Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Bengü Türk TV’’de yayınlanan “Söz Hakkı” programının canlı yayın konuğu olarak çalışma hayatını ve önemli gündem maddelerini değerlendirdi.
KAHVECİ: PANDEMİ SÜRECİ VE KAMU ÇALIŞANLARININ BEKLEYEN SORUNLARI KPDK’DA KONUŞULACAK
Programda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile yaptığı görüşmenin detaylarını anlatan Genel Başkan Kahveci, kamu çalışanlarının taleplerini bir kez daha yüz yüze yapılan görüşmede Sayın Bakan’a ilettiklerini belirtti. Görüşmede, çalışma hayatı, sorunlar ve pandemi sürecini değerlendirdiklerini söyleyen Kahveci, yakın tarihlerde yapılacak olan KPDK toplantısı ve detaylarına ilişkin de istişarelerde bulunduklarını kaydederek şunları söyledi:
“KPDK’yı toplu sözleşme formatında görmemek lazım. Toplu sözleşme gibi verilen sözleri tutanak altına almıyorlar. Bu toplantı, toplu sözleşmede alınan kararların takibinin yapılması veya çalışanlarımız için yapılabilecek düzenlemelerin konuşulması için yapılıyor. Sosyal diyalogun gelişmesi anlamında bu toplantıları önemsiyoruz. Kamu maliyesine yük getirmeyecek önemli sorunlar var. Bunları rahatlıkla KPDK’da çözebiliriz. Pandemi döneminde yaşanan sorunları da konuşuruz. Bu dönemde üstün gayret göstererek hizmet veren kamu çalışanlarımızın haklarının korunması ve kollanması gerekiyor. Başta sağlık çalışanları olmak üzere, PTT, sosyal hizmetler çalışanlarımız, polis ve askerlerimiz üstün bir gayretle çalışıyorlar. Bu gayret karşısında bizim de onların yaşamış olduğu sıkıntıları dile getirmek ve çözümüne katkıda bulunmak vazifemizdir.” dedi.
Koronavirüs ile mücadelede gelinen son durumu değerlendiren Kahveci, tedbirlere herkesin hassasiyetle uyması gerektiğinin altını çizerek, vakaların artmasının en önemli sebeplerinin toplu taşıtlardaki yoğunluğun, düğünlerde sosyal mesafenin yok sayılması ve kalabalık ortamlarda insanlarımızın kurallara uymaması olduğunu söyleyerek, ”Yeni normal hayatı farklı algıladılar. Vatandaşlarımızın tedbirlere uyması gerekiyor. Ağır şartlar altında çalışan sağlık çalışanlarımızın yükünün de azalması lazım. Bunun için bizim de gayret göstermemiz gerekiyor” dedi.
KAHVECİ: İSTİHDAM MODELLERİNİN FARKLILIĞINDAN KAYNAKLANAN SIKINTILARIN BİR AN ÖNCE GİDERİLMESİ GEREKİYOR
Pandemi döneminde üstün gayretle çalışan kamu çalışanlarının hakkının verilmesi gerektiğini vurgulayan Kahveci, “İlk vakanın görülmesinden bu yana sağlık çalışanları bu konuda fedakarca mücadele ettiler. Emniyet görevlileri, askerler, cezaevlerinde çalışanlar, PTT çalışanları, sosyal hizmetlerde çalışanlar, kamu görevlileri görevlerini layıkıyla yerine getirdiler. Bizim en güçlü tarafımız sağlık ordumuzdur. Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmemiz lazım. Onları ayakta tutarsak biz bu savaşta başarılı oluruz. Döner sermaye ödemesinde adaletsizlik var. Sağlık çalışanlarının temel ücretlerinin iyileştirilerek hakkaniyetli bir sistem istiyoruz. Döner sermayenin tüm çalışanları kapsayacak şekilde tekrar gözden geçirilmesi lazım. 3600 ek gösterge konusundaki taahhüt yerine getirilsin. Kadrolu çalışma esas olan düzenleme yapılsın. İstihdam modellerinin farklılığından kaynaklanan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerekiyor. Aile bütünlüğünü tesis edemiyorlar. Kadrolu çalışma esas olmalıdır. Sağlık çalışanları için kreş ve sosyal tesis gibi kolaylıkların sağlanması gerekiyor. Bu dönemde desteğe ihtiyaçları var. Adaletsiz döner sermaye sisteminin düzenlemeli, tavan ücretlerine iyileştirme yapılmalı, 3600 ek gösterge düzenlemesini yürürlüğe sokmalıyız. Sağlık alanında 30 bin atama daha yapılarak sağlık ordusu desteklenmelidir. Sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntılara ve taleplerine dikkat çekmek için Ankara’da ve tüm illerimizde eş zamanlı eylem gerçekleştirdik. Sesimizi duyurduk. Kamuoyu zaten haklılığımızı görüyor.
Türkiye Kamu-Sen olarak farklı istihdam modelinin kamuda doğru olmadığını düşünüyoruz. Yıllardır sözleşmeli çalışma, kamu dışı aile sağlık çalışanı, vekil hemşire, vekil imam doğru istihdam şekilleri değil.
Esnek çalışmaya hem kamuda hem özelde uygulama yapmamız lazım. Bu uygulamalar yapılırken hakkaniyete dikkat etmeleri gerekiyor. Hiçbir çalışan hak kaybına uğratılmamalıdır” dedi.
KAHVECİ: KAMU ÇALIŞANLARI TESTİYİ KIRANLA, TESTİYİ TAŞIYANI AYIRT ETSİNLER
Kamu sendikalarının resmi olarak açıklanan üye sayılarını da değerlendiren Kahveci, “Yetkili sendikaları değiştirme zamanı geldi” diyerek çalışanlara seslendi: “Kamu çalışanlarının ferasetine inanıyorum. Türkiye Kamu-Sen 2 yıldır en fazla artış sağlayan konfederasyon oldu. Teşkilatımızı kutluyorum. Davamızın amacı belli; memleketimize hizmet edelim, sosyal adalet sağlansın, çalışanlarımız insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşsunlar. Amacımız bu, farklı söylemlerde bulunmadık. Sendikal ayrışmalar devam ediyor ama bunlara çare üreteceğiz. Kendimize prensip edindiğimiz konulardan taviz vermeyiz. Kamu görevlileri testiyi taşıyanla testiyi kıranı ayırt etsinler. Kimin hak, savunma anlamında daha güçlü durduğunu görmeliler. Önümüzdeki dönemi düşünerek kamu çalışanlarının karar vermesi gerekiyor. Yetkili sendikaları değiştirme zamanı geldi. Onların yetki süreciyle, konfederasyonumuzun yetki sürecindeki kazanımları karşılaştırsalar ne kazanıp ne kaybettiklerini görürler zaten.” dedi.
KAHVECİ: ÜLKEMİZİ İLLEGAL FAALİYET YAPIYOR GİBİ GÖSTERİRSENİZ BUNU ASLA KABUL ETMEYİZ
39. toplantısı yapılan Türkiye -AB KİK Karma İstişare Komitesi toplantısı hakkında da bilgi veren Genel Başkanımız, “Ülkemize karşı hukuksuz yapılan haksızlıkların karşısındayız” dedi. Kahveci,
“Türkiye -AB KİK Karma İstişare Komitesi ile yapılan toplantıda, gündem dışı konular da masaya yatırıldı. Sonuç delegasyonu konusunda uzlaşmazlık ortaya çıktı. Bizim itiraz ettiğimiz hususlar vardı, o yüzden ortak bir sonuç delegasyonu yayınlanmayabilir. Doğu Akdeniz konusunda bir anlaşmazlık söz konusu. AB’den bize gelen taslakta, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin illegal faaliyet yaptığına dair ifadeler var. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Brüksel’deki bir önceki toplantıda da Rum işçi temsilcisi Kıbrıs’ın Türkiye tarafından işgal edildiğiyle ilgili bir cümle kurmuştu. Orada da anında tepkimizi ortaya koymuştuk. Şimdi de ortak bir tavır var. Türkiye devletini illegal bir faaliyet yapıyor gibi değerlendirirseniz bunu kabul etmeyiz. Doğu Akdeniz’de devletimizin alacağı her kararın arkasındayız. Bu ülke ve vatan varsa biz de varız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.