Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2021 Mayıs ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklanmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Mayıs 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 4.141,68 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 8.655,12 lira olarak belirlenmiştir.
Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 214,38 TL, %2,54 oranında arttığını göstermektedir.
Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 70,20 TL, %2,23 oranında yükselmiş ve 3.216,66 lira olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Mayıs ayında 3.233,09 lira olarak tahmin edilmiştir.
Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Mayıs 2021 verilerine göre günlük 68,784 lira olduğu belirlenmiştir. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 2.063,52 lira olmuştur.
Mayıs 2021 itibari ile ortalama 4.806,24 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %42,93’ünü oluşturmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 1.169,57 lira olarak belirlenen kira gideri ise Mayıs 2021 ortalama maaşının %24,33’üne denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %67,26’sını yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %32,74’ü kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Mayıs 2021 maaşından geriye yalnızca 1.573,56 TL kalmıştır.
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmayı değerlendiren Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Rakamlar göstermektedir ki, günbegün memurların reel kayıplarının devam ettiği bir ortamda kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım güçlerinin arttırılması için ivedilikle ek zam yapılmalıdır” dedi.
KAHVECİ: KAMU ÇALIŞANLARI, HEDEF ENFLASYONA DAYALI TOPLU SÖZLEŞME PAZARLIĞINA MAHKUM EDİLMEMELİDİR
Kahveci açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Daha yılın yarısına gelmeden, enflasyonda yaşanan artış kamu görevlilerine ve emeklilerine 2021 yılının ilk döneminde yapılan maaş artışının iki katı olmuştur. Memur maaşlarına yapılan zamdan daha fazla erime yaşanması, ücret politikalarının ivedilikle gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Hal böyle iken, toplu sözleşme sürecine sayılı günler kala bu hususun gözden geçirilmesi hayatidir. Kamu çalışanlarının bir kez daha büyüyen ekonomi pastasından pay alamaması riske atılmamalıdır.
Yapılan araştırma göstermektedir ki, memura yapılacak zam ortalama 120 liraya denk gelirken, memurun bir aylık kaybı 214 liraya ulaşmıştır. Sadece bir önceki aya göre maaşlarda yaşanan %3’lere varan kayıp yetkililerin gözünden kaçmamalıdır. Maaşının yarısına yakınını gıda giderleri için harcayan kamu çalışanlarının canı burnundadır.
Kamu çalışanlarının yaşadığı gelir adaletsizliğinin düzeltilmesinin en önemli yolu gerçek enflasyon, zaruri harcamalar, büyüme ve refah payını dikkate alan bir maaş zammı politikasının hayata geçirilmesidir. Hedef enflasyon üzerinden yapılacak toplu sözleşme pazarlığı memur maaşlarını eritmeye devam ettirecektir.
Türkiye Kamu-Sen olarak “memur paketi” adı altında yaptığımız çalışmada da yer aldığı gibi memur maaşını belirlerken, çarşı pazarda yaşanan artışları göz ününde bulunduran bir zam pazarlığı sürecini yaşamak istiyoruz. Gidişat göstermektedir ki, memurun toplu sözleşme dönemini bekleyecek gücü de sabrı da kalmamıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, daha fazla vakit kaybetmeden tüm kamu çalışanları ek zam ile desteklenerek %6’lık garabet zam oranından kurtarılmalıdır. Memura yapılacak iyileştirmenin piyasalara canlılık kazandıracağı gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır.”