Genel Başkanımız Önder Kahveci ILO Genel Direktörü Guy Ryder başkanlığında gerçekleştirilen Türkiye ve Çalışma hayatının değerlendirildiği istişare toplantısına katıldı.
Toplantıda Dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci ve Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Koordinatörü Ercan Han'da hazır bulundu.
Genel Başkanımız Önder Kahveci, toplantıda çalışma hayatına dair geniş ve kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“Ülkemize hoş geldiniz” diyerek sözlerine başlayan Genel Başkan Kahveci, ILO'nun 100. kuruluş yıl dönümünü de kutladı.
Kahveci değerlendirmesinde şu satırlara yer verdi;
4688 Sayılı Kanun’un Bazı Eksikleri Nedeniyle Toplu Sözleşme Sistemi Tam Olarak İşletilememektedir.
“Ülkemizde Sosyal Diyalog Mekanizmaları yeterince çalışmamakta. KPDK toplantısı Mart ayında yapılması gerekirken Mayıs ayında olmamıza rağmen maalesef yapılmadı. Peki KPDK toplantısını yapsak da sonuç alıyor muyuz? Hayır. Sonuçları bağlayıcı olmadığı için doğal olarak toplantıda anlamsızlaşıyor.
Bırakın KPDK'yı toplu sözleşmenin hükümleri uygulamaya konulmuyor. Bir önceki toplu sözleşmede neredeyse 19 madde uygulamaya konulmadı. Toplu sözleşme kanun gücünde ama ne yazık ki maddeleri uygulanmıyor.
Biz Toplu sözleşme masa düzenini de çok doğru bulmuyoruz. Masayı katılımcı ve çoğulcu bulmuyoruz. Üç konfederasyon katılıyor, en fazla üyeye sahip konfederasyonun başkanı tek başına imza atıyor. Diğerlerinin yetkisi yok, itiraz hakkı yok. Mutlaka yeniden bir kanun düzenlemesi yapılmalıdır. Gerekli çoğunluğun olduğu bir toplu sözleşme masası emin olun çalışanın yararına imza atar.
Kamu Görevlilerinin Sendikal Tercihlerini Özgürce Yapmaları Baskılar Yoluyla Engellenmektedir.
Memurlara yapılan sendikal baskılar hat safhaya ulaşmış durumdadır. Yıllardır baskıya uğrayan bir konfederasyon başkanı olarak soyluyorum, kimsenin özgür iradesine baskı yapılamaz. Hiç bir çalışana baskıyı kabul etmek mümkün değildir. Memurlar, bizzat idareciler eliyle yandaş sendikaya üye olmaya zorlanmaktadır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ve Türk Ceza Kanunu hükümleri çiğnenerek, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı yüzlerce şube başkanı, işyeri temsilcisi ve şube yönetim kurulu üyesi sürgüne gönderilmiştir. Konu ILO’ya şikâyet edilmesine rağmen sendika başkanlarımız ve genel merkez yönetim kurulu üyelerimiz hakkında soruşturma açılmış, bazıları görevden alınmış ve mahkeme kararıyla görevlerine iade edilmişlerdir.Biliyoruz ki, ILO'da bu konuda son derece dikkatli. İnsanların iradelerine ipotek koymak, baskı ve zorlamayla üye yapmak asla kabul edilemez. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak 17 yıldır bu konuda ciddi sorunlar yaşamış bir konfederasyonuz. Elbette çalışanlar kendi iradeleriyle istedikleri sendikalara üye olabilmelidir.
Sözleşmeli Personel İstihdamı En Temel Çalışan Haklarını İhlal Etmektedir.
İşin geleceği konusunda Türkiye Kamu-Sen olarak hassasiyetimiz çok nettir. ILO'da bu konuda sık sık vurgular yapıyor. Türkiye'de de farklı istihdam politikaları var her geçen bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Esnek çalışma, sözleşmeli çalışma bunlara örnektir. Bizim bu modelleri kabul etmemiz mümkün değildir. Geçtiğimiz yıllarda sözleşmeli çalışanlara kadro verildi, yine yapılmalı bu yönde çağrılarımız her platformda sürüyor. Ülkemizde İş güvencesi tesis edilmeli biz bunu istiyoruz.
Dayanışma aidatı sendikacılığı köreltecek bir uygulamadır
Dayanışma aidatının uygulandığı ülke sayısı muallak. Dayanışma aidatı sendikacılığı köreltecek bir uygulamadır. Dayanışma aidatı adı altında çalışanı bir sendikaya yönlendirmek doğru değildir. Bunun yerine sendika ikramiyelerini çalışanları üye olmayı teşvik edecek şekilde düzenleme daha makul bir yoldur ama dayanışma aidatı yetkili sendikaya para ödemek demektir. Neden ödeyelim? Çalışanlar tek bir sendikayı zorunlu kılmak hangi demokraside var? O nedenle biz dayanışma aidatı gibi bir uygulamayı reddediyoruz.
Sendika 4.0 Gibi Projeler İçin ILO Nezdinde Kaynak Oluşturulmalıdır.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, dünyadaki ekonomik ve toplumsal sistemleri köklü bir değişime zorlayacak olan Endüstri 4.0 sürecinin, ülkemizdeki çalışma yaşamına, mevzuata, sendikacılığa, memurlara ve işçilere etkilerini ortaya koyacak, çalışma hayatının ve toplumsal kesimlerin bu büyük dönüşüm sürecine zarar görmeden adapte olmasını sağlayacak bir altyapı hazırlanmasının zorunlu olduğundan hareketle, “Endüstri 4.0 ve Sendikaların Geleceği” adı altında bir panel yaptık. Sayın Bakan ve çok sayıda temsilci katıldı. Bu panelimizi artık bir proje haline dönüştüreceğiz. Türkiye Kamu-Sen olarak işin geleceği üzerine kafa yoruyoruz. Bu noktada, ILO'nun da katkılarını bekliyoruz” dedi.