Genel Başkanımız Önder Kahveci 12 Mart İstiklal Marşının kabulü nedeniyle şu mesajı yayınlamıştır:
"Bu topraklar üzerinde yaşayan milyonlarca insanı, tek bir çatı altında toplayan, birleştiren, bizleri millet yapan milli değerlerimiz vardır. Bunlardan biri rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı al bayrağımız; bir diğeri dilimiz, güzel Türkçemiz; bizi biz yapan değerlerimizden bir başkası da Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle adeta ölümsüzleşen, atalarımızın bağımsızlık destanı olan İstiklal Marşımızdır.
İstiklal Marşı, bizleri birbirimize bağlayan ortak değerlerimizin, bayrak, vatan ve millet aşkımızın Türkçenin en güzel şekliyle veciz bir şekilde ifade edildiği bir destandır. İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 99. yılında, Türk milletinin bağımsızlık aşkını, vatan sevdasını, imkânsızlıklar içerisinde destansı bir mücadeleyle yeşerttiği Devletini mısralara dökerek bizlere ölümsüz bir rehber bırakan büyük şair ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy’u saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Bundan 100 yıl kadar önce, Osmanlı İmparatorluğu paramparça olmuştu. Son vatan toprağımız Anadolu’nun dört bir yanı, düşman postalları altında inim inim inliyor, neredeyse şehit vermeyen hiçbir aile kalmamıştı.
Olağanüstü dönemler, olağanüstü dehalara, olağanüstü insanlara ihtiyaç duyar. Bu olağanüstü dönemde Devletimizin siyasi temelleri, bin yıllık kadim yurdumuzda bizleri boğmaya ve yok etmeye and içmiş yedi düvele, dönemin en yüksek teknolojisine, en donanımlı askerlerine karşı yokluklar içinde yürütülen askeri savaşın başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından atılırken; manevi ve kültürel temellerinin mimarı da hiç kuşkusuz ki, istiklâl şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmuştur.
Ay yıldızlı al bayrağımıza seslenen ve kahraman ordumuza ithaf edilen, Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle ölümsüzleşen, bağımsızlık destanımız İstiklal Marşımız, Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu dönemlerinde Türk milletine ve ordumuza büyük bir manevi güç aşılamıştır.
Son dönemlerde kültür coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, komşu ülkelerde ortaya çıkan, Devletimizin ve milletimizin varlığına ve birliğine karşı tehdit oluşturan unsurlar ile yurt içinde yerleşmiş bir takım hain güç odaklarının faaliyetleri, her daim uyanık ve tetikte olmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. 20. yüzyılın başında verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandırmış olan büyük Türk milleti, bugün küresel güçler karşısında, 21. yüzyılın var olma mücadelesini vermektedir. Bu bakımdan sayısız şehit vererek elde ettiğimiz istiklâl ve bağımsızlığımızı korumak, bu milletin bir daha işgal edilme ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaması için her türlü tedbiri almak son derece önemlidir. Büyük mücadeleler sonunda, tarifsiz acılar çekerek, sayısız şehit ve gazimizin emekleriyle elde ettiğimiz değerlerimizi, istiklâlimizi, cumhuriyetimizi, demokrasimizi korumak zorundayız.
Geleceğimizden endişe etmiyor, korkmuyor, damarlarımızdaki asil kana güveniyoruz. Geçmişimizden aldığımız derslerle, İstiklâl Marşımızın verdiği feyzle, kahraman ecdadımızın açtığı yoldan giderek Türk milleti, bu topraklar üzerinde hür ve bağımsız olarak barış ve adalet çevresinde kurduğu Devletinde, kardeşlik ve dostluk içinde ebediyete kadar yaşama azim ve kararlılığındadır.
İstiklâl Marşımız, “Korkma!” diye başlamakta, “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl” dizesiyle son bulmaktadır. Tıpkı son Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi bugün de etrafımızı saran ihanet çemberini parçalayıp atacağımızdan, bu topraklarda ebedi istiklalimizi ve istikbalimizi sağlayacağımızdan şüphemiz yoktur.
Dönemin bütün büyük devletleri üzerimize çullanmışken Türk milli kimliğini yeşerterek büyük bir mücadeleden zaferle çıkmamızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına;
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda,
Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizelerindeki duygularla gerek sınırlarımız içinde gerekse sınırlarımız ötesinde vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen tüm gazi ve şehitlerimize olan minnetlerimizi bir kere daha ifade etmek istiyorum.
İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun her daim hakkı savunmayı öğütleyerek İstiklâl Marşımızı hediye eden Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum. Bizlere bu güzel vatanı, bu erdemli Devleti miras bırakan kahramanlarımızın emanetlerini kutsal bilip, canımız pahasına sahip çıkacağımıza dair söz verirken, Akif’in dediği gibi “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın.” diyor, İstiklal Marşımızın kabulünün 99. yıldönümünü kutluyorum."