Türkiye Kamu-Sen Bölge İstişare Toplantıları İstanbul ile devam etti.
Coşku ve heyecanın bir an bile eksik olmadığı toplantımıza Genel Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, TÜRKAV Başkanı Ebubekir Korkmaz, Genel Merkez Yöneticilerimiz, İstanbul’da bulunan teşkilat yöneticilerimiz ve çok sayıda üyemiz katıldı.
REMZİ ÖZMEN: İSTANBUL’DA TÜRKİYE KAMU-SEN COŞKUSU VAR
Toplantının açılışında konuşan İstanbul İl temsilcimiz Remzi Özmen, Genel Başkanlarımızı ve Genel Merkez Yöneticilerimizi İstanbul’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, İstanbul’da Türkiye Kamu-Sen bayrağını şerefle ve onurla dalgalandırdıklarını kaydetti.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: BIKMADAN, YILMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu ise “Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’da teşkilat mensuplarımızla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bıkmadan, yılmadan mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
KAHVECİ: ELAZIĞ VE TÜM ÜLKEMİZE GEÇMİŞ OLSUN
İstanbul istişare toplantımızda konuşan Genel Başkan Önder Kahveci, tüm katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında Elazığ’da yaşanan depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmet diledi. Kahveci, “ Elazığ’da yaşanan 6,8’lik deprem yüreklerimizi yaktı. Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Depremden birkaç gün sonra Türkiye-AB KİK heyeti bünyesinde bulunan bütün sivil toplum kuruluşları olarak bölgeyi ziyaret ettik. Devletimiz tam anlamıyla seferber olmuş ve vatandaşlarımızın ihtiyaçları anında karşılanır vaziyetteydi. Biz büyük bir ülkeyiz, bu tip afetlerde tek yürek olup vatandaşlarımızın yardımına el birliği ile koşuyoruz. Bu milleti ayrıştırmaya çalışanlara en güzel cevabı aynı zaman bizim üyemiz olan UMKE görevlisi Emine Kuştepe vermiştir. Milyonlarca insanımızın ağlayarak izlediği değerli kardeşimize Türk milleti adına bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın. Deprem konusunda gerekli tedbirleri alarak bu gerçekle karşılaştığımızda anında müdahale etme noktasında kendimizi hazırlamalıyız.” dedi.
KAHVECİ: YUNAN MİLLETVEKİLİ, AYAĞINA YUNAN BAYRAĞI SERİLEN ATATÜRK’ÜN MEDENİ DAVRANIŞINI ÖRNEK ALMALIDIR
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda şanlı bayrağımızı yırtan Yunan Milletvekilini eleştiren Genel Başkan Önder Kahveci, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayağına serilen Yunan bayrağına yönelik gösterdiği tavrın herkese örnek olması gerektiğinin altını çizdi. Kahveci, “AP Genel Kurulunda Yunan milletvekili çıkıp ay yıldızlı şanlı bayrağımızı yırtma cüretini gösteriyor. Bu hareketi nefretle kınıyorum. Bayrağımız şehitlerimizin kanından rengini almıştır. Dedelerinin denize dökülmesini hazmedemeyen Yunan milletvekilinin bu hareketi asla affedilemez. Bayrağımız bizim değerimizdir ve bu değere hiç kimse bu şekilde saldıramaz. Yunan Milletvekili ders almak istiyorsa ya karanlık geçmişine ya da işgalci dedelerinin acıklı geçmişine bakmalıdır. Diyor ya Arif Nihat Asya, "Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım" İşte bizim için bayrağımız budur. Avrupa Parlamentosu’nun bu konuda gerekli yaptırımı uygulamasını bekliyoruz. Yunan milletvekili ayaklarına Yunan bayrağı serilen Atatürk'ün gösterdiği tavırdan medeniyet dersi almalıdır ve Türk milletinden derhal özür dilemelidir.” dedi.
KAHVECİ: 4688 SAYILI KANUN REVİZE EDİLMELİ
Toplu sözleşme masasının işlevsel olmadığına vurgu yapan Genel Başkan Kahveci, “4688 sayılı kanun yeniden revize edilerek, memurun sorunlarına çözüm bulan bir anlayış ortaya konulmalıdır” dedi. Kahveci, “2019 yılının Ağustos ayında yapılan toplu sözleşme hepinizin malumu. Yine kaybeden kamu çalışanları ve emekliler oldu. Sözde yetkili konfederasyon geride kalan 4 dönem toplu sözleşme gibi 5. Dönemi de heba ederek yine memuru yüz üstü bıraktı. Elbette toplu sözleşmeye dair konuşulacak çok şey var ama biz artık o masanın işlevini de konuşmak istiyoruz. 4688 sayılı kanunun artık yeniden düzenlenmesi ve revize edilmesi gerekliliği tüm çıplaklığı ile ortadadır. Masa ne yazık ki çözüm üretmekten aciz bir duruma gelmiştir. Sözde yetkili konfederasyonun oturup taleplerini okuduğu, kamu işveren heyetinin ise sadece dinlediği bir masa olmuştur. Bütün oturumlarda sözleşmeliler, yardımcı hizmetliler, vergi dilimleri vs. bir çok konuyu müzakere edelim dememe rağmen ne yetkili konfederasyon ne de kamu işveren heyeti hiç oralı olmamışlardır. Böyle bir masanın kamu çalışanlarının sorunlarını çözmekten çok uzak olduğu ortadadır. Bu kanun baştan aşağı yenilenmeli, grev hakkı, siyaset yapma hakkı, yönetime katılma hakkı gibi haklarımız teslim edilmeli. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bu kanunun revize edilmesine yönelik olarak bir memur şurası planlıyoruz. Bu şurada her kesimden temsilcinin görüşlerini ortaya koymasını ve çıkacak sonuçlar doğrultusunda kanunun yenilenmesini talep ediyoruz” dedi.
KAHVECİ: MEMUR PAKETİ İÇERİSİNDEKİ BAŞLIKLAR MİLYONLARCA MEMURUN SORUNUNU ÇÖZECEKTİR
Türkiye Kamu-Sen’in memur sorunlarının çözümü noktasında bir memur paketi üzerine çalıştığını belirten Genel Başkan Önder Kahveci “Kamu çalışanlarının sorunlarını kapsayacak bir memur paketi hazırlanarak TBMM gündemine getirilmesi noktasında ısrarcıyız ve bu konuda temas ve çalışmalarımız devam ediyor. Memur paketi çözüm bekleyen bir çok konuyu rahatlıkla halledebilecek ve çalışanların yüzünü güldürecektir.
Biz bu paketin içinde, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz.
3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli. Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM’ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir.
Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz. Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı. Tabii bu noktada sözleşmelilerin daha verimli çalıştığına yönelik bazı açıklamalar yapıldı. Sözleşmeli personelin kadrolu personele oranla daha verimli çalıştığına dair hiçbir bilimsel ya da bilimsel olmayan bir veri bulunmamaktadır. Kamu çalışanları bu ülkenin gülen yüzüdür. Kurumların içini dolduran devleti temsil eden memurları çalışmıyor gibi göstermek doğru bir yaklaşım değildir.
Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir.
Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin.
Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Türkiye’nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun. Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz.
Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder? Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır.
Bütün bunları kapsayacak bir memur paketi ile bu sorunları rahatlıkla çözebileceğimizi ve rahatlama sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Bu memur paketinin patenti bize aittir ve takipçisiyiz” dedi.