Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İstanbul’un Fethi’nin 568. Yılı münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
“Bir fetih gerçekleşti ve Fatih Sultan Mehmet yalnızca bir şehri değil hem İslam dünyasının hem de İstanbul halkının gönüllerini fethetti” diyen Genel Başkan Kahveci, “Derinliği ve manayı içinde barındıran İstanbul, Cenab-ı Allah’ın Türk milletine sunduğu çok önemli ve anlamlı bir hediyedir” dedi.
Genel Başkan Önder Kahveci mesajında şu satırlara yer verdi;
“Karşısındaki zorluklara sığınıp kolay yolu seçerek bahane üretmek yerine zoru seçip çözüm üreten bir padişahın bugün bile birçoğumuza çılgınca gelecek, “gemilerin karadan yürütülmesi” emrini, bir dakika dahi tereddüt etmeden yerine getirmek için seferber olan bir yönetim ve ordunun azmi ile dünyada yeni bir çağ başlamıştır. Peygamber müjdesine erme lütfuyla şereflenen Fâtih Sultan Mehmed Hân ve O’nun “güzel askerleri”nin, 568 yıl önce gerçekleştirdikleri şanlı “Fetih”in yıldönümünü gururla kutluyoruz.
O gün 29 Mayıs 1453’te bir fetih gerçekleşti ve İstanbul, şehirlerin dilberi, İslam’la müşerref oldu. Bir fetih gerçekleşti ve Fatih Sultan Mehmet yalnızca bir şehri değil hem İslam dünyasının hem de İstanbul halkının gönüllerini fethetti… Sonra da Türk-İslam medeniyetinin şahikalarına çıkıldı. İstanbul’un fethi, Osmanlının ruhen de yükselişini başlattı.
O günden beridir farklı inanç ve geleneklerin başkenti olan bu güzide kentimiz barış, kardeşlik ve huzur iklimini içinde barındıran, medeniyet ve hoşgörü için son derece önemli bir ilham kaynağıdır. Derinliği ve manayı içinde barındıran İstanbul, Cenab-ı Allah’ın Türk milletine sunduğu çok önemli ve anlamlı bir hediyedir.
Türk milleti, 1071 yılında Malazgirt Savaşı’ndan kesin bir zaferle çıkarken Anadolu topraklarını kendine vatan yapmak için sayısız şehit vermiştir. İşte 1453 yılının 29 Mayıs’ında Büyük Hakan Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethederek Anadolu topraklarının Türk yurdu olduğunu kesin ve net bir biçimde bir kez daha tescillemiştir. İstanbul ve Türk coğrafyası bu dönemde maddi ve manevi olmak üzere iki fetih yaşamıştır. Maddi fetihte İstanbul’un kapıları, manevi fetihte ise bu coğrafyada yaşayan herkesin gönül kapıları Türk milletine ardına kadar açılmıştır.
Her Türk evladı, bu toprakları bizlere vatan yapan aziz ecdadımızdan devraldığı, bu mirasın omuzlarımıza yüklediği ağır yük ve sorumluluğun bilincinde olmak zorundadır. Yüzyıllardır, içerden ve dışarıdan bu topraklar üzerinde oyunlar oynayan ve Türk milletini bu topraklardan silmek isteyen hainler olduğunu bilmekteyiz. Bu hainler, emellerine ulaşmak ve Anadolu coğrafyasından Türk adını silmek için her türlü yola başvurmakta, Türk hakimiyetinin rövanşını almak adına önce bu topraklarda yaşayan milletimizin gönül kapılarına kilit vurmaya, gönül gözlerini kör etmeye, birlik ve beraberliğimizi yok etmeye çalışmaktadırlar.
İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte İstanbul’un fethi, maziden bugünümüze büyük mesajlar taşımakta; azim, kararlılık, inanç ve adanmışlığın her türlü imkânsızı mümkün kılacağının en büyük ispatı olarak karşımızda durmaktadır. İnanıyoruz ki vuslata ermek için gemileri karadan yürüten iradenin tecellisi olarak Türk milleti, bugün de kendisine kurulan tuzaklara karşı 568 yıl önceki fetih ruhu ile yine kıyama duracak, üzerinde oynanan her türlü oyunu bozacaktır.
Bu çerçevede çağ kapatıp çağ açan fethin komutanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın azmi, kararlılığı ve başarısı, Türk milletine örnek olmalı; vatan ve millet sevdalısı genç nesillerimiz, damarlarında dolaşan kanın idrakine vardığında, Türk’ün sevdasının da öfkesinin de sınır tanımayacağını unutmamalıdırlar.
Tüm Dünya devletlerinin iç geçirerek baktığı, Peygamber Efendimizin övgü dolu sözlerine ve duasına nail olan dünya harikası bu kentimizin değer ve kıymetini bilmeli, atalarımızdan devraldığımız gibi İstanbul’un gelecek kuşaklara tarihi zenginliklerini ve manevi huzurunu aktarabilmek için elimizden gelen gayret ve intizamı göstermeliyiz.
Bu vesile ile İstanbul’un fethini ve İslam’la müşerref olmasını tebrik ediyor, başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere fethin tüm askerlerini ve Anadolu’yu bizlere yurt yapan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, fethin 568. yılında bu fethe layık nesiller olabilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum”