Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor Türkiye’ye ilk resmi ziyareti kapsamında, 21 Ocak Salı günü Türkiye’de faaliyet gösteren işçi ve memur sendika yöneticileriyle biraraya geldi.
İstanbul’da yapılan toplantıya yetkili üç memur konfederasyonu ve 3 işçi konfederasyonu temsilcisi katıldı. Konfederasyonumuz adına da Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci katıldı. 5 yıl süreyle görev yapacak Amor ile bir araya gelen taraflar, ülkemizdeki çalışma hayatı ve sendikal haklar konusunda değerlendirmede bulundu.
Konfederasyonumuz adına katılan Demirci, Türkiye Kamu-Sen’in Türkiye’de kurulan ilk memur konfederasyonu olduğuna dikkat çekti ve hizmet kolları ile teşkilatlanma yapımız hakkında bilgi vererek şunları söyledi;
“Ülkemizde kamu sendikacılığı uzun bir mücadele döneminden sonra bu aşamaya gelmiştir. 1992-2001 yılları arasında kanuni dayanaktan yoksun sendikal mücadele verildi. 2001-2010 yılları arasında ise uluslar arası dayanağı olmasına rağmen toplu sözleşme ve grev hakkının engellendiği bir dönem yaşadık. Konfederasyonumuz yetkili olduğu dönemde tüm engellemelere rağmen, sendikal hayata yönelik kazanımlarda koordinasyon görevini başarıyla yürüttü. 2010 anayasa değişikliği ve beklentiler sonrası 2012 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununda değişiklik yapıldı. Ancak, yapılan değişiklik de kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamadı”
Sendikal ayrımcılıkla birlikte, sendikal mücadelenin siyasi ve bürokratik taassuplarla önemli oranda irtifa kaybettiğine dikkat çeken Demirci, ülkemizdeki kamu görevlilerinin sendikal haklarının gerek kanun gerekse uygulamadan kaynaklı problemlerinin, eş zamanlı olarak 2003’ten bu yana ILO ve Türkiye AB Karma İstişare toplantılarında ele alındığını söyledi. Buna rağmen, beklenen gelişmelerin halen yaşanmadığını ifade eden Demirci, Konfederasyon olarak kamu çalışanlarının hakları noktasında her platformda takipçi olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
70’li yıllardan bu yana ülkemizde yaşanan göçmen akımı meselesine de değinen Demirci, orta seviyede nüfusa sahip Avrupa Birliği ülkesine kıyasla göçmen akımına 40 yıldır daha çok muhatap olan Türkiye’de çalışma ve sosyal güvenlik sisteminin bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. Sadece 7 yıl içerisinde 5 milyonu aşan Suriyeli için ülke kaynaklarından 40 milyar dolardan fazla harcamanın yapılmasının çalışanlarımızı olumsuz etkilediğini belirten Demirci, “çalışanlarımızın hakları göçmenlere feda ediliyor” dedi. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletleri göreve davet eden Demirci, “bu konuda tamamen Türkiye’ye yüklenilmesi bazılarının sorumluluktan kaçması neticesinde olmaktadır. Bu durum ahlaki olmamakla birlikte olumsuzlukların faturası diğer ülkelerle paylaşılmalıdır” dedi.
15 Temmuz darbe girişimi hakkında da görüşlerini beyan eden Demirci, yıllardır kamuda ve kamunun işleyen tüm damarlarına sinmiş paralel FETÖ yapılandırmasının ülkemizin birlik ve beraberliğini tahrip etmeye yönelik hain girişiminin karşısında olduklarını söyledi. Türkiye Kamu-Sen’in bu hain girişim karşısında duruşuyla ülkemizin demokrasi ve devlet yapısının direkten dönmesine katkı sağladığını anlatan Demirci, OHAL ile başlayan ve sonrasında da devam eden kamuda FETÖ kaynaklı ihraçların daha hukuki zeminde, suçlu ve suçsuz ayrımının adil yapılacağı bir sistem içinde adaletin hızla hayata geçirildiği bir düzende yapılması gerektiğini belirtti.
Toplantı sonrasında konuşan Amor ise, toplantının verimli geçtiğine işaret ederek, görevde olacağı 5 yıllık süreçte problemlerin çözümüne yönelik toplantıların daha sık yapılacağını söyledi. Amor, çalışanların mevzuatına yönelik problemleri çözme noktasında sendikalarla işbirliğine önem verdiğini kaydetti.