Genel Başkanımız Önder Kahveci, Bengütürk’de canlı yayınlanan programa konuk olarak katıldı.
Çalışma hayatıyla ilgili gelişmeleri ve kamu çalışanlarının sorunlarını dile getiren Kahveci, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kutlayarak konuşmasına başladı ve ”alın teri ile ekmeğini kazananların günü kurlu olsun. Hayatlarını kaybeden madencilerimizi rahmetle anıyorum” dedi.
KAHVECİ: BU YETKİLİ KONFEDERASYON İLE KAMU ÇALIŞANLARININ YÜZÜ GÜLMÜYOR
Geçtiğimiz dönem yaşanan Toplu Sözleşme döneminin fiyasko ile sonuçlandığını söyleyen Genel Başkanımız, “Memur Paketi” için TBMM’ye bir kez daha çağrıda bulunarak şunları söyledi;
“2 yılda bir yapılan Toplu sözleşme dönemini Ağustos ayında geride bıraktık. Ancak problemlere ne yazık ki bir çözüm üretilemedi. Hakem heyeti hükümetin önerisini adeta onayladı. Biz masada sürekli uyarıda bulunduk ama kendi taleplerinin dahi arkasında durmayan bir yetkili konfederasyon vardı masada. Kararla müzakere istedik bazı maddelerde ama adım atılmadı. Bizde bu maddeleri bir memur paketi içinde çözümlenmesini istiyoruz. Biz daha önce toplu görüşmelerde bulunduk. Gece sabahlara kadar maddeler görüştük. Dün içişleri bakanı bize, bu sorunlar masada rahatlıkla çözülebilir diyor. Ama ne yazık ki çözülemedi. Bu yetkili konfederasyonla bu işler yürümüyor.
TBMM memurlar için bir torba kanun çıkarsın istiyoruz, andı memur paketi olsun. Ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın istiyoruz. Memurlarımız aldıkları maaşları emekli olunca alamıyorlar. Bu düzenleme yapılırsa sistemde bundan fayda sağlayacak. 3600 ek gösterge Sayın Cumhurbaşkanının vaadidir. Bu yerde kalmasın, tüm kamu çalışanları faydalansın istiyoruz bu düzenlemeden. Zaten ek gösterge sisteminde adaletsizlik var bu düzelsin istiyoruz. Bakan hanımla görüştük, yeniden bunu gündeme getirdik.”
KAHVECİ: BORDRO MAHKÛMLARI MAAŞINI ALMADAN VERGİSİNİ ÖDÜYOR
3600 ek gösterge düzenlemesinin bir an önce tüm çalışanları kapsayacak şekilde çıkması gerektiğinin altını çizen Kahveci,
“Nisan ayında Sayın Cumhurbaşkanı İle görüştüm ve kendisi “TBMM’ye getireceğim” dedi ama henüz ses yok. Bizim bu konuda çalışmamız var. Bu çalışma üzerinden yol alınabilir. Emekli olacak arkadaşlarımız var ve bunu bekliyorlar. 3600 ek göstergenin çıkması ekonomik bir darboğaz yaratmaz. Bu kanun çıkarsa emekli ve memurlar aldıkları parayı çarşıya, pazara harcamayacak ve ekonomiyi canlandıracaklar. Piyasaya bu vasıtayla para sürülmüş olacak. Vergi dilimi kanayan bir yara. Adaletli bir sistem ne yazık ki tesis edilemedi. Bordro mahkumları maaşını almadan vergisini veriyor. Burada adaleti, hakkaniyeti yakalamak lazım. Vergi oranları yüzde 15’ sabitlenebilir” dedi.
“Türkiye’nin vergi rekortmeni emin olun çalışanlardır. Burada yeni ve hakkaniyetli bir sistem olmalı ve memurlar bu yükten kurtarılmalı” şeklinde açıklamasını sürdüren Genel Başkanımız, Sözleşmelilerin sorunlarını yakından takip ettiğimizi, her platformda dile getirdiğimizi, tek çıkar yolun kadro olduğunu vurgulayarak, ”ücretli öğretmen, vekil ene, hemşire imam olur mu? Bunu kabul etmiyoruz. İş güvencesinin olmadığı bir sisteme hayır diyoruz. Saadet öğretmenin intiharı bir ibrettir” dedi.
KAHVECİ: ADALET VE HAKKANİYET İSTİYORUZ
Sözleşmeli istihdam modelinin birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Kahveci, amaçlarının sadece adalet ve hakkaniyet istemek olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
“Toplumumuzu ayakta turan yegane şey ailedir. Bu sistemde aileler parçalanıyor. Bu sistemle kamuda verimlilik sağlanamaz. Sağlık mazeretimiz yok. Bu drama artık son verilmeli. Bu alan yeniden düzenlenmeli. Bu feryatlara kulak verilmeli. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. 2011 ve 2013 yılında kadro verildi. Madem sözleşmelilik doğru neden kadroya aldınız? Şayet kadro doğruysa neden sözleşmelilikte ısrar ediliyor? Ortada bir sorun var ve bu artık çözülmeli.
İşte biz bu sorunları bir paket içinde çözülsün ve bitsin istiyoruz. İnsanlar umutla bekliyor, umutlar boşa çıkmasın. Müjdeli haberler verilsin. Yardımcı hizmetlilerin beklentileri karşılansın. Bayram ikramiyesi almayan tek kesim memurlardır. Bayram ikramiyesi verilmelidir. İyi bir yönetici atama sistemine ihtiyaç var. Adam kayırma lüksümüz yok, bunun ağır faturasını 2016 hain darbe girişiminde gördük. Mülakata tamamen karşıyız, bu kul hakkı yemektir. Adalet ve hakkaniyet istiyoruz.”
KAHVECİ: HEDEF ENFLASYON DEĞİL, GERÇEKLEŞEN ENFLASYON DİKKATE ALINMALIDIR
Dar ve sabit gelirlinin maaşlarının belirlenmesinde gerçekleşen enflasyonun baz alınması gerektiğini vurgulayan Kahveci,
“Asgari ücret görüşmeleri son derece önemli, alım gücü artmalı. Son birkaç yılda asgari ücretin alım gücüne bakmak gerekli. Memur maaşlarında ciddi bir kayıp var, asgari ücreti böyle değerlendirmek lazım. İstenen rakamlar anlaşılan yeniden değerleme oranına göre belirlenmiş.
Dört kişilik bir ailenin asgari yaşam sınırı 6 bin TL’yi geçmiş durumda. İnsanların gelirlerini yoksulluk sınırının üzerine çıkarmak hedef olmalı. 6 milyon insanı yakından ilgilendiren bir konudur asgari ücret. İşveren tarafı özellikle bir hassasiyet göstermelidir. Sendikalar bir talebi gündeme getirirken bir şeylere dayandırmaktadır. Masada oturup zam oranı belirlenmez. Bizim taleplerimizin hepsinin bir zemini be dayanağı var. Hedef enflasyon diyorlar ama bizde yaşadığımız enflasyon dikkate alınsın diyoruz” dedi.
KAHVECİ: SAĞLIKTA 17 BİN ATAMA YETERSİZ
Kamudaki bütün çalışanlarımızın sorunlarının takipçisi olduğumuzun altını çizen Genel Başkanımız şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;
“Biz sağlık çalışanlarının sesi olmaya devam ediyoruz. 17 bin atama yetersiz. Yeterli ebe, hemşire ve diğer personeller yok. Kısıtlı sayıda personel alımı doğru değil. 17 bin personel bölünmeden alınsın, Şubat ayında bu kadar personel daha alınsın.
Üniversiteli işçiler konusunda onlara desteğimiz tamdır. Karar altına alına bir madde var ama hala bir çalışma yapılmadı. Gündeme taşımaya devam edeceğiz bu arkadaşlarımızı. Beklentilerini biliyoruz ve çözüm için çabalıyoruz. Statü değişikliği taleplerinin takipçisiyiz. Atanamayan sağlıkçılar, atanamayan öğretmenler… insan gücü planlaması üzerine çalışma yapılmalı. İhtiyaç neyse ona göre planlama yapılmalı. Yapay zekanın konuşulduğu bir çağda artık biz geleceğimize yön vermeliyiz.
Sayın Bakanlara bu konuların tamamını İletiyoruz. Biz talep ediyoruz, nasıl olmalı, neler yapılmalı bunları da öneri olarak sunuyoruz. Her konu kesinlikle masada gündemimizdedir ve bütün sorunların takipçisiyiz. Yarın döner sermaye konusunda alanlara iniyoruz. Yönetmelik güncellenmeli ve sorun çözülmeli. Sağlık çalışanlarının yaşadıkları sıkıntıyı bir kez daha duyuracağız. Bu şekilde bir ücret politikası sürdürülebilir değildir.”