Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder KAHVECİ, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın memur ve emekliler için 2017 toplu sözleşmesine göre zaten verilmesi mecburi olan enflasyon farkını, yeni bir talepmiş gibi gündeme getirmesine tepki gösterdi.
Genel Başkan Kahveci, “Neyin altına imza attıklarını dahi bilemeyecek kadar sendikacılıktan uzak olanların 3 milyon memuru temsil yetkisini ellerinde bulundurmaları hazin bir kara mizah örneğidir” diyerek Türkiye Kamu-Sen’in “Ek Zam” talebini yineledi.
Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Her şeyden memnun olan konfederasyon, Memnun-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, geçtiğimiz günlerde memur maaşlarına uygulanacak enflasyon farkına ilişkin açıklamalarda bulunmuş ve ocak ayında başlayacak yüzde 4'lük 6 aylık zammın üzerine enflasyon farkı konulması gerektiğini söylemiş.
Halbuki, daha 1 yıl önce imza attıkları toplu sözleşmenin “Enflasyon farkı” başlıklı 8. maddesinin (c) fıkrasında 2018 yılının ikinci altı aylık diliminde ortaya çıkacak enflasyonun aynı dönem için memur maaşlarına yapılan oransal artışı aşması durumunda aradaki farkın ocak ayı itibarı ile memur maaşlarına ekleneceğine dair hüküm bulunmaktadır. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Ali Yalçın altına imza attığı toplu sözleşmeden dahi bihaber durumdadır.
Neye imza attığını dahi bilmeyen, birileri tarafından önüne konulan metinleri okumadan imzalayan Memnun-Sen Genel Başkanı’nın bu talebi, akıllara 2013 yılında unuttukları, 2015 yılında ise kendi elleriyle 1,8 puan gasp ettikleri enflasyon farkını getirmiştir. O zaman da tarihi zafer nidalarıyla imzaladıkları toplu sözleşmede, hükümetin teklifi olan rakamın da altına, 123 liraya imza atıp sözleşme metnine de enflasyon farkı ekletmeyi akılına getirmeyenler, şimdi ise imzaladıkları toplu sözleşme hükümlerinde zaten yer alan enflasyon farkı maddesini talep etmektedirler. Bu durum malum konfederasyonun memur sorunlarından, toplu sözleşmeden, ekonomiden ne denli uzak olduğunun açık bir göstergesidir. Ancak enflasyon farkını yıllar sonra hatırlayabilmiş olmaları da kendileri adına geç kalınmış bir başarıdır.
Kaldı ki, biz Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır enflasyona endeksli maaş artışlarının memurların alım gücüne katkısının olmadığını, enflasyon farkı verilen dönemlerde ise memur maaşlarına reel anlamda sıfır zam yapıldığını anlatıyor, bu durumun telafisi için “Ek Zam” istiyoruz. Dönem sonunda verilecek enflasyon farkının memur ve emeklilerin sorunlarını çözmekten uzak olduğu açıkça görülmektedir. 2019 yılı için enflasyon hedefinin yüzde 15,9 olduğu, asgari ücrete ise yüzde 26,05 zam yapıldığı dikkate alındığında memur ve emekli maaşlarına yapılması planlanan yüzde 4+5’lik, toplamda ise yüzde 9,2’lik zammın ne derece yetersiz kalacağı da ortaya çıkmaktadır. Nitekim Türkiye Kamu-Sen olarak 14 Kasım’da tüm ülke genelinde yaptığımız eylemle bu gerçekleri anlatan ve taleplerimizi içeren mektupları Cumhurbaşkanına ilettik.
Enflasyonun, memur ve emekli maaşlarına yapılacak artıştan 1,7 kat; asgari ücrete yapılan artışın ise 2,8 kat fazla olduğu bir ortamda, yetkili konfederasyonun zaten memur ve emeklinin müktesebi olan enflasyon farkını dile getirmesi ve zararların telafisi noktasında bir talebinin bulunmaması manidardır. Hal böyle iken, memur ve emeklinin hakları için birlikte mücadele etmek yerine Türkiye Kamu-Sen’i pazarlık masasından çıkarmanın mücadelesini vermesi ise başlı başına bir fecaattir. Sendikacılığı, bağıtlanmış konuların tekrarı noktasından ileriye taşıyacak vizyonu ve bilgisi olmayanların 3 milyon kamu görevlisini temsil eden bir yetkiye haiz olması ise hazin bir kara mizah örneğidir.
Türkiye Kamu-Sen’in talebi çok açık ve nettir. Yıl sonunda ortaya çıkacak enflasyon sonucuna göre maaşlara yansıtılacak enflasyon farkı, memur ve emeklilere sıfır zam yapıldığının tescili olacaktır. Yıllık enflasyonun yüzde 22’leri bulduğu bu günlerde her türlü tüketim harcamasına en az ortalama yüzde 25 zam gelmişken memur ve emekli için hâlâ, zaten verilmesi hükme bağlanmış olan enflasyon farkının konuşulması doğru değildir. Bu durumda yapılacak olan zararların telafisi ve alım gücünün yükseltilmesi için memur ve emeklilere ek zam verilmesi olacaktır.”