Genel Başkan Önder Kahveci, Konfederasyonumuza bağlı Türk Büro-Sen tarafından Ankara Şube Başkan ve Şube Başkan Yardımcıları ile düzenlenen toplantıya katıldı.
KAHVECİ: EKONOMİK SIKINTILAR MEMURA EK ZAM YAPILMASINI ZORUNLU KILMIŞTIR
KPDK Toplantısı sonrasında toplantıya katılan Kahveci kamu çalışanlarının gerçek gündemini masaya taşıdıklarını ifade ederek şunları söyledi;
“Türkiye Kamu-Sen ülke ve idealleri olan insanların bir araya geldiği, hak arama mücadelesinin verildiği kurumsal bir yapıdır. Mutlu Türkiye ideali için sadece memurlarımızın değil 83 milyon vatandaşımızın refahını düşünen bir Konfederasyonuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler idealinin takipçisiyiz. Tüm toplumu kucaklayan Sendikal anlayışımızla ilerlediğimiz bu yolda, gücün arkasına sığınanların bizi bu yoldan döndürmesi mümkün değildir.
Çalışanların yanında olduğumuzu her alanda olduğu gibi KPDK masasında da tüm memurlarımıza hissettirdik. KPDK her ne kadar istişari bir ortam da olsa, çalışanların sorunları için çözüm üretmeye engel değildir. Geçen yıl yapamadığımız toplantıda gündem 4688 sayılı kanun, Görevde Yükselme Yönetmeliği ve Kılık Kıyafet Yönetmeliğiydi. 3 milyon kamu görevlisi ve 1,5 milyon kamu görevlisinin tüm sorunları çözülmüş gibi kılık kıyafet konusunu masaya getirmeye hiç utanmadılar. Bu konuya itirazımıza dayanamadılar ve bu toplantıda gündeme alınmadı. Çünkü ne Türkiye Kamu-Sen’in ne de memurlarımızın gündemi kılık – kıyafet değildir.
Türkiye Kamu –Sen’in gündemi “Ek Zam”dır. Son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar memurlara ve emeklilere Ek zam verilmesini mecbur bırakmıştır. Enflasyon artmış, alım gücü düşmüştür. Türkiye Kamu-Sen ek zam için Ocak ayında sahaya inmiştir. 2020 yılında alınan ücret artışının ardından yıl sonu enflasyonu %14,6 olmuştur. Memurun harcama kalemlerine baktığımız zaman maaşlarının %65’ini barınma ve gıdaya harcadığı ortadadır. Döviz kuru üzerinden baktığımızda ise ortalama memur maaşı ile 2013 yılında 1049 dolar, 2018 yılında 760 dolar alınırken, 2020 yıl sonu itibariyle bu rakam 560 dolara kadar gerilemiştir. Bu şartlar düşünüldüğünde ek zam verilmesi ve 2020 yılından gelen kayıpların telefi edilmesi gerekmektedir. ARGE merkezimizce yapılan çalışmalarda belirlenen 8200 TL yoksulluk sınırının tüm çalışanların maaşlarında alt sınır olması idealimizdir. Oransal olarak belirtmek gerekirse en az %20 zam yapılmalıdır. Ek zam konusu çözülmeden bize Toplu Sözleşmede hedeflenen enflasyon üzerinden verilecek hiçbir zammı kabul etmemiz mümkün değildir. Memura verilecek ek zam ile ekonomi de canlanacaktır. Ekonomiyi canlandırmanın yolu budur”
KAHVECİ: SÖZLEŞMELİLERE KADRO VE BAYRAM İKRAMİYESİ TALEBİMİZDEN VAZGEÇMEYİZ
Taleplerimize de değinen Önder Kahveci “Sözleşmeli memurlarımıza kadro verilmesi toplantının ana konusuydu. İş güvencesiz, ailelerden uzak bir çalışma sisteminin kamuya nasıl bir yararı olabilir. Ailenin korunması anayasal güvence altındadır. Aile bütünlüğünü sağlayan personel istihdamına ihtiyacımız var. Bunun için sözleşmeli istihdam kaldırılmalı ve tüm çalışanlara kadro verilmelidir.
Görevde Yükselme Sınavlarında yaşanan olumsuzluklar hepimizin malumudur. Liyakatın esas alındığı bir Yönetici atama yönetmeliğine ihtiyacımız vardır. Yine yıllarca sınav açmayan ve vekalet ile yönetilen kurumlar var. Bunun önüne geçmek için tüm kurumlarımızda en çok 3 yılda bir Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı açılması talebimizde KPDK’da kabul edilmiştir.
Mülakat ise kamunun kanayan başka bir yarasıdır. Kime neye göre puan verildiği belli değildir. Gerekirse merkezi sınav sistemi ile atama yapılmalıdır. Vatandaşların ve çalışanların kamu ya olan güvenleri sarsılmamalı, hak ve adalet duygusu zedelenmemelidir. Yazılı sınavda yüksek puan alanların mülakat ile puanlarının düşürülmesi, kamuya olan güveni zedelemektedir.
Vergide adaletin sağlanması için memurlarımızdan peşin kesilen gelir vergisinin %15 e sabitlenmesi gerekmektedir. Ocak ayında alınan maaşı, Aralık ayında alamıyor memurlarımız. Böyle bir ücret politikası olamaz.
Yardımcı Hizmetliler artık kamuda, memurluk işi yapmaktadır. Çoğu da üniversiteden mezun oldu, onlara da GİH kadrosu verilmelidir.
Bayram ikramiyesi almayan tek kesim memurlardır. Memurlarımıza da artık bayram ikramiyesi verilmelidir. Ramazan Bayramı için bu müjdeyi bekliyoruz.
Bir diğer önemli konu ise 4688 sayılı Sendikalar kanunudur. Biz bu kanun ile ilerleyemiyoruz artık. Toplu Sözleşme düzeni değişmeli, aileleri ile birlikte yaklaşık 20 milyon kişiyi ilgilendiren politikalar 2 kişinin dudağına bırakılmamalıdır. Toplu Sözleşmede çoğunluğun imzası aranmalı, Konfederasyonlara itiraz hakkı verilmelidir. 430 bin üyemiz adına itiraz yetkimiz olmalıdır.
Memurlarımıza da Grev ve siyaset hakkı verilmelidir.
Bizim taleplerimiz memurlarımızın gündeminden oluşurken, yandaş Sendikanın yine iki konusu vardı dayanışma aidatı ödenmesi ve Türkiye Kamu-Sen’in masada olmaması. Öncelikli olarak Toplu Sözleşmeden faydalanabilmek için Dayanışma aidatı ödenmesi düzenlemesi yapılması, diğer sendikalara hiçbir yaşam şansı tanımamaktadır ve bu uygulamayı iç hukukta iptal eden bir çok emsal karar bulunmaktadır. İkinci olarak biz o masaya kanundan ve 430 bin üyemizden aldığımız güç ile oturuyoruz. Yasal haklarımızı kimse engelleyemez. Ancak onların korkularının sebepleri, masada yaptıkları yalan yanlış işlerin ifşa edilmesidir. Türkiye Kamu-Sen’i bu yüzden istemiyorlar. Bunlar beyhude taleplerdir. Kimse bizi o masadan kaldıramaz. Bizim mücadelemiz devam edecektir. Sendikamız Türk Büro-Seni ve hizmet kolumuzdaki tüm Sendikaları yetkili yaparak masaya oturacağız” dedi.
EKSERT: ALDIĞIMIZ YETKİ İLE TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA HAK NASIL ALINIR GÖSTERECEĞİZ
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Osman Eksert de toplantıda yaptığı konuşmada, “Sendikamızın yetki dönemi ve toplu sözleşme masasına yetkili olarak oturmak için belirlemiş olduğu hedeflerimizden sapmadan, önümüzdeki yaklaşık 1,5 ayı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Biz memurlarımızın yandaş Sendikaların elinde daha fazla heba olmasına göz yumamayız. Bunun için Edirne’den Kars’a kadar tüm illerimizde bütün memurlarımıza ulaşacağız. Faaliyetlerimizi anlatacağız, sorunlarına çare arayacağız. Her bir memurumuzu Türk Büro-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’imizin birer ferdi yapacağız. Toplu Sözleşme masasına bizlere verdikleri yetki ile oturup, hak nasıl alınır, herkese göstereceğiz. Memurlarımızın ekonomik ve sosyal haklarının korunup geliştirilmesi için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.
Ayrıca buradan bir müjde vermek istiyorum teşkilatımıza, Allah’ın da izniyle Ankara’da yeni bir Şube oluşumuna giriyoruz. İşkur’da kurmayı düşündüğümüz Şubemiz tüm memurlarımıza hayırlı olsun” dedi.