Bölge İstişare Toplantılarımız çerçevesinde dördüncü toplantımızı efeler diyarı Aydın’da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştirdik.
ÖNDER KAHVECİ: ATA’MIZI RAHMETLE ANIYORUZ
Konfederasyonumuzun Aydın Bölge İstişare Toplantısı’nda konuşan Genel Başkan Önder Kahveci:
“Vefatının üzerinden 85 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile bizlere çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun”
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN ADIM ATILMALI
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısında memurlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal sorunları ve çözüm önerilerini bir kez daha masaya getirdik.
Efeler diyarı Aydın’dan bir kez daha çağrı yapıyorum;
* Refah payı uygulaması hayata geçirilmeli,
* Ocak ayı memur ve emekli zam oranları yeniden revize edilmeli,
* Memura yüzde 10 refah payı verilmeli,
* Bütçe görüşmelerinde kamu görevlileri ve emekliler için ilave tedbirler alınmalıdır.
AYDIN’DA TÜRKİYE KAMU-SEN COŞKUSU
Aydın Bölge İstişare Toplantımızda başta Genel Başkan Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube başkanlarımız, İl temsilcilerimiz, teşkilat yöneticilerimiz, üyelerimiz ve çok sayıda davetli hazır bulunurken, kamu görevlilerimizin talepleri, güncel konular ve sendikal gelişmeler değerlendirildi.
ŞEFİK KERVAN: AYDIN’IMIZA HOŞGELDİNİZ
Toplantının açılışında konuşan Aydın İl Temsilcimiz Şefik Kervan, “Çok değerli teşkilat yöneticilerimizi bugün Aydın’da ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Kentimize hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Memleketimizin her yerinde olduğu gibi, Aydın’da da Türkiye Kamu-Sen bayrağını şeref ve onurla dalgalandırıyor, kamu görevlilerimizin hak mücadelesini sürdürüyoruz. Bu yolda bizlere destek veren tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: TÜRK MEMURUNUN SARSILMAZ KALESİ TÜRKİYE KAMU-SEN’DİR
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’da yaptığı konuşmada, “Bugün; Anadolu’nun her tarafında yakılan çoban ateşlerini birleştiren Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Atamız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 85. Ölüm yıldönümü, bu vesileyle; Atamız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve ahirete intikal eden tüm kahramanlarımızı, gazilerimizi, şehitlerimizi, rahmetle şükranla yad ediyoruz.
İçinde bulunduğumuz coğrafya, tarihsel kimliğimiz, yine bu coğrafyaya bağlı kültürel mirasımız bizlerin Milli Kimlik ve bilinç konusunda güçlü ve uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü; İslam’ın bayraktarlığını yapan, asil Türk Milletine karşı tarihsel hınç bitmemiştir.
Bunun en yakın örneği Gazze’de yaşanan insanlık suçlarıdır. Gazze’de sivil, çocuk demeksizin, vahşi sırtlan sürüleri gibi katliam yapan, hastane bombalayan İsrail’i ve bu arsız, pervasız saldırıya cesaret veren ağababası devletleri binlerce kez lanetliyoruz. Saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Tarihi ve kültürel mirasçısı olduğumuz Gönül coğrafyamızın tamamında, ilk kıblemiz Kudüs’te, Türk Milletinin Nöbeti bitmemiştir. Doğu Türkistan’da, Musul ve Kerkük’te, Batı Trakya’da cümle Türk ve Müslüman coğrafyasında, kardeşlerimizin tarihi kimliklerini yok etmeye çalışanlara karşı, tarihte olduğu gibi elbette bir cevabımız vardır ve mutlaka olacaktır. Umut Türk Birliğidir.
Davamızın göz bebeği kamu sendikacılığının önderi Türkiye Kamu-Sen; uzun ve meşakkatli bir süreçten geçerek bu günlere gelmiştir. 1992 yılında; imkânsızlıklar içerisinde, kamu çalışanlarının gür sesi olarak çalışma hayatında yerini alan Türkiye Kamu-Sen; kuruluş amaç ve ilkelerine uygun olarak her zaman ilklerin sendikası olmuş, sendikacılık alanında önemli başarılara imza atmıştır. Milli ve manevi değerlerle donanmış bu değerlerinden asla taviz vermeyen Türk memurunun yegâne adresi, sarsılmaz kalesi Türkiye Kamu-Sen’in dünyada bir başka örneği yoktur ve olmayacaktır.
30 yılı aşan Tarihimizin tertemiz sayfalarına bakıldığında Doğruluk, Cesaret, Samimiyet, Vefa, Millilik, Adalet ve Devlete ve milletimize sadakat ve Kamu-Sen’e güvenen çalışanlarımıza hiç ihanet etmediğimiz görülecektir. Türkiye Kamu-Sen olarak 100 yıllık Cumhuriyetimize yakışır bir toplu sözleşme ve sendikalar kanunu; güvenceli, adil, hakkaniyete ve liyakate dayalı bir kamu personel sistemi, sade, yeterli ve tatminkâr bir ücret sistemi için ilgili mevzuatta yenilik çalışmaları yapılması arzusundayız.
Sendikacılığın gereklerini; hak ve hakikat için Milli ve Manevi değerlerimizden ödün vermeksizin yerine getireceğiz. Sayın başkanlarım, davamız büyük, ülkümüz büyük, inancımız ve imanımız büyüktür. Zafer, inananların ve inançları uğruna meşakkatli yolda şerefle yürüyebilenlerindir. Bu vesileyle; birlik beraberliğimizin perçinlendiği bilgilendirme toplantımızın tüm teşkilatlarımıza hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
TÜRKEŞ GÜNEY: MASADA YETKİ DEĞİŞİKLİĞİNİN ZAMANI GELMİŞTİR
Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney’de geride kalan 7. Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Güney, “Memur ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerine 2024-2025 yılları için uygulanacak, mali ve özlük hakları için; 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7. dönem toplu sözleşme süreci, 22 Ağustos 2023 günü hizmet kollarında uzlaşma, genel talepler yönünden ise uzlaşmazlıkla sonuçlandı.
Uzlaşmazlıkla sonuçlanan genel talepler, hakem heyetine taşındı. Türkiye Kamu-Sen olarak, 7. dönem toplu sözleşme sürecine, aşağıdaki hususlar yönünden bir anlam ve önem atfederek, çok ciddi bir hazırlık yaptık.
14 Ağustos günü yapacağı ilk zam açıklaması için yapılan davete icap eden Genel Başkanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı zam oranlarının, hedeflenen enflasyon oranının altında kaldığını, kabul edilemez olduğunu, ifade ettikten sonra diğer hususların müzakere edilip, edilmediğini bu konularda diğer konfederasyonlara ve kamuoyuna açıklama yapılmadığını belirtmiş, ancak ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereninden bir cevap alamamıştır. Tekrar bir çağrıda bulunmuş, kalan 8 günün iyi kullanılması adına Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmiştir.
Ancak toplu sözleşmenin sona ereceği, son günü olan 22 Ağustos gününe kadar yine ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereni tarafından ne yapılan müzakerelerle ilgili bilgi verildi, ne de Türkiye Kamu-Sen’in çağrısına bir cevap verilmedi. Bu gelişmeler üzerine Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmenin sonuç toplantısına katılmayacağını, memurun sorunlarının masada müzakere edilmediğini duyurmuştur. Bu duyuru üzerine, medyanın ilgisi Türkiye Kamu-Sen’in katılmama kararına çevrilmiş, gerek Genel Başkanımız, gerek bizler Sendikamızın niçin son toplantıya katılmadığını kamuoyuyla ile paylaştık. Bu gelişmeler üzerine 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır.
Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu-Sen’in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak, hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu o ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, kendilerine verilen talimat ve sayısal çoğunluğu aşamadık. Toplu sözleşme masasında eşit şartlarla müzakere etme imkanı varken, hakem heyetinde kamunun sayısal çoğunluğu, memurun haklı taleplerinin çözümüne engel olmuştur. Kamu hakem heyetindeki müzakerelerde, hakem kurulu Türkiye Kamu-Sen’in, yetkili konfederasyonun bilgi birikimini ve kalitesini görmüş, ancak kendilerine verilen talimatı aşamamıştır. Biz inanıyoruz ki, hakem heyetinde Türkiye Kamu-Senin verdiği mücadelenin, onda biri toplu sözleşme masasında verilseydi, sonuç çok farklı olurdu. Çünkü yetkili Sendikanın, toplu sözleşmenin konusu değil diyerek ayırdığı birinci madde olan “doğum yardımı ödeneği” “Toplu Sözleşme Masasının Kapsamı” başlıklı 4688 sayılı kanunun, 28. maddesinde bizzat sayılmış hususlardan bir tanesidir. Bu da gösteriyor ki, masaya oturan yetkili sendika henüz masanın kapsamını ve masada neyi savunacağını bilmiyor.
Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2,33 katı iken; Temmuz ayında yapılan zamlar dahil, şu an en düşük memur maaşı asgari ücretin 1,78 katına ancak gelebilmiştir. Eğer ki, Türkiye Kamu-Sen’in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı, bugün en düşük memur maaşı 20.300 TL değil, 27-28.000 TL aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı devletimiz tarafından “Türk Yüzyılı, Türkiye Yüzyılı” olarak ilan edilmiş, hedef gösterilmiştir. Biz de Türkiye Kamu-Sen olarak, belirlenen hedefe inanıyor, katkı veriyoruz.
Türk Yüzyılında, toplu sözleşme masasında değişiklik yapmanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. Memurun hakkını, hukukunu savunacak adam gibi bir Sendikanın toplu sözleşme masasına oturması, yetkili sendika olması şarttır. İşte bu sendika Türkiye Kamu-Sen’dir. Memurlarımız Türkiye Kamu-Sen’i yetkili sendika yaptığında, memurun hakkı hukuku masada nasıl aranır, dost da görecektir, düşman da”
ÖNDER KAHVECİ: BÜYÜK ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUM
Konuşmasına, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başlayan Genel Başkanımız; “Konfederasyonumuzun düzenlediği Aydın Bölge İstişare Toplantımıza uzaktan yakından katılan tüm teşkilat yöneticilerimizi, üyelerimizi ve destekleriyle bizleri yalnız bırakmayan tüm misafirlerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Efeler diyarı Aydın’da olmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.
Bugün 10 Kasım…Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin mimarı, milletimizin hamisi, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Savaş meydanlarına sığdırdığı nice zaferleri, kurduğu hür, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandıran, emperyalist güçlerin işgali altında inim inim inleyen bir avuç halkı yeniden ayağa kaldırıp Türk milletini bu topraklara yeniden egemen kılan büyük devlet adamına ne kadar minnet duysak azdır.
Vefatının üzerinden 85 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile bizlere çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
CUMHURİYETİMİZE HER DAİM SAHİP ÇIKACAĞIZ
Ata’mızın en büyük eseri ve bizlere emaneti olan Cumhuriyetimizin 100. Yılını geçtiğimiz günlerde coşkuyla kutladık. Efeler diyarı Aydın’dan bir kez daha ifade ediyorum, işgale karşı destansı bir mücadele ile kahramanca savaşarak milli birliğimizi tesis eden ve bizlere özgürlüğümüzü kazandıran Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki ecdadımızın büyük fedakarlıklarla kurup gelecek nesillere emanet ettiği Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmak, bu topraklar üzerinde yaşayan her bireyin en öncelikli görevidir.
Ezelden ebede akıp giden zaman içinde Türk milletinin yolunu aydınlatan ışığın kaynağı olan Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE MEMUR VE EMEKLİLER İÇİN ADIM ATILMALIDIR
Aydın Bölge İstişare Toplantımızda kamu çalışanlarının beklentilerini gündeme taşıyan Genel Başkanımız Önder Kahveci, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen KPDK Toplantısı ve detaylarını değerlendirdi. Kahveci, “Ocak ayında memur ve emekli zam oranları revize edilmeli, ayrıca memura yüzde 10 refah payı verilmelidir. Bu nedenle bütçe görüşmelerinde kamu çalışanları ve emekliler için ilave tedbirler alınması zorunludur” dedi.
Genel Başkan Kahveci;
“Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme masasında Türk memurunun kazanım elde edebilmesi adına elimizden gelen çabayı gösterdik. Ancak yetkili konfederasyon iş bilmezliği ile çözüm bekleyen birçok başlığın sonuca bağlanmadığı bir Toplu sözleşme sürecine imza atıldı. Sorunların görüşülmediği bu toplu sözleşmenin 3. oturumuna katılmayarak tepkimizi ortaya koyduk.
“Aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bir kitlenin önümüzdeki iki yıllık ekonomik geleceğinin belirlendiği toplu sözleşme pazarlıklarının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu gayet iyi bilerek, bu toplu sözleşmede, kamu görevlileri ve emeklerimizin mali ve özlük haklarının piyasa gerçekleri ile örtüşecek biçimde ilerletilmesi gerektiğini ısrarla vurguladık. Ancak kamu işveren heyeti ve yetkili konfederasyon ile sendikalar sorunları masaya getirip tartışmaktan ziyade çözüm bekleyen konuların üzerini örtmeyi tercih ettiler.
Hükümet, 2024 yılı için %15+10 2025 yılı için ise %6+5'lik bir oran ile masaya teklifini sundu ve devamında hakem heyetine giden görüşmelerde aynı şekilde bu rakam kabul edildi.
Enflasyon tahmininin dahi altında yapılması planlanan bu artışların kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını çözmekten öteye daha da derinleştireceği açıktır. Bu nedenle bütçe görüşmeleri başladığında kamu çalışanları ve emekliler için ilave tedbirler alınması zorunludur” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: YÜZDE 10 REFAH PAYI KONUSUNDA ISRARCIYIZ
Genel Başkanımız Önder Kahveci sözlerini şöyle devam ettirdi; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda dün gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısında memurlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal sorunları ve çözüm önerilerini bir kez daha masaya getirdik.
Özellikle, yaşanan ekonomik gelişmeler ve kamu görevlilerimizin içinde bulunduğu dar boğaza dair sorunları tek tek masaya taşıdık. Enflasyonun üzerinde bir maaş zammı ve refah payı uygulaması hayata geçirilmesi ısrarımızı dile getirdik. Dönem sonlarında verilecek olan enflasyon farkı sıfır zam demektir. Bu da memurların maaşlarını artırmak değil enflasyona endekslemek anlamını taşımaktadır.
Memurlarımızın ekonomik sorunlarının çözümü, enflasyonun üzerinde bir maaş zammı, geçmiş dönem zararlarının telafisi ve alım güçlerini artıracak olan refah payı uygulamasından geçmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz üzere refah payı ısrarımızı bugün Aydın’dan bir kez daha yineliyorum. 2024 Yılı Ocak ayında kamu görevlilerimize “YÜZDE 10 REFAH PAYI verilmelidir. Memurlarımıza refah payı verilmesi Türkiye Kamu-Sen’in olmazsa olmazıdır, kırmızı çizgisidir. Enflasyon beklentilerinin sürekli yükseltildiği bu ortamda kamu çalışanlarına ve emeklilere verilmesi öngörülen yüzde 15’lik artış enflasyonun dahi altında bir oran olarak kalacaktır. Bu bakımdan kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin ücretleri yeniden gözden geçirilmelidir.” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN TÜM BEKLENTİLERİN TAKİPÇİSİDİR
Genel Başkan Önder Kahveci, “Daha önce de daha önce de kamuoyuyla paylaştığımız 8 bin 77 TL'lik ek ödemenin taban aylığa yansıtılması ve emekli maaşlarına da eklenmesi konusunda ısrarcıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 bin TL verileceği açıklaması emeklilerimizin beklentilerini karşılamamıştır. Ek ödeme düzenlemesi emeklilerimizin taban aylığına yansıtılmalı, çalışırken ve emekli olduktan sonra aradaki makasın açılmasına müsaade edilmemelidir” dedi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci konuşmasında çalışma hayatında çözüm bekleyen bir çok başlığa da değinerek, “Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idari hizmetler sınıfına alınması, verilen sözler gereğince birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltilmesi, başta kira yardımı olmak üzere ülkemizdeki sosyo-ekonomik yapıya uygun yeni yardım kalemlerinin belirlenmesi, mevcut sosyal yardımların yükseltilerek kamu çalışanlarının ve aile bireylerinin durumlarına uygun sosyal yardımlardan etkin bir biçimde faydalanmalarının sağlanması, bayram ikramiyesi mühendis, avukat, akademisyen, şef, tekniker, teknisyen, araştırmacılar ve benzer meslek grubu çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, gelir vergisi oranlarının %15'e sabitlenmesi konularındaki taleplerimizi asla gündemden düşürmeyeceğiz. Sonuç alıncaya kadar bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: ELİ KANLI İSRAİL DEVLETİ SOYKIRIM YAPMAKTADIR
Konuşmasında Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinen Genel Başkanımız Önder Kahveci, "Bir ayı aşkındır devam eden çatışmalar bölgenin geleceğini ciddi şekilde tehdit etmektedir.
İsrail, tüm savaş kurallarını dahi hiçe sayarak, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden hastane, cami ve yerleşim yerlerini bombalamakta, adeta bir devlet terörü uygulamaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Özellikle batılı ülkelerin seyirci kaldığı bu dramla beraber oluşan bu tablo her geçen gün ağırlaşmakta ve görüntüler vicdanları sızlatmaktadır. Hangi taraftan gelirse gelsin masum sivillere yönelik hiçbir saldırının haklı bir gerekçesi olamaz.
Sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen insanlık dışı saldırılara son verilmeli, özellikle Batı ülkeleri İsrail’in ölçüsüz ve kural tanımaz tavırlarını desteklemekten vazgeçmelidir” dedi.