Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Kasım ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.
Genel Başkan Önder Kahveci;
TÜİK, Kasım ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre ülkemizdeki mal ve hizmet fiyatları geçtiğimiz ay içinde ortalama %2,24 oranında yükseldi. Kasım ayında yıllık TÜFE %47,09 olurken Haziran’dan bu tarafa enflasyon resmî olarak %14,56 arttı. Böylece geçtiğimiz ay içinde, memur ve emeklilere Temmuz ayında yapılan %10 oranındaki artış, enflasyona yenik düşmüş oldu.
Bu rakamlara göre Kasım ayı ile birlikte maaşlar reel olarak %4,56 eridi. Vatandaşlarımız vazgeçemediği zorunlu harcamalarının açıklanan enflasyondan daha fazla arttığı göz önünde bulundurulduğunda çalışanların alım gücündeki düşüş bu rakamın çok daha üzerinde gerçekleşti.
Açıklanan rakamlar, enflasyonun bir süre daha ülkemiz gündemini meşgul edeceğini, mal ve hizmet fiyatlarındaki hızlı artışın devam edeceğini ortaya koyuyor. Aralık ayı itibarı ile 2024 yılı sona erecek. Aralık’ta açıklanacak enflasyonla birlikte memur ve emekli maaşları biraz daha eriyecek ve kamu çalışanları 2024 yılını da zararla kapatmış olacak. Bir tarafta git gide zorlaşan geçim şartları diğer tarafta eriyen maaşlar, kamu çalışanlarını ve emeklileri ekonomik bir açmaza sürüklemektedir. Bu durumun mutlak surette önüne geçilmesi gerekmektedir. Bütün bunlara ek olarak, eğer bir tedbir alınmazsa tarihinde ilk defa memur ve emekliler devletimizin hedeflediği enflasyonun bile altında maaş zammı alacaklardır.
2023 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinin ardından memur ve emekli maaşlarına 2025 Ocak ayında %6’lık bir artış öngörülmüştü. Geldiğimiz noktada önümüzdeki yılın altı aylık dilimi için planlanan bu artış, çalışan ve emeklilerimiz adına umutlu bir gelecek vaat etmemektedir. Halbuki, 2025 yılında kamu, kendi alacaklarına %43,93 zam yapmayı kararlaştırmıştır. Kendi alacaklarını %43,93 artırırken memur ve emekliye vereceği zammı %6 artırmak adaletli değildir.
Nimette de külfette de adaletin esas alınması gerekirken külfeti kamu çalışanlarına yükleyip nimetten hak ettiğini vermemek kabul edilemez. TBMM’de bütçe görüşmelerinin gerçekleştirildiği bu dönemde, planlanan rakamlar üzerinden değil gerçekleşen rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapılması uygun olacaktır. Bu çerçevede ocak ayı zammı, en azından kamunun alacaklarına uyguladığı yeniden değerleme oranı olan %43,93 seviyesine çekilmeli, üzerine de refah payı eklenmelidir. Ancak bu şekilde adalet tesis edilmiş olacaktır. TBMM’den beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesi yönünde karar almasıdır.