Çalışan, üreten, yol gösteren sendikacılığı ilke edinmiş olan TÜRKİYE KAMU-SEN’in Kadın Komisyonları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde 23 Şubat 2022 günü “Gelenekten Geleceğe Endüstri 4.0 Bağlamında Çalışma Hayatında Kadının Rolü” konulu bir çalıştay düzenlendi.
Üniversitelerimizde görev yapan akademisyenlerimizin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı çalıştayda birçok zorluğu ve sıkıntıyı bünyesinde barındıran çalışma hayatında kadın istihdamı konusu, zorluklarla mücadele yolları ve sorunların çözümü istişare edildi.
Çalıştayın Moderatörlüğünü yapan Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz ŞAHİN, Türk toplumunda kadının milleti millet yapan asil unsur olduğuna dikkat çekerek, özellikle Türk Kadınının tarih boyunca devletini ayakta tutmak için çaba sarf ettiği şahsiyetli ve dirayetli duruşunun devam etmesi için bilimsel bilgiye dayalı sürdürülebilir politikaların geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Değerli akademisyenlerimizin çalıştaydaki sunumları bir kitapçık haline getirilerek ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılacaktır. Kadınlarımızın çalışma hayatında daha etkin ve verimli olması, toplumun huzuru, sağlıklı aile ve iyi yetişmiş gelecek yeni nesillerin yetiştirilebilmesi için var gücümüzle üretmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Kamu-Sen olarak davetimizi kabul edip çalıştayımıza katkı sağlayan üniversitelerimizin değerli hocalarına bir kez daha teşekkür ediyoruz.
“GELENEKTEN GELECEĞE ENDÜSTRİ 4.0 BAĞLAMINDA ÇALIŞMA HAYATINDA KADININ ROLÜ” ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
1. 18. yüzyılın ilk çeyreğinde buhar makinasının icadı ile başlayan endüstrileşme süreci, elektrik gücünün yardımıyla seri üretime geçilmesi ve bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle otomasyona dayalı üretimi öngören gelişmelerin ardından siber fiziksel sistemler, otonom davranış sergileyebilen yapay zekâ çalışmaları sonucunda dördüncü aşamasına geçmiştir.
Üretim sistemlerinin değişimi ve gelişimi, devletlerin ekonomi politikalarını, endüstri ilişkilerini, hukuki altyapıları ve gelirin paylaşımını da doğrudan etkilemekte, büyük toplumsal dönüşümlere önayak olmaktadır. Almanya Federal Hükümeti'nin ülkedeki işletmelerin gelecekteki zorluklara karşı hazır olmasını sağlamak için bilgi teknolojileri ve üretim teknolojisi arasında daha yakın bir ilişki kurmayı amaçlayan projesi olan Endüstri 4.0, tüm dünyada siyaset ve endüstri konusunda birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Endüstri 4.0 süreci, hiç kuşkusuz ki yalnızca işletmeleri değil çalışma ilişkilerini de kökünden değiştirecek gelişmeleri içinde barındırmaktadır.
2. Bu süreç sürücüsüz araçlar; kendi kendine düşünen, karar veren ve uygulayan sistemler; tamamen otomasyona dayalı, üretim, stoklama ve kargolama süreçleri; maliyetlerin düşmesi; ucuz işgücü (Akıllı) üretim sistemleri sayesinde daha az çalışanla daha çok üretim); uzman eleman ihtiyacının artması; bazı mesleklerin yok olacak olması (Yardımcı hizmetler, evrak, depo, şoför, pilot, kurye, posta dağıtıcısı, vs.); gelişen teknolojiye bağlı olarak yeni mesleklerin ortaya çıkması; insan gücüne ihtiyacın büyük oranda azalmasıyla istihdamın düşmesi ve yüksek oranlı işsizlik; uzaktan çalışma modellerinin gelişmesi; esnek istihdam şekillerinin artması; çalışma sürelerinin azalması; devletlerin yeni yönetim anlayışı geliştirmeleri; iş ilişkilerinin değişmesi gibi beklenen sonuçlara gebe olduğu gibi bugün tahmin edemeyeceğimiz dönüşümleri de beraberinde getirecektir.
3. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak çalışma yaşamında bugüne kadar ortaya çıkan ve yakın gelecekte görülecek gelişmeler hiç kuşkusuz ki kadınları da yakından etkilemekte; önümüzdeki dönem çeşitli fırsat ve tehditleri içinde barındırmaktadır.
4. Bu çerçevede artık kapımızdan içeri girmekte olan yapay zekânın, otonom sistemlerin, nesnelerin internetinin toplumumuza, kamu yönetimine, çalışma yaşamına, hukuk sistemimize, ekonomik ve sosyal politikalara nasıl yansıyacağının tespit edilmesi, gelecekçi bir yaklaşım olmaktan öteye hayati bir zorunluluktur.
5. Günümüzde kadınların işgücü piyasasına katılımı, üst düzey yönetimlerde yer alması, eşit temsil, yeterli eğitim imkanlarına sahip olamamaları, toplumsal algılardan kaynaklı olarak hem ev işlerinde hem de çalışma hayatındaki sorumlulukları tek başına yüklenmeleri, kreş, gündüz bakım evi gibi sosyal imkanların kısıtlı olması, düşük ücret, mobbing gibi sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması, gelecekte de karşılaşacakları değişim ve dönüşüme ayak uydurmaları için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
6. Kadın çalışanların mevcut sorunlarının çözümü için;
• Kadınların sivil toplum örgütlerinin yönetim kademelerinde daha fazla yer alabilmelerinin teşviki amacıyla sivil toplum kuruluşlarında temsil oranını artırmak üzere kadınlar için oluşturulan alt komisyonların hukuki bir statüye kavuşturularak, bu komisyonlarda görev alan kadınlarımıza izin verilmesi için yasal bir düzenleme yapılmalıdır.
• Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nde yer alan ilkelere uyulmalı; kadının sosyal ve ekonomik açıdan gelişmesini ve ilerlemesini sağlamak için, özellikle politik, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlar başta olmak üzere bütün alanlarda, erkeklerle eşit olarak insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanmaları ve bu hakları kullanmaları sağlanmalıdır.
• İstihdamda evlilik ve analık sebebiyle kadınlara karşı yapılan olumsuz ayrımın önlenmesi ve etkin çalışma hakkının sağlanması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
• Kadınların, Devletin her kademesinde, özellikle karar mekanizmaları içinde görev alması, kamu hizmetinin hazırlanması ve uygulanmasına katılması için pozitif ayrımcılık da içeren tedbirler alınmalıdır.
• Tüm kamu kurumlarında görev alan ve alacak personele yeni duruma uyum (oryantasyon) eğitimlerinde zorunlu eğitim olarak kadın -erkek eşitliği eğitimleri verilmelidir.
• Kamuda personel istihdamında kadın - erkek eşitliği bütçelemesine göre hareket edilmelidir.
• Çalışanların işyerlerinde maruz kaldığı psikolojik ve fiziki tacizin önlenebilmesi için kurumların disiplin yönetmeliklerinde caydırıcı hükümlere yer verilmelidir.
• Kurumlarda PDR (psikolojik danışma ve rehberlik birimi) kurulmalıdır.
• Hamilelik süresince zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlanmalı, sağlık ve doğurganlık korunmalıdır.
• 0-3 yaş kreş, 3-6 yaş anaokulu, yaşlı, Kreş (0-3,3-6 yaş kreş ve yaşlılar için) hasta, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerinin profesyonelce sunulacağı bakım ve rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılmalıdır.
• Kreş, okul öncesi eğitim ve bakım evi hizmetlerinden yararlanamayan personele, bu hizmetleri dışarıdan karşılayabilmesi için günün şartlarına uygun ekonomik destek sağlanmalıdır.
7. Önümüzdeki dönemde kız çocuklarının eğitim seviyelerinin ve kadınların işgücüne katılım oranlarının yükseltilmesi, çalışma yaşamında daha fazla kadın yöneticiye yer verilmesi, eğitim sisteminin yeni üretim metotlarına entegrasyonu, hukukî altyapının geleceğe dönük olarak revizyonu, kadına yönelik yeni istihdam programlarının oluşturulması, yeni örgütlenme modellerinin geliştirilmesi, farklı aksiyon planlarının belirlenmesi, yeni sosyal politika önerileri, insan odaklı bir istihdam piyasasının inşa edilmesi, yok olacak mesleklerle yeni ortaya çıkacak mesleklerin, yeni imkânların araştırılması, yapay zekânın toplumsal yapı üzerinde yaratacağı etkinin hesap edilmesi, kamu yönetimi ve kamu hizmetlerinin geleceğinin tespit edilmesi gibi konuların toplumumuzun ilgili tüm kesimlerinin katılımı ve katkısı ile araştırılması, tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
8. Görülmektedir ki endüstri ilişkilerinde meydana gelen değişimler, öncelikli olarak üretim süreçlerine etki etmekte, çalışma ilişkilerinde ve işgücü piyasalarında dönüşüme neden olarak toplumsal yapılarda ve ilişkilerde dönüşümler yaşanmasına kaynaklık etmektedir. Bu nedenle de etkisini arttıran Endüstri 4.0, işgücü piyasalarında benzeri görülmedik dönüşümlere sebebiyet vermektedir. Yeni işçilerin ve iş modellerinin ortaya çıkması kaçınılmaz olduğundan, devlet-işçi-işveren kesimlerinin yeni dönemin tehditlerine karşı çözümler bulması bir zorunluluk olarak görülmektedir. Devlet-işçi-işveren temsilcilerinin birlikte politikalar üretmesi ve yeni işlerin beceri istemlerine karşılık verebilecek müfredatları oluşturması, Endüstri 4.0’ın işgücü açısından taşıdığı potansiyel tehditlerin bertaraf edilebilmesi noktasında önem arz etmektedir.
9. Yapılacak bu tür çalışmalar sonucunda;
• Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm ile birlikte gelinen yeni seviyede Türkiye'de işgücü piyasaları için ortaya çıkan fırsat ve sorumlulukların tanımlanması,
• Yeni teknolojilerin ve yeni ürün ve hizmetlere olan talebin, sektörlerde ve mesleklerde çalışmanın doğasında yarattığı değişimlerin ortaya konması,
• Var olan işlerin otomasyona uğrama olasılıklarına göre, otomasyona en az duyarlı olanlardan en fazla duyarlı olanlara doğru belirlenerek, ortadan kalkması muhtemel iş ve meslek gruplarının belirlenmesi,
• Endüstri 4.0'ın beraberinde getireceği yeni mesleklerin tanıtılması ve alana dair farkındalık kazandırılması,
• İşgücü piyasaları ve istihdamdaki gelecek trendlerinin ve bunlara uyarlanma için gerekli bilgi ve beceri ihtiyaçlarının öngörülmesi,
• Yakın gelecekte istihdam sistemi dışında kalması öngörülen iş/meslek sahiplerinin yeni ortaya çıkacak işler hakkında bilgilendirilmesi, sertifikasyon programlarıyla yetkinliklerinin artırılması,
• Endüstri 4.0’ın neden olduğu fiziksel güvenlik ve bilgi güvenliği risklerinin bertaraf edilmesi için güvenlik kültürüne yönelik farkındalık kazandırılması,
• Geleneksel eğitim yapılanmalarının yeni bilgi ve beceri ihtiyacını karşılayacak strateji ve politikalar çerçevesinde çok yönlü bir katılımla yeniden yapılandırılması,
• Endüstri 4.0’ın beraberinde getireceği değişim ve dönüşümler doğrultusunda, işgücü piyasasında ortaya çıkması ya da şiddetini arttırması muhtemel kutuplaşmaların (vasıflı-vasıfsız işgücü, düşük gelirli-yüksek gelirli işgücü, kadın-erkek işgücü vb.) ve bunların yaratacağı etkinin öngörülmesi ve önlenmesi için tedbirlerin belirlenmesi,
• Endüstri 4.0 eksenindeki endüstriyel dönüşümün başta ücretler olmak üzere iş güvenliği, kadın erkek eşitliği, iş-yaşam dengesi gibi çalışma yaşamının temel unsurları üzerinde yaratacağı etkilerin ortaya konması,
• Endüstri 4.0 bağlamında sendika ve konfederasyonların, işveren örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin ve bir bütün halinde sosyal tarafların gelecekteki rollerinin ve süreç içerisindeki etkinliklerini arttıracak politika hedeflerinin belirlenmesi,
• Teknolojik gelişmenin toplumun devlet algısı ve kamu yönetimi alanında yaratacağı etkilerin ortaya konulması sağlanmalıdır.
10. Bu gerçeklerden yola çıkarak dünyadaki ekonomik ve toplumsal sistemleri köklü bir değişime zorlayacak olan Endüstri 4.0 sürecinin, ülkemizdeki çalışma yaşamına, mevzuata, sendikacılığa, memurlara ve işçilere etkilerini ortaya koyacak, çalışma hayatının ve toplumsal kesimlerin, bu büyük dönüşüm sürecine zarar görmeden adapte olmasını sağlayacak bir altyapı hazırlanmasının zorunlu olduğu düşüncesi içerisinde, tüm toplumsal kesimlerin katılımı ile geniş çaplı ve sürekli bir çalışma ortamı oluşturulması gerekmektedir.
Prof. Dr. Cengiz ŞAHİN
( Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Prof. Dr. Hayati BEŞİRLİ
( Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Prof. Dr. Hanife GÜZ
(Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi)
Prof. Dr. Aysun COŞKUN
(Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi)
Doç. Dr. Emir ÖZEREN
(Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi)
Doç. Dr. Leyla KAHRAMAN YÜCE
(Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi)
Doç. Dr. Zehra ATBAŞI
(Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi)
Dr. Sare Terzi İLHAN
(Amasya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Dr. Pelin YILIK
( Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı)
L. Yurdum Hasgül GÜVENER
(OSTİM Teknik Üniversitesi Proje Geliştirme ve Yönetim Ofisi Koordinatörü)
Dr. Levent EMMUNGİL
(Ostim Teknik Üniversitesi Bilişim Güvenliği Teknolojisi Programı Öğretim Üyesi)
Gülnaz KARAOSMANOĞLU
(Ostim Vakfı Müdürü)