizim Andımız’a bakışımız ve duruşumuz son derece nettir. Elbette hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğiz. Ayrıca şundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye sevdalısı öğretmenlerimiz, Öğrenci Andı’nın ihtiva ettiği anlayış ve değerlerin, geleceğimizin mimarı öğrencilerimize kazandırılmasının teminatı olacaktır. Herkes çocuğunu kurt gibi yetiştirirken biz kuzu gibi yetiştiremeyiz. Andımız milli bilinci, milli şuuru içinde barındıran önemli bir söylemdir. Bizler, “Türküm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun, Ne Mutlu Türküm Diyene” demekten gurur duyuyoruz. Böylesine bir ortamda bu kararı almak ne kadar sağlıklıdır? Türkiye Kamu-Sen olarak Türk milletinin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
KAHVECİ: TAHMİNİ ENFLASYON DEĞİL GERÇEKLEŞEN ENFLASYON ORANI ÜZERİNDEN ZAM İSTİYORUZ
Yaklaşan yetki dönemi ve Ağustos ayında yapılacak olan Toplu sözleşme görüşmelerini de değerlendiren Genel Başkan Önder Kahveci, “Yetki dönemi ve devamında bu yıl Ağustos ayında yapılacak olan Toplu sözleşme dönemine girdiğimiz şu dönemde sendikal çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye Kamu-Sen teşkilatı alanda çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyor. Memurlarımız ve emeklilerimizin 2 yıl daha kaybetmeye tahammülü kalmadı. Geride kalan 5 dönem toplu sözleşmede yaşananlar ortada. Yetkilim diye ortada gezenlerin kamu çalışanları ve emeklilerimize neler kaybettirdiklerin belli. Artık kimsenin bunların oturacağı bir masaya tahammülü kalmadı. Son toplu sözleşme de %4+4, 3+3’e “Biz imza atmadık, hakem kurulunun kararı” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Kararlı bir şekilde o masaya oturulsaydı her şey daha farklı olurdu. Biz toplu sözleşme öncesi, “Gelin birlikte hareket edelim, bütün konfederasyonlar ortak bir yol belirleyelim” çağrısında bulunduk ama onların derdi “Masada Kamu-Sen olmasın” böyle bir yaklaşımla sizin memurlara kazandıracağınız bir şey olamaz. İşte bunları yeniden yaşamamak adına kamu görevlileri bu yıl bütün hizmet kollarında yetkiyi Türkiye Kamu-Sen’e vermelidir.
Ben bugün Antalya'dan çağrımı yapıyorum. Hükümet bu sene tahmini enflasyon üzerinden bir zam oranı ile masaya oturmasın. Türkiye Kamu-Sen gerçekleşen enflasyon üzerinden kamu çalışanlarına zam yapılmasını talep etmektedir. Ayrıca refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi de olmazsa olmazlarımızdandır. Toplu sözleşme masasına yaklaşık 4 buçuk ay var ve buradan bu taleplerimizi ilan ediyorum. Ayrıca kamu çalışanlarının kayıplar noktasında da ciddi bir beklentisi vardır. Kayıplarımızın telafi edilmesi de öncelikli taleplerimizdendir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk ile önceki gün bir araya geldik. Kendisini özellikle sözleşmelilere kadro, bütün kamu çalışanlarının merak ve heyecanla beklediği 3600 ek gösterge konusu, Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısı, üyeliklerin e-devlet üzerinden yapılabilmesi gibi çalışma hayatını yakından ilgilendiren birçok konuya ilişkin değerlendirme ve görüşmelerde bulunduk. Hassasiyetlerimizi, talep ve beklentilerimizi Sayın Bakan’a ilettik. Bütün kamu çalışanları şunu bilsin ki bizler söylediğimiz her sözün her platformda takipçisiyiz ve takipçisi olmaya da devam edeceğiz.
Bizler hem Covid-19 ile hem de sarı sendika ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Kamu görevlilerimizin yaşamış olduğu sorunlara da çözüm üretme noktasında gayret ve çabamızı göstereceğiz. Yani sendikal mücadelemizi güçlü tutacağız. Bizi susturmaya çalışsalar da biz mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Şair Sezai Karakoç ne diyor dizelerinde?
“Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak”
Hakikat asla susmayacak. Bizim kutlu mücadelemiz her zaman devam edecek. Bakın şunu özellikle söylüyorum. Türkiye Kamu-Sen teşkilatı sendikacılıkta ahlaki değerleri benimseyen bir kuruluştur. Asla bu inandığı değerlerden taviz vermeden 1992’den bu tarafa sendikal mücadelesini sürdürmüştür, bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir. Biz kendimize güveniyoruz. Biz kimseden medet ummadan sendikacılığımızı yaparız. dedi.
KAHVECİ: KAMU ÇALIŞANLARI ÖZVERİ İLE GÖREVLERİNİN BAŞINDA
Genel Başkanımız Önder Kahveci, kamu çalışanlarının geçmişten gelen sorunlarının çözülmesi gerektiğini ifade ederek, Covid-19 süreci ve başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanlarının mücadelesine dikkat çekti. Kahveci “Kamu çalışanlarımızın yaşadığı sorunlar hepinizce malum. Ancak son bir yıldır büyük bir mücadele verdiğimiz Koronavirüs döneminde özellikle sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarımızı özveriyle görevlerini yerine getiriyorlar. Bakınız, kademeli normalleşmeye geçtik ve vaka sayıları yeniden artışa geçti. Bu dönemde bile kamu çalışanları özveriyle görevlerinin başında. Antalya’dan bir kez daha tüm kamu görevlilerimize teşekkürlerimi iletiyorum. Sağlık çalışanları ve tüm kamu görevlileri alkıştan çok daha fazlasını hak ediyorlar. Onun için kamu çalışanlarının bu süreç içerisinde geçmişten bugüne biriken sorunlarını çözmek hem yöneticilerin hem de sendikacılar olarak bizim asli görevimizdir. Onları motive edecek ekonomik ve sosyal konularda atılacak her adımı desteklemeye hazırız.
KAHVECİ: MEMUR PAKETİ ÖNERİMİZİN TAKİPÇİSİYİZ
“2019 yılında ortaya koyduğumuz bir Memur Paketi söylemimiz var” diyen Genel Başkan Kahveci, “Bu paket içinde yer alan başlıklar çözüldüğü anda sorunların büyük kısmı hallolmuş olacaktır” dedi.
Kahveci, “Memur paketinde neler istiyoruz;
Biz bu paketin içinde, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz.
---*3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli. Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM’ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir.
---*Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz. Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde…Parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı.
---*Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir.
---*Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin.
---*Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Türkiye’nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun. Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz.
---*Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder? Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır.
---*Enflasyon rakamları dikkate alındığında memur maaşlarına yapılan artışların her dönem gerçekleşen enflasyonun gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu erimenin telafisi için memurlara ek zam verilmelidir.
Bütün bunları kapsayacak bir memur paketi ile bu sorunları rahatlıkla çözebileceğimizi ve rahatlama sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Bu memur paketinin patenti bize aittir ve takipçisiyiz” dedi.