Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, ülkemizin kurucusu, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’a ilişkin bir mesaj yayınladı.
““En büyük eseri” Cumhuriyeti, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” vasiyeti ile sonsuza dek yaşatmak üzere gelecek nesillere miras bırakmıştır” diyen Genel Başkan Kahveci, “Türk milleti, tarihin ender yetiştirdiği böylesine büyük bir şahsiyete sahip olmakla ne denli gurur duysa azdır. Atatürk fikirleriyle, ilkeleriyle ve yaşam biçimiyle hayatımızın her alanında örnek alınacak ve saygı duyulacak bir değerdir” dedi.
Genel Başkan Önder Kahveci mesajında şu satırlara yer verdi;
“Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin mimarı, milletimizin hamisi, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 83. yılında saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.
Savaşlarda elde ettiği zaferleri, kurduğu hür, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandıran, düşman işgali altında inim inim inleyen, paramparça olmuş bir avuç halkı, inanç ve azimle yeniden ayağa kaldırıp, bütün ayrılıkları bir kenara koyup, ortak kültür ve değerler etrafında birleştirerek bu vatanı yeniden Türk yurdu yapan büyük devlet adamına ne kadar minnet duysak azdır.
Emperyalist güçler tarafından paramparça pay edilmiş, başkenti dahi işgal altında olan Osmanlıdan, vatandaşları cehalet, yoksulluk ve hastalıklarla pençeleşen bir dönemden bugünlere gelmiş olmamız, O’nun ne denli büyük bir askeri ve siyasi deha olduğunu ortaya koymaya yeter de artar.
Çevreye ve yeşile olan duyarlılığı, çiftçiye ve tarıma verdiği önem, bilim ve eğitime gösterdiği ihtimam, kadına ve gençliğe atfettiği değer, çocuklara duyduğu sonsuz sevgi ve güven dikkate alındığında Mustafa Kemal Atatürk’ün günümüz sorunlarına yıllar öncesinden çözümler sunduğunu ve bu çözümleri yaşantısında bizzat tatbik ettiğini görmekteyiz.
Atatürk’ü; dönemin İngiltere Başbakanı Lloyd George “Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı.” sözleriyle, Afgan Kralı Emanullah Han ise “O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.” diyerek tarif etmiştir. Atatürk, gerçekten de emperyalizme karşı mücadelenin, özgürlük ve bağımsızlığın ilham kaynağı, tüm mazlum milletlerin umudu idi.
“En büyük eseri” Cumhuriyeti, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” vasiyeti ile sonsuza dek yaşatmak üzere gelecek nesillere miras bırakmıştır. Bizler, bu emaneti kanımız, canımız pahasına korumak ve ilerletmek mecburiyetindeyiz. Devletimizin varlığı, milletimizin birliği ve bütünlüğü “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk denir” ifadesinde anlamını bulan, Atatürk’ün milliyetçilik fikrî altyapısının anlaşılması ve milli politikaların uygulanmasıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle gençlerimize Atatürk’ü, büyük mücadelesini, eserlerini ve fikirlerini doğru bir biçimde anlatmak ve öğretmek zorundayız.
“Tek umudum gençliktedir.” diyerek gençlere olan inancını her fırsatta dile getiren Ulu Önder’in büyük ülküsünün hayat bulması, Türk milletinin muasır medeniyetler seviyesine yükselmesi ve bu topraklarda ilelebet varlığını sürdürebilmesi en büyük idealimizdir.
Türk milleti, tarihin ender yetiştirdiği böylesine büyük bir şahsiyete sahip olmakla ne denli gurur duysa azdır. Atatürk fikirleriyle, ilkeleriyle ve yaşam biçimiyle hayatımızın her alanında örnek alınacak ve saygı duyulacak bir değerdir.
Vefatının üzerinden 83 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile yolumuzu aydınlatan ışık, eğitimin, bilimin ve çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz. Yolu yolumuz, ilkeleri ilkemizdir. Ruhu şad, mekânı cennet olsun”