Türk Büro-Sen tarafından 06.03.2019 tarihinde Konfederasyonumuz Genel Merkezinde Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışanlarımız ile toplantı düzenlendi. Toplantıya Genel Başkanı Önder Kahveci ve sendikalarımızın Genel Başkanlarının yanısıra MHP Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Levent Bülbül de katıldı.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Osman Eksert’in selamlama konuşmasından sonra kürsüye gelen Konfederasyonumuz Genel Başkanı Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen’in kurulduğu günden bu yana hiçbir çizgisinden sapmadan bu güne geldiğini ifade ederek, “ Türkiye Kamu-Sen kurulduğunda kamu çalışanlarına Sendikal hak verilecek diyerek mücadelesine başlamıştır. Bizim sendikal mücadelemiz iki ana temele kurulmuştur. İlki kamu çalışanlarının sosyal, ekonomik ve özlük haklarıdır. İkincisi devleti ebet müddet bilen bir anlayışa sahiptir. Yani, Vatan topraklarını savunmak ve milli gelirden eşit pay alarak, refah seviyesini artırmak anlayışına sahiptir. Üzerinde yaşayacağınız bir vatan yoksa orada ne sendikal haktan, ne insan haklarından bahsedemeyiz. Biz kuruluşumuzda çalışan, üreten ve yol gösteren Sendikacılığı kendimize felsefe edindik. Bu doğrultuda ülkemiz için çalışacağız, milletimiz için üreteceğiz, gerekli durumlarda da yol gösteren olmaya devam edeceğiz.”
KAHVECİ, ÜLKEMİZİ GELECEK HEDEFLERE TAŞIMAK İSTİYORSAK EN ÖNEMLİ KRİTERİMİZ ADALETLİ YÖNETİM, LİYAKATLI YÖNETİCİ OLMALIDIR
Türkiye Kamu-Sen ve ona bağlı sendikaların üyelerinin bugüne kadar, kamuda yaşadığı sıkıntılara değinen Önder Kahveci, “ Baskılara rağmen, inandığımız doğrulardan vazgeçmedik. 400 bin üyemizle dimdik ayaktayız. Biz devletin liyakatli ve ehliyetli eller tarafından yönetilmesi gerektiğine inanıyor ve her zaman bu fikrimizi savunuyoruz. 2016 yılında yaşanan hain darbe girişimi ile bu düşüncemizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu yaşananlardan çıkarılacak tek sonuç, emanetin ehline verilmesidir. Kamuda senin adamın, benim adamım meselesi geride kalmalıdır. Devlet, belirli bir sendikanın eline, bir cemaate, vakfa, derneğe emanet edilmemelidir. Yöneticiler ile yaptığımız görüşmelerde bunu dile getiriyoruz. Kamuda adaletli bir şeklide yönetici atamasının yapılmasını istiyoruz. Liyakat ve ehliyet sahibi yöneticilerle başarıya ulaşmak mümkündür. Ülkemizi gelecek hedeflere taşımak istiyorsak en önemli kriterimiz adaletli yönetim, liyakatli yönetici olmalıdır.”
KAHVECİ, 3600 EK GÖSTERGE TEKLİFİMİZ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
3600 ek gösterge teklifimize de değinen Kahveci, “ sadece 4 gruba ek gösterge verilmesi çalışma barışını zedeler. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği, elimizi taşın altına koyduk ve ek göstergelerle ilgili çok güzel bir çalışma hazırladık. Tüm unvanlarda ek göstergenin 800’er puan artırılması ve hiç ek gösterge alamayan yardımcı hizmetler sınıfına da ek gösterge verilmesi ile ilgili çalışmamızı hazırladık. Sayın Mustafa Kalaycı da TBMM’ye kanun teklifi olarak sundu ve şuanda Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeyi bekliyor. Bütün siyasi partilerin üzerinde mutabakat sağladığı bir meselenin daha fazla bekletilmesini istemiyoruz. Kamu çalışanları kısa zamanda ek gösterge teklifimiz ile ilgili tüm çalışanları kapsayacak şekilde müjde beklemektedir. Düzenlememiz hayata geçerse memurlar emekli oldukları zaman hem emekli maaşlarında hem de ikramiyelerinde artış olacak.”
KAHVECİ, MEMURUN GERÇEK GÜNDEMİ SAKAL DEĞİL, EK ZAMDIR
Kahveci konuşmasının son bölümünde, “2018 de yaşanan ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen kesim kamu çalışanları, dar ve sabit gelirliler ve emeklilerdir. 3600 ek gösterge teklifimizin hayata geçirilmesi ile memur ve emeklilerimiz bir miktar rahatlatılabilir. Biz 2018 yılındaki ekonomik kayıplarımızın telafisi ve 2019 yılı memur maaş artışlarının revize edilmesi ile ilgili taleplerimizi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dilekçe eylemimiz ile ilettik. Enflasyon rakamları bu kadar yüksek iken memurlarımıza yapılan artışlar yetersiz kalmaktadır. 2019 yılı itibariyle geçerli olacak % 4+5’lik zam oranları revize edilmelidir. Bu talebimizi de her platformda dile getiriyoruz.
Yetkili olduğunu söyleyen sendika, memurun ekonomik, özlük ve sosyal hakları dışında her şey ile ilgileniyor. Bizim gündemimiz 3600 ek gösterge, tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, Yardımcı Hizmetlilerin Genel İdare Hizmetler Sınıfına geçirilmesi ve ek zam yapılmasıdır. Onların gündemi de kravat takalım mı, sakal uzatalım mı? Sakal bırakınca karnımız mı doyacak, alım gümüz mü artacak? Türkiye Kamu-Sen’in kılık kıyafet ile ilgili duruşu nettir. Belirli bir disiplin olmalıdır. Ancak, mesele baş örtüsü olduğunda da kimsenin söz söyleyemediği dönemlerde başörtüsü serbestisini savunan tek kurumdur.
Bu yıl toplu sözleşmeye 2020-2021 yılında yapılacak zam oranlarını belirlemek üzere oturacağız. Yetkili sendikalar değişmez ise kamu çalışanları kaybetmeye devam edecektir. Artık yetkiyi ehil ellere verme zamanı gelmiştir. Memur için ek zam talep edemeyen, sendika olmaz. Memur önümüzdeki iki yılını kaybetmek istemiyorsa, kararını artık vermelidir. Kamu çalışanları haklarını her platformda savunan, kendisine kaybettirmeyi değil kazandırmayı hedefleyen Türkiye Kamu-Sen çatısı altında toplanmalıdır.” dedi.
LEVENT BÜLBÜL, MHP, KAMUDA YAŞANAN SIKINTILARI YAKINDAN TAKİP ETMEKTEDİR
MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, “Türkiye Kamu-Sen ve üyeleri kurulduğu günden bu güne çok büyük baskılara direnmiş ve bugünlere gelmiştir. Mobbinge maruz kalmasına rağmen Sendikasına sahip çıkan, mevki ve makam tekliflerini elinin tersiyle iten, doğru bildiğinden vazgeçmeyen tüm üyelerinizden Allah razı olsun. Türkiye Kamu-Sen önce ülkem ve milletim, sonra sendikam ve ben diyenlerin bir arada olduğu kutlu bir topluluktur. MHP, kamuda yaşanan sıkıntıları yakından takip etmektedir. Kamuda yaşanan haksızlıkların giderilmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”
ERKAN AKÇAY, TÜRKİYE KAMU-SEN, HER ZAMAN HAK VE LİYAKATI SAVUNMUŞTUR
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Türkiye Kamu-Sen’in 1992 yılından bu güne geçirdiği sürece yakından şahit oldum. Bu mücadele destansı bir mücadeledir. Kamu sendikacılığı içinde Türkiye Kamu-Sen’in çok özel bir yeri vardır. Önce ülkem ve milletim şiarı, hukuka dayalı bir kamu düzeni için çok kıymetli çalışmalar ortaya koymuştur. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik çok önemli çalışmalar hayata geçirilmiştir. Kamuda yaşanan atamalarda ya da terfilerde maalesef partizanca bir anlayış vardır. Bu nokta da Türkiye Kamu-Sen öyle iyi bir noktada durmuştur ki, her zaman hak ve liyakatı savunmuştur.
3600 EK GÖSTERGE KANUN TEKLİFİMİZİN TAKİPÇİSİYİZ
Akçay, “3600 ek gösterge ve diğer tüm hususlar, gerek seçim beyannamelerimizde gerekse de kanun tekliflerimiz ile her zaman gündemimizdedir. Bunlar bizim taahhüdümüzdür ve her zaman arkasındayız. Bütçeden maliyet gerektiren hususlar olduğunda diğer partiler ile uzlaşma sağlamamız gerekiyor. 3600 ek gösterge konusu sayın Cumhurbaşkanı tarafından da sadece 4 unvan için dile getirilmiş bir konudur. Bizimde bu konuyla ilgili Türkiye Kamu-Sen ile hazırladığımız kanun teklifimiz var. Bu konunun yakinen takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
AKÇAY, 657 SAYILI DMK İŞ GÜVENCESİ KORUNARAK YENİDEN DÜZENLENMELİDİR
Akçay, “Yine kamuda çok büyük bir sorun olan 657 sayılı kanunumuz var. Yamalı bohçaya dönmüş durumda olması sebebiyle aslı belli olmamaktadır. Ne kariyer, ne liyakat, ne eşit işe eşit ücret ilkeleri gözetilmiyor. Aynı kurumda aynı masada aynı işi yapan çalışanlar farklı statüde istihdam ediliyorlar. Memurlarımız bu yüzden mutsuz. Kamu hayatında mutlaka bir reforma gidilmesi gerektiği kanaatindeyim. İş güvencesi korunarak yeni bir personel sistemi getirilmesi gerekmektedir. Biz bu çalışmalarımızın tamamını Türkiye Kamu-Sen ile birlikte yapmaktayız. Kamu çalışanlarımızın ve ülkemizin hayrına olacak tüm çalışmalarımızın takipçisi olamaya devam edeceğiz”