Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, yaptığı açıklama ile enflasyona dikkat çekti. Özdemir, açıklamasında şunları söyledi;
"Haziran ayı enflasyonu %1,13 çıkmış! Dolayısıyla 6 aylık enflasyon %5,75 olmuş, yıllık ise %12,62.
Ocak ayında maaşlarımıza %4’lük zam yapıldığı için, 6 aylık zam farkı olan %1,75, Temmuz ayı maaş zammı üzerine ilave edilerek %5,75 zam alacağız.
Nedense her sene memur ve emekli maaşlarına zam yapılacak ve enflasyon farkı verilecek aylarda birden bire enflasyon düşüşe geçiyor.
Son bir yıl içerisinde elektriğe, doğalgaza, suya ve gıdaya %50’ye yakın zam geldi, hala enflasyonumuz altı aylık %5,75, yıllık %12,62.
Virüs salgınından dolayı zarar eden küçük işletmeler kontrollü sosyal hayata geçiş süresinde hizmet ve ürünlerine ayrıca zam yaptılar.
Sebze ücretleri %21,39, ulaşım şirketleri %12-24 arasında zam yapmışlar. Lokanta, kuaför, berber ve tuhafiyeci gibi esnaf uzun süre kapalı olan işletmelerini açarken fiyatlarını da artırmışlardır.
Emeklinin en büyük harcama kalemlerinden biri olan gıda, piyasa fiyatları ikiye katlanırken, TÜİK’e göre yıllık %12,93 artmış!
Emeklinin Ocak ayından bu yana her ay oluşan enflasyon ile maaşları sürekli erimiştir. Düşük gösterilen enflasyon karşısında alınacak olan maaş zammı maalesef erimeye devam edicektir. Bunun karşılanması için ‘’ekonominin küçülme payı’’ emeklilere ayrıca verilmelidir ki maaşımıza zam yapıldı diyebilelim, küçülmenin zararlarından etkilenmeyelim.
Artık maaş zamlarının hesabında enflasyona endeksli politikalardan vazgeçilmelidir. Hedef enflasyon değil, gerçekleşen enflasyon hesaba katılmalı ve ücret politikası buna göre belirlenmelidir. Maaşlar belirlenirken yoksulluk sınırı ve refah payı dikkate alınmalıdır ki, maaşlarımız enflasyondan korunabilsin. Sosyal devletten emeklinin beklediği böyle bir davranıştır. Emekli bu şekilde olursa hayatını idame ettirebilir, yaşayabilir. Aksi halde yıllarını devletine hizmetle geçiren emeklilerimiz hezimet yaşamaya devam edecektir. "